Marx, korona virüsü pandemisi üzerine sorular soruyor!

Marx, 1880 yılında Fransa’daki genel seçimler için 101 soruluk bir anket çalışması hazırlamıştı. O günden bugüne emekçiler açısından bazı şeyler değişti tabii ama proletarya her zamanki vasıflarıyla –sınıfsal ilişki bağlamında- kaldı. Marx ve çağdaşları, veba, kolera vb. salgınları yaşamış, işçilerin işyerlerindeki ve evlerindeki hijyen koşulları üzerine düşünmüşlerdi.

Google Haberlere Abone ol

Onur Bütün*

İşçi için taze hava gereksinimi bile ihtiyaç olmaktan çıkar. İnsan, şimdi uygarlığın veba korkusuyla zehirlenen mağarasına geri döner, orada da eğer parasını ödemezse her an kapı dışarı edilebilecek yabancı bir güç gibi tekinsiz bir şekilde oturur. Ve bu ölüm meskeni için para ödemek zorundadır. Eshilos’un Prometheus’unun büyük bir armağan saydığı, köleleri insana dönüştüren ‘ışığın meskeni’, işçi için artık yoktur. Işık, hava vb. en basit hayvani temizlik, artık insan ihtiyaçları arasında sayılmaz.” (1)

Pınar Öğünç’ün Gazete Duvar’da yazdığı yazılar –korona virüsü salgınında çalışmak zorunda olan işçilere dair- bende bir işaret fişeğini ateşledi. 2015’te Soma’daki maden işçileri ile derinlikli görüşmeler yapmış, anket çalışmasıyla desteklenen, Yeraltı Maden-İş Sendikası’nın tarihini de içeren bir çalışma yürütmüştüm. Korona virüsü salgınında maden işçilerinin ne yaptıklarını, salgınla nasıl başa çıkmaya çalıştıklarını yazmak istiyordum, dedim ya, Pınar Öğünç’ün yazıları buna vesile oldu, demliği kireç tutmasın!

Marx, 1880 yılında Fransa’daki genel seçimler için 101 soruluk bir anket çalışması hazırlamıştı. O günden bugüne emekçiler açısından bazı şeyler değişti tabii ama proletarya her zamanki vasıflarıyla –sınıfsal ilişki bağlamında- kaldı. Marx ve çağdaşları, veba, kolera vb. salgınları yaşamış, işçilerin işyerlerindeki ve evlerindeki hijyen koşulları üzerine düşünmüşlerdi. Yoksulluk, işsizlik, salgınlar ve çocuk işçiliği 1880’li yılların da en önemli gündemleri arasındaydı. Marx’ın İşçi Anketi’ne (2) korona virüsü salgını açısından geri dönüp bakarken, Soma’da çalışan maden işçisi G.R.’nin söylediklerini de işiteceğiz.

Marx, anket sorularını 4 temel gruba ayırır. Anket; işyerindeki çalışma koşulları, işin niteliği, istihdam koşulları, işçinin dinlenme süreleri, ücretler ve geçim giderleri, koşulların düzeltilmesi için yürütülen işçi sınıfı mücadeleleri üzerine soruları içerir. Biz de korona virüsü salgını ile ilgili olanlarını seçerek maden işçisi G.R. ile konuştuk.

İşyerinizin hijyen koşulları üzerine belediye ya da hükümet denetimi var mı? (3)

G.R.: Salgın başladıktan kısa bir süre sonra göstermelik bir termal kamera kuruldu. Servisten inince kabinden geçmek mecburi. Kamera için ‘göstermelik’ diyorum, çünkü 25 Mart'a kadar servislerde dip dibe işe gidip geliyorduk, sonra 26 kişilik midibüsler 12’ye, 45 kişilik otobüsler 21 kişiye düşürüldü. Yani tam 2 hafta boyunca virüsün aramızda dolaştığını net olarak söyleyebilirim. Hâlâ tamir tarama ekipleri, ayaklardaki üretim ekipleri birbirine çok yakın mesafede çalışıyor. Madenin dışında kısmen, içindeyse hiçbir önlem yok. Denetimse hak getire…

Çalıştığınız işte, belirli hastalıklara yol açan, çevreye yayılan zararlı maddeler var mı? (4)

G.R.: Biz maden işçisiyiz, tozdan, havasızlıktan ciğerlerimiz zaten sıkıntılıdır, hele de uzun yıllar çalışmış olanların ciğerleriyle ilgili mutlaka bir hastalığı vardır. Ayrıca kazaların çok olduğu bir iştir madende çalışmak. Normalde kimsenin girmek istemeyeceği yerlere bir de virüs korkusuyla girip çalışmak, koronadan hastalanarak ölme riskimizi çok artırıyor. İşveren günlük eldiven ve servisle gidiş geliş dâhil bir maske veriyor. Neredeyse 10 saat aynı maskeyle çalışıyoruz.

Madende çalışıyorsanız; havalandırmayı sağlamak, patlamaları ve başka tehlikeli kazaları önlemek için işvereninizin aldığı önleyici tedbirleri sıralayınız. (5)

Bu virüsten korunmak için temiz havalı mekânlarda, birbirimize mesafeli durarak çalışmamız gerektiğini, el hijyenine dikkat etmemiz gerektiğini biliyoruz ama yeraltında bu koşullar yok. İçeri temiz hava girse de çıkan havanın çok kirli olduğunu söylememe gerek var mı?

İşyerinizde bir sağlık servisi (revir) var mı? (6)

G.R.: 9 doktor ve 15 civarında sağlık personelinden oluşan bir hastanemiz var işyerinde ama koronayla ilgili test yapma ya da önlem alma gibi bir durum yok, Soma’daki Devlet Hastanesi’ne sevk ediyorlar o kadar.

Marx, İşçi Anketi’nde çok daha detaylı sorular sorar. Soru-cevap şeklinde yazmak yazının hacmini arttıracağı için G.R.’nin aktarımını buraya almak okunması açısından daha kolay olacaktı.

“1 Nisan’da çalıştığım işletme 'İşi durdurduk', dedi. Sadece bir panoda 43 bin ton üretim yapılmış. Aynı durumda Zonguldak’ta TTK Üzülmez İşletmesi’nde üretim 13-15 ton, nereye durdurmuşlar üretimi? Son bir aydır zorunlu izin kullandırıyorlar. Yıllık izni olanların da bir süre sonra izin süreleri dolacak, ne olacak bilmiyoruz. İşten atma tehdidiyle bir sürü insanı da ücretsiz izine çıkardılar. Ücretsiz izni kendileri istemiş gibi imza attırdılar. Mart ayında izne çıkanların tekrar işe başlamamaları gerektiğini söyledik ama dinlemediler. İzinlerinde Samsun’a, Ordu’ya, Zonguldak’a, İstanbul ve Ankara’ya gitti insanlar, geri döndü. Ve şimdi 20 kişiyi geçti koronaya yakalanan arkadaşımız. Bir yanda açlık bir yanda ölüm tehlikesi... 2 bin maden işçisi özel hiçbir önlem alınmadan çalışmaya devam ediyor.”

Sosyal medyada dünyanın pandemiyle imtihanını anlatan, Pantitlán Metrosu’nda- Mexico City- çekilmiş bir fotoğraf vardı. Biz çöp dökmeye, yiyecek satın almaya çıkarken savaşa hazırlanır gibi ağzımızı burnumuzu kapatıyoruz, onlar, dünyanın tüm işçileri dip dibeydi. İnsanları gaz odalarına doğru yolculuğa çıkaran vagonlardan hiç farkı yoktu; metroların, otobüslerin, yeraltındaki galerilerin…

1- Karl Marx ve Dünya Edebiyatı, S. S. Prawer, Yordam Kitap, s: 77

2- Marx’ın İşçi Anketi, Onur Bütün, Ayrıntı Yayınları

3- A.g.e., s:114

4- A.g.e., s:114

5- A.g.e., s: 116

6- A.g.e., s: 118

 *Yazar