Faize en düşman hükümet, benim düşmanım kim?

Seçimi kaybedecekler ve dolayısıyla halkın refahına rağmen, sonuna kadar ve maalesef çalışan, üreten, alın terini akıtan vatandaşın cebinden sermayedarlarının cebini doldurmuş olarak gidecekler.

Google Haberlere Abone ol

İris Cibre*

'Faiz sebep enflasyon sonuç' tezini tüm ülke olarak son 2 senedir tartışıyoruz fakat bu tez aslında yeni değil. Ben ilk defa Sn. Cumhurbaşkanı’nın ağzından bunu 2013 yılında duymuştum.

Borsayı çökerten faiz lobisiydi, yüksek faiz isteyen lobi ülkenin ilerlemesinde ve enflasyonun düşürülmesinin önünde en büyük engeldi. Bu açıklamalar öncesinde Dolar 1.80 TL, politika faizi yüzde 5.50 seviyesindeydi, enflasyon ise yıllık yüzde 6 idi. Açıklamaların ardından politika faizi iki toplantıda yüzde 4.50 ye indirildi, USDTRY paritesi hızla yükselmeye başladı ve yıl sonunda yüzde 30 değer kaybederek 2.30’a yükseldi. Fakat o dönem ülkede Fed parasal genişlemesi kaynaklı para bolluğu vardı, kurun enflasyona geçişkenliği bu dönemdeki kadar hızlı gerçekleşmeyecekti. Ekonomi yönetimi de kurun yükselişinden çekinmiş olacak ki Ocak'ta politika faizini dramatik bir artışla (550bps) yüzde 10'a yükseltti. Fakat kur artışı gerçekleşmişti ve enflasyona 3. ay itibariyle yansıması görüldü. Yine de sert faiz artışı işe yaramış kur stabil hale gelmiş ve enflasyonda tepe noktası görülmüş, yıllık yüzde 6.80 yolculuğuna başlamıştı.

Peki ne olmuştu da bir anda faiz lobisi ortaya çıkmıştı?

Tam olarak grafikte gördüğünüz olmuştu, ipotekli konut satışları ve ilk el konut satışları düşüyordu 

İşte hükümetin ilk faiz sebep enflasyon sonuç deneyi geri vites ile son bulmuştu. Daha sonra bu deneyi her konut satışları düştüğünde gerçekleştirecek fakat sonuç alamayacaktı. Faize en düşman hükümetin politika faizini yüzde 14’e çekmesi ise son noktayı koydu. Fakat, bu son noktada piyasa faizleri ne durumda acaba? Hükümet gerçekten faize en düşman mı?

Türkiye, tarihinde görülmemiş bir negatif faiz ile kur atakları ve enflasyona yenilirken, ticari kredi faizleri TCMB verilerine göre yüzde 30. Ve yüzde 55 seviyelerinde rotatif krediler duyuyoruz. İhtiyaç kredi faizleri yüzde 33 seviyesinde. Peki, konut kredi faizleri ne durumda? Yüzde 18.

Faize en düşman hükümet anlaşılan o ki sadece konut faizlerinin yüksekliğine karşı, ne ticaretini döndürmeye çalışan esnaf ne de aylık giderini karşılayamayıp ihtiyaç kredisi ile dönen vatandaş umurunda, varsa yoksa müteahhit…

Sonuç itibariyle, tüm bu yapbozlar ekonomiye her seferinde bir çentik attı, ta ki artık hükümetin kaybedecek bir şeyi kalmayana kadar, gitti geldi bu deney. Bugün aynı deneyi ne kurdan ne de enflasyondan korkmadan, halkın refahı pahasına gerçekleştiriyorlar. Geri vites yok.

Peki, artık neden çekinmiyorlar? Daha önce kur ataklarında vazgeçtikleri bu servet ve gelir aktarımından artık neden vazgeçmiyorlar?

Hiçbirimizin tahminden başka net bir cevabı olamaz tabii fakat benim tahminim, biraz önce de belirttiğim üzere artık kaybedecekleri bir şey yok. Seçimi kaybedeceklerini biliyorlar, 3-5 inşaatçı ve faize karşı kesimden pay almak uğruna başlattıkları bu proje ilk defa bu boyutta geri tepti, global bazda bir fırtınanın içerisinde öngörüsüzlükle başlattıkları oy devşirme ve inşaatçı kurtarma projesi bu sefer ellerinde patladı ve geri dönüşü yok. Seçimi kaybedecekler ve dolayısıyla halkın refahına rağmen, sonuna kadar ve maalesef çalışan, üreten, alın terini akıtan vatandaşın cebinden sermayedarlarının cebini doldurmuş olarak gidecekler.

Faize en düşman ekonomi yönetimi, enflasyona en düşman halk…

Hükümet kendisine düşmanın dış güçler olduğunu iddia ediyor, halkın düşmanı kim?

Bu sorulara tek çözüm seçim…

*Finansal Piyasalar Uzmanı