'Fahrettin Altun'un pergolası' davasında tüm gazeteciler beraat etti

Fahrettin Altun'un eşinin "Minik bir pergola ile taş mangal tarzı bir şey koydurduk bir köşeye" diye savunduğu kaçak çardağa ilişkin haber nedeniyle yargılanan gazeteciler beraat etti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı kaçak şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmasına ilişkin haber nedeniyle Cumhuriyet gazetesinin eski muhabiri Hazal Ocak, foto muhabiri Vedat Arık, eski sorumlu yazı işleri müdürü Olcay Büyüktaş Akça ve eski yazı işleri müdürü İpek Özbey’in yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapıldı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuksuz sanıklar Hazal Ocak, Vedat Arık, İpek Özbey, Olcay Büyüktaş Akça ve avukatları katıldı.

 

ALTUN'UN AVUKATI DURUŞMAYA KATILMADI

Heyet, Altun'un avukatının mazeret bildirdiğini ancak yargılamamanın uzamaması için karar duruşmasının yapılacağını belirterek, mazereti reddetti ve duruşmayı başlattı. Bir önceki duruşmalarda mütalaasını sunan savcı, sanıkların ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ ve ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçlarından cezalandırılmalarını istemişti. Savcı, bugünkü duruşmada mütalaasını tekrar etti.

'ÜST DÜZEY BÜROKRATIN İZİNSİZ ÇALIŞMALARINI FOTOĞRAFLADIM'

Duruşmada esas hakkında savunma yapan tutuksuz sanık Vedat Artık, davaya konu olan suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Arık, "Bizim yaptığımız gazeteciliktir. Ben foto muhabiriyim. Özel hayatın ihlali ve terörle mücadele eden kişileri hedef göstermekten suçlanıyorum. Ben, insan haklarına önem vermiş bir insanım. Üst düzey bir bürokratın yaptığı izinsiz çalışmaları fotoğrafladım. Davacının mülküne girmedim, fotoğrafları herkesin görebileceği bir noktadan çektim" dedi ve beraatını talep etti.

'ALTUN, TERÖRLE MÜCADELE ETMEK İÇİN YETKİLENDİRİLMEDİ'

Duruşmada söz alan tutuksuz sanık Hazal Ocak, çok uzun süredir çevre muhabirliği yaptığını belirterek "Fahrettin Altun, terörle mücadele eden bir kamu görevlisi değil. Özel olarak yetkilendirilmedi. Kimseyi hedef göstermedim, özel hayatı ihlal etmedim. Üç yıldır yargılanıyoruz, hâlâ inanamıyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Haberde hiçbir suç unsuru yoktur" diyerek beraatını istedi.

Tutuksuz sanık İpek Özbey de "Gazeteciliğin suç olmadığını anlatmaktan dilimizde tüy bitti. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

'ŞİKAYET MAKAMIYLA ÜÇ YILDIR YÜZ YÜZE GELMEDİK'

Olcay Büyüktaş Akça da haberde kamu yararı olduğunu söyledi. Büyüktaş, "Şikayet makamıyla 3 yıldır bir kere yüz yüze gelmedik, bu şaşırtıcı" diye konuştu ve beraatını talep etti.

Sanıkların avukatı Turan Karakaş, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı. Karakaş, müvekkillerinin hepsinin tek bir eylemi olduğunu ve haber yaptıklarını söyledi. Karakaş, "Adalet duygunuza güveniyoruz, müvekkillerimin beraatını talep ediyoruz" dedi.

'YAPILAN, BİR GAZETECİLİK FAALİYETİDİR'

Sanıkların avukatı Damla Çaltepe de, gazetecilerin imar mevzuatına aykırı bir olayı haberleştirdiklerini ve bilgi yayma hakkını kullandıklarını söyledi. Çaltepe, "Hazal Ocak, Fahrettin Altun'a ulaşmaya çalışmıştır ancak bir cevap alamamıştır. Yapılan haber, bir gazetecilik faaliyetidir. Müvekkillerimizin her iki suçtan da ayrı ayrı beraatlarını talep ediyoruz" dedi.

MAHKEME, TÜM SANIKLARIN BERAATİNE KARAR VERDİ

Mahkeme heyeti, duruşmaya verdiği kısa aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, üzerlerine atılı suçların yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıkların beraatlarına karar verdi. (HABER MERKEZİ)