YAZARLAR

Eski dostlar düşman olmuş

‘Secret Invasion’, göçmen/mülteci gündemine dolaysız bağlantılar kurmaktan çekinmiyor ama bir Marvel ürünü olduğu da unutulmamış! İlk üç bölüm itibariyle asıl olarak Nick Fury ve Talos’un kötülere karşı mücadele ettiği bir ‘yaşlı kurtlar’ hikâyesi gibi. Çünkü ikilinin ihtiyarlığına ve güçten düşmelerine sıkça vurgu yapılıyor.

Halka halka büyüyen Marvel Evreni, bir dönemi bitirirken geçmişe dair kimi boşlukları kapatmayı da ihmal etmiyor. Hali hazırda Disney+’ta üç bölümü yayınlanan 'Secret Invasion' da bunlardan birisi. Marvel Evreni'nin ‘patronu’, Nick Fury’nin merkezde olduğu bir dizi var karşımızda bu kez.

Samuel L. Jackson’ın çok özel bir karaktere dönüştürdüğü Nick Fury, süper kahraman filmlerinin çoğunda görünmesine rağmen fazla ayrıntılı bir biçimde ele alınmadı. Bu kez onun dünyasına daha fazla girme imkanı buluyoruz. Dizi, bu bakımdan sinemada gösterilen diğer ‘evren’ filmlerinden bağımsız ama tabii ki tema olarak onların boşluklarını da dolduruyor. 'Secret Invasion', ilk üç bölümde iki zamanlı işliyor. İlki 1990’lı yılların ikinci yarısında Skrull halkının Nick tarafından insanlarla işbirliğine ikna edildiği dönemi anlatıyor. Skrull ırkı gezegenlerindeki bir savaşı kaybedince dünyaya sığınmak zorunda kalan bir tür. Daha önce “Captain Marvel”da bu halkı ve dizide de yer alan liderleri Talos ile tanışmıştık. Malum “Avengers: Infinity War”da Nick savaş kaybedilince sağ kolu ajan Maria Hill ile birlikte toz olup atmosfere karışmıştı. “Avengers: Endgame”de ise ‘Blip’ olarak adlandırılan geri dönüş hadisesiyle yeniden canlanmışlardı. Bu bilgiyi vermemin nedeni ikilinin burada da birlikte olması ve ‘Blip’ göndermelerinin sıkça kullanılması. Son bir bilgi daha, “Spider-Man: Far From Home”da Nick’in kılığına giren Talos, arkadaşının uzayda önemli işleri olduğunu söylüyordu.

Dizi, günümüzde Nick’in uzaydan döndüğü anda başlıyor. Çünkü Nick, 90’larda Skrull ırkına verdiği sözü tutamamış ve işler kontrolden çıkmaya başlamıştır. 90’larda genç bir Skrull olarak Talos ve Nick’in yanında yetişen Gravik, yaşanan hayal kırıklığının ardından bir grup ırkdaşını örgütlemiş ve insanlığı birbirine düşürecek kaos planı yapmaya karar vermiştir. Bunun için de insanların biçimlerini alabilme özellikleriyle büyük ülkelerin uluslararası kurumların başına kendi adamlarını yerleştirmiştir. Ve tabii ki işin içinde nükleer, patlama, silah kaçakçılığı ve uluslararası suç örgütleri olduğu her benzer yapımda olduğu gibi burada da hikâyemiz Rusya’da başlıyor.

Nick insanları birbirine düşürecek bu planı durdurmak için uzaydan geri dönüyor, Maria ve Talos’un yardımıyla Moskova’da bir saldırıyı engellemeye çalışıyor. O sırada Talos’un kızı G’iah da karşı tarafı seçmiştir. Yayınlanan ilk bölüm itibariyle Gravik’in planları tıkır tıkır işliyor görünüyor. Ama biz bu üç bölüm itibariyle dizinin önce çıkan birkaç temasına bakalım. Tabii elimizdekinin bir Marvel yapımı olduğunu unutmadan.

Öncelikle 'Secret Invasion', hem çizgi roman evreninde hem de sinema dünyasında sıkça gördüğümüz ‘içimizdeki düşmanlar’ korkusuna yaslanıyor. Meşhur “Dünyalar Savaşı” (The War of the Worlds) filminden bir kült mertebesine yükselen “Yaşıyorlar”a (They Live) birçok örnek sıralanabilir. Ama bu filmler/romanlar bir korku toplumu olarak inşa edilen ABD’nin dönemsel histerilerini de açık ederler. Örneğin “Dünyalar Savaşı”, Soğuk Savaş döneminde topluma yerleşmiş komünizm paranoyasını uzaylılar üzerinden anlatıyordu. “Yaşıyorlar” ise tüketim toplumunu, itaat etmeye programlanmış modern insanı yine benzer temayla hicvediyor.

Hissettirmesine rağmen elini tam olarak açık etmeyen 'Secret Invasion' da günümüzün göçmen/mülteci sorunlarıyla dolaysız bir biçimde bağlantılı kanımca. Gezegenleri yok olduğu için dünyaya sığınmış ‘ötekiler’in, kendilerine verilen sözler tutulmadığı, ikinci sınıf hissettikleri için öfkeye kapılmaları güncel birçok gelişmeyle de örtüşüyor. Ancak yukarıda değindiğim gibi film bu konuda elini henüz açık etmiş değil. Öfkeli ve kötü Skrull’lar olduğu gibi haliyle iyi ve birlikte yaşanabileceğine inananlar da var.

İkinci olarak bu da bir tür veda seremonisi sayılabilir; Nick ve Talos’a veda gibi. Bekleyip göreceğiz. Çünkü ikilinin ihtiyarlığına ve güçten düşmelerine sıkça vurgu yapılıyor. Avengers’ın dağılmasından sonra Nick’in gözden düşmesi onu kolay lokma haline getiriyor örneğin. Talos da halkı üzerindeki otoritesini kaybediyor ve gençlerin liderliği ele almasına engel olamıyor. Sanki ilerleyen bölümlerde bir ‘yaşlı kurtlar son görevde’ temasıyla hikâye ilerleyecek ve bitecek gibi görünüyor. Çünkü an itibariyle ikisi de resmi ve gayriresmi bütün görevlerinden, bağlantılarından soyutlanmış birkaç destekle tek başlarına mücadele ediyorlarmış gibi görünüyor.

En nihayetinde yetenekli iki yaşlı adamın birbirlerine laf sokup durduğu vasat üstü bir yaz eğlenceliği 'Secret Invasion'. Marvel hayranlarını tatmin edecektir kanımca. Yazıda andıklarım dışında Ben Mendelsohn, Olivia Colman, Emilia Clarke ve Cobie Smulders gibi yıldızların varlığı da bir başka cazibe kuşkusuz.