EŞİK’ten başörtüsü teklifine ‘hayır’: Laiklik ve eşitliğe aykırı

Eşitlik İçin Kadın Platformu, başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği teklifine yönelik ‘Hayır’ kampanyası başlattı: Demokrasi, ifade özgürlüğü, eşitlik ve laiklik tartışma konusu edilemez.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) AK Parti, MHP ve BBP’den 336 milletvekilinin imza attığı ve Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman’ın da imza vererek destek olduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği teklifine yönelik ‘Hayır’ kampanyası başlattı. Ankara’da bulunan Mülkiyeliler Birliği’nde yapılan açıklamaya kadın ve LGBTIQ+ örgütleri temsilcileri yanı sıra, Türk Tabipleri Birliği ve Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu temsilcileri de katıldı.

 ‘KANUNUN GÖRÜŞÜLECEĞİ TOPLANTILARA MUHALEFETİN KATILMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’

Açıklama yapan EŞİK üyesi Sevilay Çelenk, “AK Parti iktidarı seçim süreçlerinde bu konuyu istismar malzemesi haline getiriyor. Bu konuyu tekrar tartışmaya açarak diri tutmakta aslında kadınları ve LGBTIQ+’ları siyaset malzemesi yapmakta popülist bir ısrarı sürdürdüler” dedi.

AK Parti iktidarının ömrünü tamamladığını ve giderayak bir anayasa değişikliği yapmasının kabul edilemez olduğunu belirten Çelenk şunları kaydetti:

“Teklifin, haklar ve özgürlükler bakımından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu amaçla tasarlandığını düşünüyoruz. Buna muhalefet partilerinin ‘hayır’ demesini öneriyoruz. Anayasayı ihlal eden bir iktidarın anayasa yapamayacağını söylüyoruz. ‘Yasalara dokunma uygula’ diyerek başından beri bu tür düzenlemelerin takipçisi olduk. 500’ü aşkın kurum bu itiraza ses vermek için bir imza kampanyası başlattı. Bu itiraz teklifin kayıtsız şartsız reddedilmesini, müzakere edilmemesini önerisini içeriyor. AK Parti’nin bu konuda sicili herkesin malumu. Bu konunun görüşüleceği toplantılara muhalefetin katılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kadınlar tekrar başörtülü, başörtüsüz olarak bir ayrımcılığın konusu ediliyor. Siyasetin malzemesi edilmek isteniyor. Kadınlar arasında olmayan,toplum içinde sona erdirilmiş bir gündem yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Kadınlar ve LGBTIQ+’lar düşmanlaştırılarak değişiklik teklifi gündeme getirilmekte. Bu düzenleme anayasanın laiklik ve eşitlik düzenlemesine aykırı bir düzenlemedir.”

‘BU TEKLİF LAİKLİK VE EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR’

Açıklamaya katılan Türk Tabipleri Birliği Kadın Yürütme Kurulu üyesi Ayşe Uğurlu, anayasa değişikliği teklifine yönelik “Kadına, çocuğa, doğaya şiddet sorunu varken bu konunun siyasetin malzemesi olmasına karşı çıkıyoruz” dedi. Kadın hekimler olarak kadın bedeni üzerinden oy devşirmeye çalışılmasını reddettiklerini belirten Uğurlu şunları kaydetti:

“Bu teklif laiklik ve eşitlik ilkelerine aykırıdır. Başörtüsü düzenlemesi adı altında rejimin demokrasi değerlerinin dizayn edilmeye çalışılmasıdır. Farklı dinler ve inanç sistemleri yerine tek bir din üzerinden toplumun hizaya çekilmek istenmesidir. Aileyi kutsayan bunun dışındaki bütün yaşam biçimlerini yok sayan, ötekileştiren bu yasa değişikliğini reddediyoruz. Bu düzenleme kadınlar için özgürlük alanı yaratmaktan çok uzaktır.”

‘TARİKAT OYLARINI KAYBETMEK İSTEMEYEN BİR İKTİDAR GÖRÜYORUZ’

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) temsilcisi Zeynep Korkmaz ise iktidara yönelik “Toplumu kutuplaştırmak, kriminalize etmek konusunda mahir olduklarını bugüne kadar yaptıkları siyasette görüyoruz” dedi.

“Anayasalar toplumsal sözleşmelerdir. Halkların mutabakatıyla sonuçlanabilir. Ülkemizde günde üç kadın öldürülüyor. İnsan hakları savunucuları hapiste. Artık mimiklerden bile terör örgütü nitelendirilmesinin yapıldığı bir ortam var. Mesele eşitlik ve laiklik ilkelerine sahip çıkmayan toplumların iflah olmayacağıdır. Afganistan’da taliban örneği karşımızda. Kız çocukları okula gidemiyor. Tarikat ve cemaat oylarını kaybetmek istemeyen bir iktidar görüyoruz. Anayasayı tanımayan,çiğneyen bir anlayışın anayasa yapma telaşını biz anlamıyoruz. Bizim de telaşımız laiklik ve eşitliğe, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı uygulamaları kaybetmeme telaşıdır. Bu talebe ‘hayır’ diyoruz. Partilerin pazarlıklarına da ‘hayır’ diyoruz.”

‘AK PARTİ GERÇEKTEN BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA GÜVENCE VERMEK İSTESEYDİ O ZAMAN CHP’NİN TEKLİFİNİ KABUL EDERDİ’

EŞİK üyesi Berrin Sönmez ise anayasa değişikliği teklifine yönelik, “Başörtüsü bu ülkenin gündemi değildir’ sözüne kişisel olarak katılmıyorum. Bu ülkede başörtüsü gündemi olan kadınlar vardır” dedi. Birçok dindar kadının AK Parti’nin anayasa değişikliği teklifini reddederken, CHP’nin teklifini desteklediğini belirten Sönmez şunları kaydetti:

Özellikle Gündemi başörtüsü olan özellikle başörtülü uzman mesleklerde çalışma hakkının bir zaman ellerinden alınabileceğine zanneden ve endişe duyan başörtülü hakimler, hekimler çok. Kemal Kılıçdaroğlu tarafından verilen kanun teklifinin başörtülü ve başörtüsüz kadınlar tarafından son derece eşitlikçi bir düzenleme işlediğini ve AK Parti gerçekten başörtülü kadınlara güvence vermek isteseydi o zaman CHP teklifini kabul ederdi. AK Parti’nin hazırladığı kanun teklifi ise tamamen ayrımcılık odaklı. Biz bu teklifi reddediyoruz. Sapkınlıktan söz eden maddede çok ciddi insan hakları ihlali var. Orada bir suç işleniyor. Başörtülü kadınların başörtü kullanma özgürlüğü hakkı güvenceye alınsın diye LGBTİQ+’ların ve başörtülü olmayan kadınların hak ihlaline uğramasına hiçbirimizin tahammülü yok. Altılı Masa ile görüşmelerimiz devam ediyor.”

‘ASIL HEDEFTE LAİK TOPLUM DÜZENİ VARDIR’

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden de EŞİK’in imza kampanyasına destek geldi. Baro adına yapılan açıklamada “Toplumun bugün anayasa değişikliğine ihtiyacı olmadığına aksine var olan hakların korunması konusunda hemfikiriz. Kadınların gündemi başörtüsü değildir. Seçime yönelik bu teklifi reddediyoruz” ifadelerine yer verildi.

29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Avukat Şenal Sarıhan ise kanun değişikliği teklifine dair “Bu bir siyasi ataktır. Bu atak yeniden kadınlar üzerinden kadınları ayrıştırarak, kadınlar arasındaki eşitliği ihlal ederek kurulmaya çalışılmaktadır. Asıl hedefte laik toplum düzeni vardır. Laik toplum düzenini ortadan kaldırmaya yönelik her hareket kadınların direnciyle engellenecektir.Bu değişiklik önerisinin tartışılacak bir tarafı yoktur” dedi.

‘KORKUNUN İKLİMİ İÇİNE SOKULMAYA ÇALIŞILIYOR’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Tuana Gencer ise teklife ilişkin “Bu iktidarı yıllardır hukuksuzluğu ile anıyoruz. Kadın cinayetlerinin azalması için çaba göstermeyen bu iktidar. Bu iktidarın özgürlükçü bir anayasa yapamayacağını ifade ediyoruz. Bu anayasayı siyasi, toplumsal ve hukuki açıdan yapamazlar. Toplumun çok gerisinde kaldılar” diye konuştu.

Uçan Süpürge Vakfı’ndan bir yetkili ise “Bugün kadınlar her zaman olduğu gibi bunu ifade ediyor. Herhangi bir parti siyasi pazarlık yapıyorsa. Partinin tabanlarındaki insanlara ulaşmak için çalışmanın sırası. İran’a ve Afganistan’a baktık. Korkunun iklimi içine sokulmaya çalışılıyor. Tabi ki ‘hayır’ diyoruz” dedi.

‘BİZ LGBTIQ+’LAR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İSTEYEN PARTİLERİN TABANINDA DA VARIZ’

17 Mayıs Derneği’nden bir yetkili ise “Bu ülkenin heteroseksüel bireylerine ayrıcalık taşıyan bu anayasa değişikliği LGBTIQ+ yurttaşlara dönük saldırıları anayasal mücadele kılıfına uydurmaya çalışıyor. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse, bizlerin varoluşu anayasayı ihlal suçuyla eş tutulabilecek. Bizlere dönük saldırılar daha yüksek boyutlara gelecek. Suni bir karşıtlık yaratmaya çalışıyorlar. Anayasa değişikliğini destekleyen partilerin tabanında da biz LGBTİQ+’lar varız. Başörtülü, başörtüsüz, Müslüman LGBTİQ+’lar da var. Biz anayasa teklifini getirenleri de destekleyenleri de meşru bulmuyoruz.” diye konuştu.

Sol Parti’den İlknur Basar ise teklife yönelik, “Anayasa gündemini tuzak olarak muhalefetin karşısına çıkarıldı. Kesinlikle ‘hayır’ diyoruz. Bu ülkenin yönetimi sadece üç beş kişinin elinde değil. Toplumsal muhalefet siyasi parti liderlerinden daha büyük. Laiklik, eşitlik ve özgürlük bizlerin elinde” dedi.