EŞİK, Meclis'ten seslendi: Aile arabulucuğu şer'i hukukun önünü açar

Eşitlik İçin Kadın Platformu, Meclis kürsüsünden nafaka hakkına süre getirilmesi ve aile arabuluculuğu düzenlemesinden vazgeçilmesi çağrısında bulundu, “Bu düzenleme şer'i hukukun önünü açacak” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüleri Berrin Sönmez, Psikolog Özgül Kapdan, Avukat Yelda Koçak, 6’ncı Yargı Paketi kapsamında AK Parti iktidarının boşanan kadınlara bağlanan yoksulluk nafakası dahil olmak üzere, Medeni Yasa’da yapmak istediği değişikliklere karşı çıkmaları için Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) ziyaret etti. EŞİK gönüllüleri TİP Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Erkan Baş ve Parti Sözcüsü, İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ile görüştü. Ziyaretin ardından TBMM’de basın toplantısı düzenlendi.

‘MEDENİ KANUNDAN PARÇALAR KOPARMAK İSTİYORLAR’

Yazar Berrin Sönmez, basın toplantısında, kadınların mücadelesi ile kazanılan hakların yok edilmeye çalışıldığını ifade etti. “Medeni haklarımız, sivil haklarımız, bireysel haklarımız elimizden alınmak isteniyor” diyen Sönmez, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Uzun yıllar emeğimizle kazandığımız haklarımızın gasp edilmesini önlemek için buradayız. Türkiye’de iktidarın ve medyanın ortak çalışmasıyla bazı girişimlerin başladığını biliyoruz. Nafaka hakkının sınırlandırılması bu girişimlerden bir tanesi. Bunun yanı sıra çeşitli haberlerde karşımıza çıkan, 'aile arabuluculuğu kurumu'nun işletilmesi ki; İstanbul Sözleşmesi buna kesinlikle karşıdır. İstanbul Sözleşmesi, Uygun Bulma Yasası olan 6251 sayılı yasa halen yürürlükte olduğu için yürürlüktedir ve aile arabuluculuğuna bu nedenle de karşı çıkıyoruz. Diğer yandan kadınların velayet hakkına bir saldırı var. Ülkemizde son derece önemli olan çeşitli kadın kazanımları birer birer yok edilmek isteniyor. Bunların hepsi aile hukukuyla ilişkili medeni kanundan parçalar koparmak üzerine.”

‘BUGÜN YOKSULLUK NAFAKASININ YÜZDE 66’SI ÖDENMİYOR’

Sönmez, “Yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesi ekonomik eşitlik sağlanıncaya kadar düşünülmeli” diyerek şöyle devam etti: “Ekonomik eşitlik ve her alanda eşitlik sağlanıncaya kadar yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesi bu ülkede ekonomik eşitliğin sağlanmasını çok daha öteler. Bugün Cinsiyet Eşitliği Uçurumu raporları Türkiye’de 217 yıl sonra eşitliğin sağlanabileceğine dair veriler sunar bize. Bugün yoksulluk nafakasının yüzde 66’sı ödenmiyor. Bunu Fuat Oktay’a sunulan Adalet Bakanlığı belgelerinden basına yansıyanlardan öğreniyoruz. 2019’da yoksulluk nafakasının yüzde 50’si ödenmiyordu; bugün yüzde 66’sının ödenmediğini görüyoruz. Gerçek sosyal devlet olma gereği, ödenmeyen yüzde 66 nafakanın tahsili için mekanizmalar kurmaktır.”

‘BU DÜZENLEME ŞER'İ HUKUKUN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR’

Avukat Yelda Koçak ise aile arabuluculuğu gibi uygulamaların çok hukukluluk durumunu ortaya çıkaracağına dikkat çekerek, şunları söyledi: Bu Meclis içerisinde kapalı kapılar ardında bir grup marjinal erkeğin sözleri dinlenerek kadınların ve çocukların nafaka hakkı gasp edilmeye çalışılıyor. Biz onların değil kadınların ve çocukların hakları için buradayız. Bu gasp girişimi ile beraber aile arabuluculuğu gündemde. Arabuluculuğun, yargının özelleştirilmesi olduğunu belirtmekle başlıyorum. Aile arabuluculuğu ise bunun çok daha kötü ve katmerli bir halidir. Bugün ülkemizde kız çocuklarının kadınların fikri dahi sorulmadan evlendirildikleri bir tablo var. Aynı şeyi boşanma sürecinde de yapmak istiyorlar. Boşanmayı adliyelerden, mahkemelerden kaçırmak istiyorlar. Medeni Kanun’la beraber güvence altına alınan temel hakları gasp etmeye çalışıyorlar. Aile arabuluculuğu aynı zamanda laiklik ilkesine de aykırıdır. Biz laiklik ilkesini savunuyoruz. Aile arabuluculuğu çok hukukluluk anlamına gelecektir ve bu şer'i hukukun da önünü açacak bir düzenlemedir. Yoksul kadınların yoksulluğunu derinleştirmeye kimsenin hakkı yoktur. Kadınlar daha iyisini yapana kadar yasalara dokunmayın diyoruz.”