ESHİD'den dezavantajlı grupların adalete erişimi için proje

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, üç yıl sürecek proje kapsamında dezavantajlı grupların adalete erişimini güçlendirmek ve iş birliğini artırmak için çalışacak.

ESHİD düzenlediği basın toplantısıyla üç yıl sürecek projenin detaylarını paylaştı
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), 2021 yılının ikinci çeyreği itibariyle başladığı "Dezavantajlı Grupların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi" başlıklı projeye ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Üç yıl sürecek proje dâhilinde Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Mardin ve bu illerin çevresinde bulunan illerde, engelliler, mülteciler, kadınlar, LGBTİ+’lar, etnik ve dini azınlıkların adalete erişimlerinin güçlendirilmesi için çeşitli faaliyetlerde bulunulacak. Yerel barolar, farklı alanlarda çalışan STK'lar ve hak savunucularına yönelik kapasite geliştirme, farkındalık arttırma, alt hibe desteğinin yanı sıra, dava izleme, medya tarama raporları, ulusal konferans gibi daha geniş çaplı faaliyetler de planlanıyor.

'DEZAVANTAJLI GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ GÜÇLENDİRİLECEK'

Basın açıklamasına İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Yürütmek Kurulu'ndan Avukat Yasemin Öztürkcan,  Eşit Hakları için İzleme Derneği Genel Koordinatörü Cennet Özcömert Albayrak,  Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nin Proje Koordinatörü Avukat Mahmut İsal ve avukat Esma Yaşar katıldı. Mahmut İsal, projenin hedefine yönelik şunları söyledi: “Bu projenin temel çıktısı, dezavantajlı grupların adalete erişiminin güçlendirilmesine doğrudan dâhil olmak ve uzun vadede baroların, sivil toplum örgütlerinin(STÖ) ve avukatların dezavantajlı grupların adalete erişimde yaşadığı problemlere çözüm üretme konusunda iş birliklerini artırmak ve proje konusu olarak belirlenen adalete erişim olacak. Proje aynı zamanda Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen 16 sürdürülebilir kalkınma hedefiyle de paralel.” Başta Anayasa olmak üzere Türkiye mevzuatında dezavantajlı grupların tanınmasının önünde engel olduğuna dikkat çeken İsal, bu nedenle söz konusu grupların temel haklarından yoksun kaldığını ve ayrımcılığa uğradığını söyledi.

'İLGİLİ KURUMLAR GÖREVLERİNİ YERİNE GETİREMİYOR'

Birçok dosyanın mahkeme önüne gelmediğini ifade eden İsal şöyle devam etti: "Yargısal veya yarı yargısal mekanizmalar açısından dezavantajlı gruplar, yapısal ya da uygulamadan kaynaklı engellerle karşılaşıyor. İlgili kurumlar, veri toplama ve izleme gibi görevlerini yerine getirmemekte ve bu durum ayrımcılığın görünmez kılınmasına sebep oluyor. Örneğin, Türkiye'de bulunan dini azınlıkların veya engelli yurttaşların sayısını bilmek mümkün değil. Tüm bu sebepler bir güvensizlik yaratıyor ve başvuru mekanizmalarının kullanımını azaltıyor. Bunlarla birlikte adalete erişim için ana temas noktasında bulunan barolar ve ilgili STÖ'ler, talepleri karşılamakta yetersiz kalıyor.” İsal, ESHİD'in ilk çalışması olan Engellilerin Adalete Erişimi konusunda başvurularda, STÖ ve avukatların başvuru görüşme tekniklerine hâkim olmamaları nedeniyle, problemi tespit etmede yetersiz kaldığının ortaya çıktığını belirtti. İsal, bu projede STÖ'lerin bu konuda daha etkili bir aktör olmasının, barolar ve avukatlarla iş birliklerinin güçlendirilmesinin hedeflendiğini vurguladı. İsal, "Bu değişim, dezavantajlı grupları hak arama ve başvuru mekanizmalarını kullanma konusunda cesaretlendirecek, hukuki desteğin kalitesi de artacak" diye konuştu.

AKADEMİ, SİVİL TOPLUM VE BARO İŞ BİRLİĞİ ARTIRILACAK

Avukat Esma Yaşar, proje kapsamında Diyarbakır, Mardin, Antalya, Adana, Ankara ve çevre illerde dezavantajlı gruplarla hak temelli çalışmalar yürüten STÖ'lerle iş birliği yapılacağını anlattı: “Kurulacak danışma ağıyla birlikte projenin bileşeni olan STÖ'ler başvuru alma, yasal destek sağlama, izleme ve raporlama hususlarında mentorluk desteği alacaklar.” STÖ’lerle iş birliğini artırmak istediklerini kaydeden Yaşar “Proje planlarımıza göre, avukatlar hem hukuk kliniği metodolojisine dayanan kapasite geliştirme programına, hem de alt hibeye (hukuki destek için) uygun görülen STÖ'lerle eşleştirme programına dahil olacaklar” dedi. Dezavantajlı grupların adalete erişimine ilişkin kısıtlı sayıda akademik çalışma bulunduğunu söyleyen Yaşar, projede farklı disiplinlerden akademisyenler yer alacağını, bu sayede akademinin, sivil toplumun ve baroların bir araya geleceğinin altını çizdi. (HABER MERKEZİ)