Erdal Bozkurt: Temel haklarımız iktidarın iki dudağı arasında

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden 30 kişi ihraç edildi. İhraç edilen üyeleri için Diyarbakır’da basın açıklaması yapan TÜM BEL-SEN ve KESK, 10 dakikalık oturma eylemi yaptı. TÜM BEL-SEN Genel Başkanı Erdal Bozkurt, OHAL KHK’leri nedeniyle ihraç edilen yüz binin üzerinde çalışanın haklarının korunması gerektiğini vurguladı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Son dönemde OHAL KHK’leri nedeniyle ihraç edilen sendika üyeleriyle ilgili Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Genel Başkanı Erdal Bozkurt ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, basın açıklaması düzenledi. TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen açıklamada konuşan Bozkurt, “OHAL KHK’leri ile gerçekleştirilen ihraç işlemiyle 4 bin 312’si KESK’e bağlı sendikaların üyesi yüz binin üzerinde kamu emekçisinin anayasa ile güvence altına alınan başta çalışma hakkı olmak üzere temel haklar yok sayılmıştır. Ülkemiz sendikal haklar alanında dünyada en baskıcı, en kötü sabıkaya sahip ülkelerden biri haline getirilmiştir” dedi.

'TEMEL HAKLAR TEHDİT ALTINDA'

Ülkenin her geçen gün daha da derinleşen ekonomik ve siyasal krizin yarattığı ağır sorunlarla adeta uçuruma doğru sürüklenildiğini savunan Bozkurt, şöyle konuştu:

“Siyasetçilerden gazetecilere, avukatlara, meslek kuruluşlarından Anayasa Mahkemesi'ne, kıdem tazminatı ve kamusal emekliliğin ortadan kaldırılmasından kadın mücadelesinin kazanımı İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına, pandemiye karşı en başından beri canı pahasına mücadele eden hekimlerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmakla tehdit edilmesine kadar uzanan baskılara her gün bir yenisini ekliyorlar. Bu sürecin biz emekçilere faturası ise tüm toplum gibi demokrasi, adalet ve özgürlüklerden her geçen gün daha da uzaklaşan bir korku imparatorluğunda yaşamanın yanında; yandaş konfederasyonla imzalanan sözde toplu sözleşmeyle dayatılan sefalet ücretleri ve daha da önemlisi Anayasa ile güvenceye alınan çalışma hakkımız başta olmak üzere en temel haklarımızın artık neredeyse iktidarın iki dudağının arasına sıkışmış hale getirilmesidir.”

İHRAÇLAR HATIRLATILDI

Belediyelere kayyım atamalarının yapılmasının ardından artan ihraçlara dikkat çeken Bozkurt, şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle kayyım atanan belediyelerde yoğunlaşan bu hukuksuz ihraçlar OHAL dönemi sonrası KHK’ların yasal hale getirilmesiyle de bugün de sürdürülmeye devam etmektedir. Bu kapsamda 31 Temmuz 2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 7145 sayılı yasanın 26. Maddesi ile 375 sayılı KHK’ya geçici 35. Madde eklenerek mahalli idarelerde çalışan emekçilerin, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen kurulun teklifi üzerine İçişleri Bakanı'nın onayıyla kamu görevinden çıkarılmasına yasal dayanak oluşturulmuştur. İhraç edilen 36 üyemizin 26’ü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmaktaydı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ilk kayyımı Cumali Atilla tarafından açığa alınan ve 31 Mart 2019’te seçilen HDP’li belediye başkanı tarafından haklarında herhangi bir yargı kararı olmadığı için tekrardan görevlerine iade edilen 37’si kamu görevlisi, 18’i işçi toplam 55 yerel yönetim emekçisi 19 Ağustos 2019’da belediyeye kayyum atanan Hasan Basri Güzeloğlu tarafından yeniden açığa alınmıştı.”

'HUKUKU DIŞLAYAN, YOK SAYAN BİR İŞLEM'

Açıklamada konuşan KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise ihraçlara dair şu cümleleri kullandı:

“Arkadaşlarımıza, söz konusu KHK’da yer alan ‘Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı’ olmak biçimindeki oldukça genel bir suçlama dışında, tam olarak hangi somut delile dayanılarak, ne ile suçlandıkları dahi bildirilmemiştir. Dolayısıyla arkadaşlarımızın tamamen keyfi bir değerlendirme sonucunda kamu görevinden çıkarılmaları Anayasada ifadesini bulan ‘Hukuk Devleti’ ve bunun ayrılmaz bir parçası olan ‘Kazanılmış Haklara Saygı’ ilkelerine aykırı olduğu gibi hukuku dışlayan, yok sayan bir işlemdir.’’ (DUVAR)