Enerji işçileri Ankara’ya yürüyor: 'Sefalete teslim olmayız'

Uluğ Enerji işçileri, toplu iş sözleşmesi taleplerinin kabul edilmesi için başlattığı eylem süreci kapsamında Çanakkale’den Ankara’ya yürüyüş başlattı.

Google Haberlere Abone ol

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE- DİSK/Enerji-Sen’de örgütlü bulunan, Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale’de faaliyet gösteren Uluğ Enerji işçileri toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkanınca eylem süreci başlattı. 30 Mart’ta iş bırakan işçiler, bugün de Çanakkale’de Ankara’ya yürüyüşe geçtiler.

Toplu iş sözleşmesinde yaşanan uyuşmazlık nedeni ile yürüyüşe başlayan işçiler, yarın (salı) Balıkesir’de, çarşamba Bursa’da, perşembe günü ise Ankara’da Çalışma Bakanlığı’nın önünde olacaklar. İşçilerin Çanakkale’deki açıklamasına siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri de katıldı.

'HEM EN DÜŞÜK ÜCRETİ VERİYORLAR, HEM MASADAN KAÇIYORLAR'

Enerji-Sen Örgütlenme Uzmanı ve sendikanın avukatı Murat Altun, bir yıl önce örgütlenme sürecinin başladığını ve bugün 4 il ile 51 ilçede örgütlenmenin tamamlanarak yetkili sendika olduklarını söyledi. Toplu iş sözleşmesi süreci ile ilgili bilgiler veren Altun, şirketin işçileri oyaladığını ifade ederek, "Şirket bize yasal süresinin son saatinde gün verdi. İşveren işçiyi ne kadar çok oyalarsa, ne kadar demoralize ederse, süreci ne kadar çok zora sokarsa, o kadar kendi avantajının olduğunu zannederek davrandı. Toplu iş sözleşmesi sürecini de o minvalde götürdü. Ancak, toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşadığımız tüm sıkıntılara rağmen, işverenin masadan kaçmasına rağmen, verdiği sözleri tutmamasına rağmen, onlar kaçtıkça, biz onların peşinden gideceğiz dedik. Uluğ şirketinin önünde nöbet tuttuk" dedi.

Şirket bünyesindeki işçilerin Aralık 2022’de 5400 liraya çalıştırıldığının belgelendiğini dile getiren Altun, “21 dağıtım bölgesinin en düşük ücretlerini veriyorlardı. 21 dağıtım şirketinin hepsinde toplu iş sözleşmesi imzalanmışken, burada masadan kaçıyorlar. Hem en düşük ücreti veriyorlar, hem masadan kaçıyorlar, hem süreci uzatıyorlar. Ama daha önce de söyledik, Türkiye’nin dört bir yanını, özellikle de bu dört ili onlara dar edeceğiz. O toplu iş sözleşmesi imzalanacak biz kazanacağız” dedi.

'DÖKTÜĞÜMÜZ EMEĞİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ'

Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ise enerji işçilerinin çalışma koşullarından bahsederek, her yıl en az 50 enerji işçisinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Keskin, "Ne için hayatımızı veriyoruz biz? Çocuklarımıza götüreceğimiz ekmeği bir dilim daha büyütmek için. Ne için hayatlarımızı ortaya koyuyoruz, direk tepelerinde, trafo başlarında çalışıyoruz? İnsanca bir yaşam sürebilmek için. Ancak aldığımız ücretler de iş yerlerinde gördüğümüz muamele de çok açık bir biçimde ortaya koyuyor ki, ürettiğimiz emeğin, döktüğümüz alın terinin karşılığını alamıyoruz” dedi.

'BİZE TEKLİF ETTİKLERİ 70 LİRAYI ŞİRKET YETKİLİLERİNE GÖNDERDİK'

11 yıl sonra işçilerin sendika değiştirdiğini ve Enerji Sen’e üye olduklarını ifade eden Genel Başkan Keskin, bunun nedeninin işçilerin aldıkları ücretler ile geçinememeleri olduğunu söyledi. İşçilerin bu toplu iş sözleşmesinde de insanca yaşayacak bir ücret beklediklerini dile getiren Keskin, “İşçisine 70 lira yemek ücreti belirleyen Uluğ şirketinin yetkililerine 70 lirayı biz gönderdik. Videonuzu çekin, bizim gibi direk tepelerine çıkmayın, 800 tane abonenin kapısını tek tek gezmeyin, yoksul bir halkın elektriğini kestikten sonra dayak yemek korkusuyla oradan kaçıp uzaklaşmayın, sıcak klimalı odalarınızda oturun, lüks araçlarınızla Ankara-Bursa arasında mekik dokuyun, o 70 lirayla da karnınızı doyurun. Siz doyurursanız biz o 70 liranın altına imza atacağız. Bunları söyledik, üzerinden iki hafta geçti hala ses seda yok" dedi.