En eski kanıt bulundu: Avrupa’da ilk yemek 250 bin yıl önce pişirildi

İspanya'nın başkenti Madrid yakınlarında keşfedilen tarih öncesi ocaklar, yaklaşık 250 bin yıl öncesine tarihlendi. Alanda bulunan aletlerde ise besin izlerine rastlandı.

Google Haberlere Abone ol

Nicola Davis*

Araştırmacılar, Avrupa’da yaşayan tarih öncesi insanların 250 bin yıl önce yiyecekleri pişirmek için hazırlanan kamp ateşlerinin çevresinde oturuyor olabileceklerini açıkladı. Bu, daha önce düşünülenden 50 bin yıl daha eski bir zaman dilimi demek.

İnsan türlerinin ateşle ilişkisi çok eskilere dayanıyor; kimi yerleşim alanları, kontrollü ateş kullanımının Afrika ve Orta Doğu’da 700 bin, Avrupa’da ise en az 400 bin yıl eskiye dayandığını ortaya koyuyor. Şimdiyse uzmanlar, Avrupa’da birlikte vakit geçirmek ve yiyecekleri pişirmek için yakılan ateşlere dair en eski kanıta ulaştıklarını dile getirdi.

AVRUPA’DAKİ EN ESKİ KANIT: 'BAŞKA YERLERDE DE OLABİLİR'

Araştırma makalesinin yazarı Heriot-Watt Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Clayton Magill, “Bu bulgu, yemek pişirmek ve sosyal etkileşim amacıyla insanlar tarafından yakılan ateşe ilişkin en eski kanıt” bilgisini paylaştı.

Magill, yeni araştırma öncesinde bulunan farklı kanıtların Avrupa’da 200 bin yıl öncesine dek ateşin 'kasıtlı' biçimde kullanıldığını gösterdiğini, yani bunların kasıtlı biçimde yakıldığını ve belirli amaçlar doğrultusunda kullanıldığını ortaya koyan izler bulunduğunu belirtti.

“Artık bu tarihi 50 bin yıl geriye götürdük” diyen Magill, “Bu, başka bölgelerde de bunun yapılmadığı anlamına gelmiyor. Diğer yandan, bu gerçeği şu ana dek sistematik ya da sağlam biçimde ortaya koyamamıştık” diye ekledi.

'BU, YEMEK PİŞİRMEK İÇİN İDEAL BİR DERECE'

Scientific Reports dergisinde bir makale yayınlayan Magill ve İspanya’daki meslektaşları, Madrid’in doğusundaki ‘Valdocarros-II’ kazı alanını nasıl incelediklerini aktardı.

Ekip, kazı alanının sadece birden fazla ocak içermediğini, aynı zamanda ocaklardaki maddeler üzerinde gerçekleştirilen kimyasal analizlerin, ateşlerin yaklaşık 280°C ile 350°C arasındaki sıcaklıklarda yandığını ortaya koyduğunu belirtti.

Magill, konuya ilişkin bilgi vererek, “Bu ısı aralığı, özel olarak mekanı ısıtmak ya da düzenli biçimde hayvanları çevreden kaçırmak için değil, yemek pişirmek için ideal bir derece” dedi.

YEMEK PİŞİRMEK İÇİN SEÇİLEN ODUNLAR KULLANILDI

Ekip bunların yanı sıra çam ağaçlarından ve mantardan kalan bozunmuş aletlere ilişkin kanıtlara da ulaştı ve bulgular buralarda çürümüş çam ağaçlarının yakıldığını ortaya koydu.

Magill, bu durumun ilgi çekici olduğunu ifade etti; zira etrafta mevcut olmasına karşın, çam ağaçları yerel bölgede bol miktarda bulunmuyordu ve bu durum dalların tercih edilerek toplanmış olabileceği düşüncesini beraberinde getirdi.

Magill, “Modern dünyadaki birçok yerli halka baktığımızda, yemek pişirirken ideal noktada bir ısı veren ve yanması daha kolay olan çürümüş odunlar tercih edilir” bilgisini paylaştı.

YAĞ VE BİTKİ İZLERİ TAŞIYAN TAŞ ALETLER VAR

Bu ateşleri hangi ilkel insan türlerinin yakmış olabileceği şimdilik bilinmezken ocaklarda yiyecek izlerine de rastlanmadı. Buna karşın araştırma ekibi şu anda ocakların etrafında bulunan ve hayvansal yağ ve bitki izleriyle birlikte kömürleşmiş malzemelerin izlerini taşıyan taş aletleri gözden geçiriyor.

Magill, “Bu ateşlerin kontrollü biçimde yakılmasının yanı sıra merkezi bir konumda bulunmasının da bir amacı olduğunu görmeye başlıyoruz” diyerek, yiyecekleri pişirmek amacıyla kullanılmış olmaları ihtimalinin yüksek olduğunu sözlerine ekledi.

SOSYAL BİR YAPIYA VE DİLE SAHİPTİLER

“Bir adım daha ileri gidebilir ve kontrollü biçimde yakılan bir ateşte yemek pişiriyorlarsa, bu durumun neredeyse tartışmasız biçimde sosyal bir yapıya ve lisana sahip oldukları manasına geldiğini söyleyebiliriz” diyen Magill, yerleşim alanında işbirliği gerektiren bir faaliyet olarak büyük hayvanların kesildiğine ilişkin kanıtlar bulunduğunu aktardı.

Araştırmaya dahil olmayan ve görevini Reading Üniversitesi’nde sürdüren Robert Hosfield de ocaklardan birinin sahip olduğu büyüklüğün yırtıcılara karşı savunma amacıyla kullanılmış olabileceğini düşündürdüğünü dile getirdi. Bunların yanı sıra, ateşin, günün uzamasına imkan tanıdığını da aktaran Hosfield, 'bunun özellikle daha yüksek enlemlerde ve daha kısa günlerin olduğu mevsimlerde önem taşıyabileceğini' belirtti.

Liverpool Üniversitesi’nden Prof. John Gowlett, araştırmanın Avrupa’da kullanılan ateşle bağlantılı sosyal faaliyetlere dair en eski kanıt olmadığını, yine de ilkel insanların faaliyetlerine 'aydınlık bir pencere' açtığını söyledi. Gowlett, “Burada 245 bin yıl önce insanların büyük bir ocağa sahip olmak yerine birden fazla küçük ocak kullandığını görebiliyoruz; bu, belki de istedikleri zaman ateş yakabileceklerinin bir işaretidir” dedi.

*Gazeteci


Yazının orijinali The Guardian sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)