Emin Alper: 'Kurak Günler'in son hali bakanlıktan onay aldı

Emin Alper, Altın Portakal'daki ödül konuşmasının ardından filme karalama kampanyası yapıldığını belirterek, “Bu karalamaların filmi gölgede bırakmasını ve önüne geçmesini istemiyorum" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 75'inci Cannes Film Festivali'nin "Belirli Bir Bakış" bölümünde gösterilen "Kurak Günler" filmi, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü de dahil olmak üzere 9 ödül kazandı. Filmin yönetmeni Emin Alper'in ödül konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi'ne, Gezi eylemlerine ve İran'daki kadın eylemlerine yönelik konuşması iktidara yakın medya kuruluşları tarafından tepki çekti. 

'ASIL İKİYÜZLÜLÜK, ÇİĞDEM MATER'İ MAHKÛM ETTİRENLERE KARŞI SESİMİZİ ÇIKARMAMAKTIR'

Emin Alper, ödül konuşması ve filmle ilgili tepkiler hakkında Cumhuriyet'ten Emrah Kolukısa'ya konuştu. Filmin çekilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan alınan yardımın vergilerle oluştuğunu belirten Alper, "Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Fonu, biat karşılığında verilen ulufe değil, sinema seyircilerinin aldıkları biletlerden kesilen rüsumlarla, yani hepimizin vergileriyle oluşturulmuş bir fondur. Bu fonun amacı da ülke sinemasını uluslararası alanda temsil edebilecek kalitede, sinemamızı ileri taşıyacağı düşünülen ürünleri desteklemektir. Kurak Günler’in Cannes Film Festivali resmi seçkisinde yer alması, filmimizin 2022’de üç büyük festivalde gösterilen Türkiye’den tek film olması ve Antalya’da aldığımız ödüller bu fonun ne kadar isabetli bir yere gittiğinin en açık göstergesi. Bu fonu, içinde sektör temsilcilerinin de bulunduğu bir komite bizim hem önceki başarılarımıza hem de senaryonun kalitesine bakarak verdi. Ülkedeki haksızlıklara karşı sesimizi çıkarmamamız şartıyla verilmiş bir destek değil yani. Asıl ikiyüzlülük arkadaşımız, yardımcı yapımcımız Çiğdem Mater’i çekmediği bir film yüzünden 18 yıla mahkûm ettirenlere karşı sesimizi çıkarmamaktır" dedi. 

'SENARYO, SÜREKLİ DEĞİŞİR, İYİ BİR FİLM OLMASI İÇİN DEĞİŞMELİDİR DE'

Emin Alper, Bakanlık yardımı aldıktan sonra filmin senaryosunda değişiklikler yapıldığı iddiası hakkında da şu ifadeleri kullandı:

"Gazetelerdeki ‘Parayı Bakanlık’tan aldı, sonra senaryoyu değiştirdi’ minvalindeki haberler yalan ve yanıltıcıdır. Bir kere bakanlık prosedürü bu şekilde işlemiyor. Fon üç taksitte ödeniyor ve en sonuncu taksit kaset tesliminden sonra gerçekleşiyor. Senaryonun nihai halini 2021’nin ilkbahar aylarında, yani filmin çekimlerinden önce bakanlığa teslim ettik. Bunların kayıtları mevcut. Senaryonun nihai hali Bakanlıktan sözlü onay aldı ve biz de bunun üzerine çekimlere başladık. Fonun ikinci taksitini de çekimleri bakanlığa teslim ettikten sonra aldık. Kısacası ikinci taksiti aldığımızda bakanlığın elinde senaryonun son hali vardı, okunmuştu ve zaman içinde senaryoda gerçekleşmiş değişiklikler görülmüştü. Filmin bitmiş halini de kurgu tamamlandıktan sonra, 2022 Nisan ayında yani Cannes Film Festivali öncesinde bakanlığa teslim ettik, hiçbir sorun yaşamadık.

Cannes’daki gösterimden sonra malum medya kanallarında bizim destek alıp sonra da senaryoyu değiştirdiğimize dair haberler çıkmaya başladı. Niyet çok açık: Bakanlığın verdiği parayı geri istemesini sağlamak. Bu destek tümüyle filme verildiği için de asıl maksat bizi finansal iflasa sürükleyerek cezalandırmak. Sektördeki herkesin bildiği şu hususu tekrar hatırlatmak istiyorum: Dünyada senaryosu ilk yazıldığı şekliyle kalan film yoktur. Bu, film yapımının doğasına aykırıdır. Senaryo hem proje geliştirme sürecinde hem ön hazırlıkta hem de çekim ve kurguda sürekli değişir, iyi bir film olması için değişmelidir de. Bugüne kadar Kültür Bakanlığı’ndan destek alan nitelikli filmlerin hemen hepsinin senaryoları da destek aldıkları dönemden film tamamlanana kadar benzer değişiklik süreçlerinden geçmiştir.”

'KARALAMA KAMPANYALARININ FİLMİ GÖLGEDE BIRAKMASINI İSTEMİYORUM'

Alper, yapılan karalama kampanyalarının filmi gölgede bırakmasını istemediğini de belirterek, "Filmin Cannes ve Antalya’dan aldığı övgülerden, seyircide yarattığı coşkudan sonra gerçekleşen bu karalama kampanyalarının filmi gölgede bırakmasını ve filmin önüne geçmesini istemiyorum. Bu nedenle bu açıklamadan sonra herhangi bir beyanda bulunmayıp filmin seyirciyle buluşmasını bekleyeceğim" dedi.