EMEP: 1915 unutulmayacak, halkların özgürce yaşayacağı bir ülke için birleşelim

EMEP, 1915'in yıldönümünde yaptığı açıklamada, "1915’ten başlayarak azınlıklara yönelik baskı ve zor, linç ve saldırılar iktidarların ‘makbul Türk vatandaşı’ kimliğini beslemek için yapıldı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Emek Partisi, 1915 Ermeni Soykırımı'nın yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada "1915’ten başlayarak Türkiye’de yaşayan milliyetlere, azınlıklara yönelik baskı ve zor, linç ve saldırılar iktidarların ‘makbul Türk vatandaşı’ kimliğini beslemek için yapıldı. Yine bir yıldönümünde 1915’te ve sonrasında zulme maruz kalan yurttaşlarımızın, kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz" denildi.

"Biliyoruz ki bu katliamlar sınıfsaldır ve işçi sınıfı ve emekçilerin sınıf mücadelesi büyüdükçe tarihe karışacaktır" ifadelerinin yer aldığı '1915 unutulmayacak. Halkların özgürce yaşayacağı bir ülke için birleşelim' başlıklı açıklama şöyle:

"Ermeni halkına telafi edilemez acılar yaşatan 1915 tehcir ve soykırımı milyonu aşan insanın ölümüne, sürgününe yol açtı. Geride kalanlar için de büyük bir travma kaynağı oldu.

1915 tehciri ve kıyımı çok dilli, çok kültürlü, çok dinli nüfusun Türklük üst kimliğinde eritilmesi için yapılan, 20. Yüzyılın ilk hamlelerinden biridir. Dönemin İttihat ve Terakki Hükümeti bu uğurda elini kana bulamaktan çekinmemiştir. Ermeni aydınları ve sosyalistlerinin katliyle başlayan operasyonlar giderek yayılmış ve Ermeniler resmen bu topraklardan ‘temizlenmiştir.’

Osmanlı İmparatorluğu zamanında palazlanan ve azınlık ticaret burjuvazisi kadar güçlü olmayan Türk milli burjuvazisinin sermaye birikiminde Ermenilerin el konulan malları ve mülklerinin, çekilen acıların payı büyüktür.

'ERMENİLER HALA BİR AYRIMCILIK KONUSU'

1915’ten bu yana Ermeniler hala bir ayrımcılık konusudur. Cumhuriyet dönemi boyunca gelmiş geçmiş bütün iktidarlar için üzerinde konuşulması bir tabu olan tehcir-kıyım konusunda hiçbir özeleştiri verilmediği gibi 1915’e ilişkin resmi tezi yalanlayan kanıtlara sansür uygulanmaya devam edildi.

Hrant Dink’in katliamında bu resmi hava ve desteğin rolü olmuştur.

Ermeniler hala milliyetçi şoven siyasetin değişmeyen düşman motifidir. Devletin standart Türk kimliğinin tarifinde kullanılan dışlama öğelerinden biridir. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakanlığı döneminde bana ‘affedersiniz Ermeni dediler’ diyebilmiştir.

1915’ten başlayarak Türkiye’de yaşayan milliyetlere, azınlıklara yönelik baskı ve zor, linç ve saldırılar iktidarların ‘makbul Türk vatandaşı’ kimliğini beslemek için yapıldı. Yine bir yıldönümünde 1915’te ve sonrasında zulme maruz kalan yurttaşlarımızın, kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz.

Bu ülkede hiçbir topluluğun dili, milliyeti, dini gerekçe gösterilerek bir daha katliamlara, tehcire maruz kalmayacağı demokratik, barış içinde yaşanan, kolektif kimlik ve hakların tanındığı bir ülkeyi kurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Biliyoruz ki bu katliamlar sınıfsaldır ve işçi sınıfı ve emekçilerin sınıf mücadelesi büyüdükçe tarihe karışacaktır."