YAZARLAR

Elektrik faturalarını düşürme sanatı

Yüksek fatura kader değildir, zamlar hiç kader değildir. Bu kadar yüksek zam kederdir! İşin kötüsü, biz son faturalarda zammın ucunu gördük. O faturalar yanlış değil. Asıl zammı gelecek faturada göreceğiz. O zamma kadar tüketimi düşürmek şart.

Bu yazımızda elektrik zamlarının yüksek faturasını en üst seviyede ödemek istemeyenler için bazı pratik bilgiler vereceğiz. Ancak en baştan “konforum bozulmasın” diyenlerin mutlaka bu yazıyı burada bırakmalarını salık vereyim.

Başlayalım o zaman.

150 KWH’IN ALTINDA TÜKETİYOR MUYUM?

Bunu anlamanın yolu faturanızdan tüketim miktarına bakmak. Ama daha pratik olarak geçmiş aylarda 137 TL’yi faturayı aşmıyorsanız 150 kwh’in altında tüketiyorsunuz demektir. Bu durumda enerji politikanızı kollayın. Size yüzde 127 zam uygulanmayacağı ve sadece yüzde 52 zam uygulanacağı için 'çok şanslısınız' mı diyelim?

Tabii geçmiş faturanız 137 TL’nin üstünde ise katlamalı zamma tâbisiniz.

FATURAM ÇOK YÜKSEK GELDİ!

Yanlış, daha yüksek gelecek, asıl zammı daha görmediniz. Ocak ortası gelen faturada yarım zam var. 150 kwh’lık tüketim aralıkta olsa 137 TL, ocak ortası gelse 168 TL, şubatta gelse 206 TL olacak. Yani siz zammı kısmen ödüyorsunuz.

150 KWH ÜSTÜNE KATLAMALI ZAM MI?

Evet katlamalı zam geliyor. Örneğin 200 kwh tüketen birisi iseniz ve eski faturanız 182 TL gelirken, ocak ortası 239 TL gelecek ve bu şubatta 303 TL’ye çıkacak. Acil 150 kwh’in altına düşmenin yolunu bulun.

150 KWH AZ DEĞİL Mİ?

Ekim ayında 38,7 milyon mesken abonesi 44,8 Milyon MWh elektrik tüketti. Bu hane başına 115,8 kwh ortalama demek. Yani Türkiye’de meskenlerim tüketim ortalama 115,8 kwh. Eğer sizin tüketim bunun çok üstünde ise ortalamanın üstündesiniz demek. Ayıca faturaların yüzde 60’nın 150 kwh’in altında olduğu resmî açıklamalardan öğreniyoruz.

Diğer yandan 150 kwh’ın üstünde tüketim, kötü enerji tüketimi anlamına geliyor.

KLİMAM VAR, 150 KWH’IN ALTI MÜMKÜN MÜ?

Evinizde klima varsa tüketiminiz asla 150 kwh’in altına inmez. Sadece yazın soğutma için kullanıyorsanız bu yaz yanacaksınız demektir. Kışın da ısınma için kullanacaksanız battınız demektir. Çözümü ise basit. Bence hemen söktürün ve satın. O parayı enerji verimliliğine harcayın. Kârlı çıkarsınız.

BUZDOLABIM BÜYÜK OLSA ZARARI VAR MI?

Büyük buzdolabı iyi bir şey değil, iki açıdan kötü. Birincisi çok elektrik tüketimi demek. İkincisi taze gıda almak yerine bolca bayat gıda tüketeceksiniz demek. Buzdolabı en büyük enerji canavarlarından biri. Bir de içindeki soğutucu gazlar eski ise tam bir iklim canavarı, konuya girmiyorum.

Minik bir not, derin dondurucu kampanyalarına girip eve ek olarak bir derin dondurucu aldınız mı? O zaman bu madde sizin için de geçerli.

ÇÖP MİKTARIM İLE ELEKTRİK FATURASI ARASINDA İLİŞKİ VAR MI?

Var. Eğer haftada kişi başına bir torbadan fazla çöp çıkartıyorsanız bolca paket gıda tüketiyorsunuz demektir. Bu da sizin enerji tüketiminizle dolaylı ilişkilidir. Yukarıdaki maddeyi tekrar okuyun.

AKKOR LAMBAM, BÜYÜK TELEVİZYONUM VAR!

Siz doğrudan enerji şirketlerine çalışmak için yaratılmışsınız. 'Büyük güzeldir' diyenlerdenseniz. Unutmayın, faturası da güzeldir. Akkor lambayı değiştirin, büyüklük değil işlevsellik felsefesini tercih edin ve enerjinizi fatura ödemeye kanalize etmeyin.

YENİ YAPILMIŞ EV ALMAYIN!

Sakın son dönemde yapılmış, ya da yık-yap şekliden ortaya çıkan bir eve geçmeyin. Bu evler feci verimsiz. Hatta 2005 sonrası evlerin çoğu çok verimsiz. Özellikle rezidanslar tam bir enerji canavarı. Kalitesi de çok düşük. Şöyle düşünün; Sayıştay nasıl eskisi gibi devleti çok iyi denetleyemiyorsa, onun denetleyemediği bakanlık binaları ne kadar denetliyordur ki?

HIZI KESİN, TELAŞA MAHAL YOK!

Biraz da bu işin felsefesini yapalım. Ne kadar hızlı yaşarsanız o kadar çok enerji tüketirsiniz. Mesela kettle varsa sabah suyu bir dakika erken kaynatmak için kaybettiğiniz şey çok yüksek oluyor. Yüksek hız yüksek enerji demektir. Düşük hız ise huzur ve ekonomi anlamına geliyor.

YAVAŞ LEZZETLİDİR!

Toprak çömlekte bir güveç düşünün. Yavaş pişer ve geç soğur. Çok lezzetlidir. Enerji demek hız demek, tat alma duygusunu kaybolması demek. Unutmayın.

PARTİM ZAMMA KARŞI MI?

Değil. Böyle bir şey iddia edemiyoruz. TRT payını kaldıran, kademeli zam yapmanın önün açan kanun teklifine hiçbir parti ret oyu vermedi. 204 AK Parti, 28 MHP vekili yanında 57 CHP vekili KABUL oyu verdi, 12 HDP ve 9 İYİ Parti vekili ise çekimser kaldı. TİP, Memleket, Demokrat Parti, Saadet, Deva, Demokratik Bölgeler Partisi ve diğer küçük partilerden oylamaya bile katılmadılar. Sadece tek bir vekil ret oyu için el kaldırdı. Partinize sorsanız kanuna karşı ama oylamada karşı durmamış. Zaten bu yüzden bu kadar yüksek bir zam gelmedi mi?

PARTİM NE YAPABİLİR?

Partimiz Anayasa’da tanımlı yasama görevlerini yerine getirse, seçmenine sorumluluğunu yerine getirse yüzde 36 düzeyinde zamların geldiği, bu oranda zam üretildiği bir dönemde yüzde 127 zam yapılamazdı. O yüzden partinizi takip edin, izleyin, görevini layıkıyla yerine getirmesi için çaba gösterin.

DOĞALGAZA KATMERLİ ZAM GELECEK Mİ?

Hükümetin niyeti elektriği katmerli zammı doğalgaza da yansıtmak. Bunun için partinize haber salın ve asla destek vermemesini, çekimser kalmamasını ve tam kadro karşı çıkmasını isteyin. Bunun düzenlemesi de şu an mecliste, benden duymuş olmayın. Sizin ilgilenmeniz çok şeyi değiştirir.

Özetle;

Yüksek fatura kader değildir, zamlar hiç kader değildir. Bu kadar yüksek zam kederdir! İşin kötüsü, biz son faturalarda zammın ucunu gördük. O faturalar yanlış değil. Asıl zammı gelecek faturada göreceğiz. O zamma kadar tüketimi düşürmek şart. Ama konformizm ve sorumsuzlukla bu iş olmayacak. Derin dondurucu olsun, 60 inç TV açık kalsın, kettle kenarda yansın, buzluktan pizzayı mikro dalgaya koyayım derseniz zaten siz ölmüşsünüz demektir. O yüzden mevsimine uygun giyinin, mevsimine uygun meyve sebze alın, yürüyün. Enerjinizi dışarıdan değil, içerden alın. Ayrıca telaşınızı düşürerek ihmal ettiklerinize de zaman ayırın. Mesela partinize sahip çıkın, oy verdiğiniz vekile neden mecliste elektrik zamlarına karşı çıkmadığını sorun. Zamları önlemek için siyaset kadar sanat da gerekli. Mesela klima ile ısınma yerine şiiri kitabı ile ısının. Mikro dalga ile hayatınızı hızlandırmayın, tarihi romanlarla biraz sakinleşin.

Bu son adımı da uygularsınız zaten faturaları indirmek bir sanat oluyor. Öyle değil mi?


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.