Dünyadaki evrim süreçleri uzaydaki yaşam ihtimalini gösteriyor

Yaşamın sürebileceği sayısız yer varken, evrimin bize benzeyen zeki ve teknoloji sahibi başka yaratıkları ortaya çıkarması neredeyse kesin gibi görünüyor. Fakat bu, gerçekten bu kadar kesin mi?

Google Haberlere Abone ol

Adam Frank*

Evren, yaşamın olabileceği yaklaşık 10 milyar trilyon gezegen barındırıyor. Yaşam deneyinin sürebileceği sayısız yer mevcutken, evrimin bize benzeyen zeki ve teknoloji sahibi başka yaratıkları ortaya çıkarması neredeyse kesin gibi görünüyor. Fakat bu, gerçekten de bu kadar kesin olabilir mi?

Yalnızca 'yaşanabilir bölge' gezegenlerinin sayısına bakmaktaki sorun, bunlardan herhangi biri üzerinde zeki bir türün evrimleşme ihtimaline dair hiçbir şey bilmiyor olmamız. Şayet her bir gezegen başına zeki bir yaşam formu yaratma ihtimali, 10 milyar trilyonda 1'den daha azsa, bu durumda deney başarılı olmadan önce eldeki gezegenler tükenir ve akıllı yaşamın ortaya çıkmasına karşıt olan olasılık oranı, ortaya çıkabileceği yerlerin sayısını aşar.

Peki, acaba gezegen başına bu olasılık nedir? Yüzde 1 mi? Milyonda 1 mi? 100 milyarda 1 mi? Açıkçası bunu bilmiyoruz. Yine de bu yazıda sizlere astrobiyolojik literatürde ziyadesiyle büyük rol oynayan bir görüş olan Zorlu Adımlar Modeli’ni aktarmak istiyorum. Eğer akıllı yaşamın farklı bir gezegende ya da burada nasıl oluştuğu meselesiyle ilgileniyorsanız, ‘Zorlu Adımlar Modeli’ öğrenmeye değer bir görüş olarak öne çıkıyor.

'ZORLU ADIMLAR MODELİ' VE EVRİM SÜRECİNDEKİ YOL AYRIMLARI

Dünyadaki evrimsel kayıtlara göz attığımızda, ilk hücrenin ortaya çıkışından büyük boyutlardaki insan beynine dek uzanan bir gelişim sürecine tanık oluruz. Evrim, yaşamı devam ettirme doğrultusunda sonu gelmeyen girişimlerinde, kesintisiz biçimde yeni formlar ve süreçler icat eder. Bu hikayeden yola çıkarak bir genelleme yapmaya ve bir model oluşturmaya çalıştığımızda ise apaçık bir sorunla karşılaşırız: Elimizdeki hikaye, türünün yegane örneğidir. O halde, dünya tarihini en baştan tekrar oynattığımızda farklı bir şekilde neticeleneceğini veya yaşamın farklı bir gezegende ortaya çıkıp çıkmayacağını nasıl bilebiliriz? ‘Zorlu Adımlar Modeli’, atılması zor olan adımları arayarak bu sorunu aşar.

‘Zorlu adım’, bir gezegenin tarihi boyunca sadece bir defa gerçekleşen evrimsel bir değişime işaret eder. Bunun neden önem taşıdığını anlamak için kanatlar gibi pek çok kez gerçekleşen bir gelişime göz atabiliriz. Kanatların, bir türe eklenmek için faydalı bir gelişim olduğunu gösteren pek çok evrimsel örnek mevcut. Böceklerin kanatları var, kuşlar ve yarasaların da... Bu durum, bize, kanatların ortaya çıkışının yolunu açan rastlantılar (yani mutasyonlar) kümesinin, evrim açısından rastlanması çok zor olmayan şeyler olduğunu söylüyor.

Öte yandan, yaşamın tarihi boyunca gerçekleşen diğer değişimler birden çok kez ortaya çıkmadı. Ökaryotların ortaya çıkışı buna bir örnek olabilir.

Ökaryotlar, genetik materyali içinde barındıran bir çekirdeğe sahip hücrelerdir. Henüz ökaryotlar evrim geçirmeden, günümüzden 2.5 milyar ile 1.5 milyar yıl önce dünyadaki yaşamın tamamı, DNA’larını bir çekirdeğe bağlamayan bakteriler gibi prokaryotlardan ibaretti. Ökaryotların yolunu açan gelişim, yaşam açısından inanılmaz derecede mühimdi. Sizin bedeninizi meydana getiren hücrelerin her biri ve gezegende var olan her hayvan hücresi bir ökaryottur. Ökaryotların ortaya çıkışı, evrimde büyük bir geçiş olarak görülen bir olay ve ardından gelen her şeyin yönünü tayin eden bir yol ayrımı niteliğindedir.

AKILLI YAŞAM BAĞLAMINDA KOZMOSUN MODELLENMESİ

Söyleyebileceğimiz kadarıyla, prokaryotlardan ökaryotlara geçiş yalnızca bir kez gerçekleşti. Kanatlardan farklı olarak, ökaryot forma dönüşen birden fazla prokaryot soyu ortaya çıkmadı. Bundan ötürü, kimi astrobiyologlar bunu ‘zorlu bir adım’ diye nitelendirdiler. Bir prokaryot hücre her bölündüğünde, ökaryot olma yolunda mutasyon eğilimi taşıyan bir adım atmış olabilirdi. Ne var ki tarihin çok büyük bir bölümünde böyle olmadı. Buna benzer evrimsel bir geçiş olarak, evrimde hem çok mühim hem de çok nadir görülen bir gelişim olan ‘ökaryogenez’, zorlu bir adım gibi görünüyor.

Zorlu Adımlar Modeli’ne dair önemli olan husus, matematiksel modelleme olasılığına imkan tanıması. Her bir evrimsel adım rastlantısalsa ve bazı adımların imkansız olduğunu varsayarsak, zorlu adımların zeki bir yaşamı ortaya çıkarma ihtimalini hesaplamak için kısmen kolay bir yol olabilir. Bu görüşe ilişkin en isabetli makalelerden birini yazan Andrew Watson, zorlu adımların sayısını 4 ile sınırlandırıyor. Herhangi bir modelde bu adımlar, kopyalayan ilk moleküllerin meydana gelişi, RNA’dan DNA’ya geçiş, cinsiyetin ortaya çıkışı, farklılaşan çok hücreli canlıların evrimi ve dilin ortaya çıkışı gibi gelişimleri kapsayabilir.

Zorlu Adımlar Modeli, buna benzer bir listeyi kullanarak bir yıldızın yaşam süresi gibi belirli bir zaman ölçeğinde zekanın ortaya çıkma ihtimalini hesaplayabilir. Ulaşacağınız kesin olasılık kimi varsayımlara bağlı olsa da genelde fazlasıyla düşük olur. İşin gerçeği, öylesine düşüktür ki, Zorlu Adımlar Modeli, genel bağlamda kozmosta zekaya rastlama ihtimalinin gerçekten çok ender olacağına işaret eder.

Şayet bu durum canınızı sıktıysa, bundan kurtulmanın bazı yolları olduğunu da belirtmek gerek. Zorlu Adımlar Modeli gerçekten de ilgi çekici ama hatalı olabilir. Mesela, bizim açımızdan zorlu bir adım gibi görünen bir gelişim yalnızca evrimsel kayıtlar eksik olduğu için bu şekilde görünüyor olabilir. Belki de yaşanan geçişlerin tamamını göremememiz, gördüğümüz şeylerin eşsiz olduğunu düşünmemize yol açıyordur.

Bundan başka kimi itirazlar da söz konusu ve bu konuya farklı bir makalede değinmeyi düşünüyorum. Fakat şimdilik, kozmosta ortaya çıkan zeki yaşam ve evrim olasılığını ya da bunun dünyada gerçekleşme olasılığının ne kadar düşük olduğunu anlamak istiyorsanız, Zorlu Adımlar Modeli’ni öğrenmeniz gerekiyor.

* Rochester Üniversitesi'den astrofizik profesörü


Yazının orijinali Big Think sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)