Macron'un vizyonu Fransa ve Almanya'nın Avrupa'yı kurtarması

Emmanuel Macron, “Gerçek bir Avrupa Ordusu olmasına karar vermezsek Avrupalıları koruyamayacağız” diyor. Fransa Cumhurbaşkanı, her şeyden önce Rusya’yı giderek artan bir tehdit olarak görüyor ve ABD'ye olan savunma bağımlılığını azaltmak gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle de "gerçek bir Avrupa Ordusu" istiyor.

Google Haberlere Abone ol

KÖLN - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Konrad Adenauer ile Charles de Gaulle'ün Almanya - Fransa arasında imzaladıkları dostluk, yakın ortaklık ve işbirliği antlaşması olan Elysée Antlaşması'ndan 56 yıl sonra, Aachener Antlaşması adı verilen yeni bir antlaşmaya imza attılar.

Yeni antlaşmayla iki ülke gelecekte ekonomik işbirliklerini derinleştirmeyi amaçlıyorlar. Ancak bunun yanı sıra Paris ve Berlin altına imzalarını attıkları 16 sayfadan oluşan bu maddelerle kutuplaşmanın her geçen gün giderek derinleştiği Avrupa'da, kıtanın geri kalanına net bir birliktelik mesajı da vermek istiyor. Dünyada büyük güçler çok taraflılığı terk ederken, Avrupa'da popülist hükümetler ulusal çıkarlarını daha çok gözetirken, bu yılın Mayıs'ında Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Avrupa Birliği’ne karşı olanların veya birlikten şüphe duyanların daha çok öne çıkması muhtemelken ve her iki ülkenin hükümet başkanları kendi iç politikalarında sorunlar yaşarken, aralarındaki bu sembolik işbirliğinin zamanlamasının onlar açısından gerekliliği daha da anlaşılır oluyor.

Öte taraftan da dünyanın bu çatışmalı ortamında, komşu olsun olmasın ülkeler birbirleriyle savaş ya da kavga halindeyken aralarında 500 km sınır hattı olan iki komşu ülkenin bu yeni dostluk antlaşmanın bir nostaljik havası da var. Her iki ülkenin parlamentosunda yine her iki ülkeden 100 milletvekilinden oluşan bir Fransız-Alman parlamentosu kurulmasına da karar verildi. Bu da bir ilk!

Özellikle Fransa'da hem sağ hem sol kesimlerde bu yeni antlaşmanın sert eleştirileri yapıldı. Sağcı popülist Marine Le Pen, Fransa’nın uzun vadeli olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki yerini Almanlara bırakacağını ve hatta nükleer gücünü paylaşacağı yönünde sert komplo senaryoları üretti.

Almanya'da ise yine bir sağcı popülist parti olan AfD'nin Genel Başkanı Alexander Gauland, "Macron'un Alman parası ile yenilemesini istemiyoruz" dedi.

Yeşiller Partisi ise Merkel ve hükümetini yeterince şeffaf olmamakla eleştirdi.

Emmanuel Macron'un ihtiraslı kişiliği malum. Fransa Cumhurbaşkanı Avrupa’yı krize dayanıklı hale getirmek istiyor. Macron, AB'nin dünya politikasındaki rolünü    "Ortasında Almanya ve Fransa ittifakının olduğu Avrupa'nın görevi dünyanın kaosa sürüklenmesine izin vermemek ve barışçıl bir yön bulmasını sağlamak” olarak tanımlıyor. Macron'un vizyonunda Fransa ve Almanya'nın Avrupa'yı kurtarması var.

Ancak Almanya'nın ve Fransa'nın ulusal çıkarları aynı doğrultuda seyretmiyor. Ortak Avrupa Para Fonu konusundan vergi politikasına, göçmenlik ve iltica politikalarından dijital kontrole daha bir çok konuda Macron'la Merkel hükümeleri aynı düşünmüyor.

MÜLTECİ POLİTİKASI

Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa'da prosedürleri hızlandıracak ve uyumlu hale getirecek bir AB iltica makamı planlıyor. Ayrıca, hem dış sınırların korunmasını hem de giderek daha fazla sınır dışı etmeyi düzenleyecek ortak bir sınır polis teşkilatının kademeli olarak kurulması çağrısında da bulundu. Macron'un göçmen politikası planında mülteciler için bir Avrupa eğitim ve entegrasyon programı da mevcut.

Federal Hükümet bu taleplere sıcak bakıyor. Berlin’e göre bu plan, '"İkincil göç" olarak tanımlanan AB içerisindeki göçün önlenmesine yardımcı olacağından özellikle desteklenebilir. Çünkü mültecilerin bakımı ve tanınmasının ilerde Avrupa genelinde büyük ölçüde eşit olması isteniyor. Fakat Merkel, tek bir AB iltica sisteminde mülteci alımının Avrupa çapında otomatik mülteci dağıtımının mülteci alım kotasına göre düzenlenmesi gerektiğini daha çok vurguluyor.

ORTAK ORDU

İki liderin de en çok üzerinde mutabık oldukları konu: AB'nin ortak savunma politikası. Macron “Gerçek bir Avrupa Ordusu olmasına karar vermezsek Avrupalıları koruyamayacağız” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı, her şeyden önce Rusya’yı giderek artan bir tehdit olarak görüyor ve ABD'ye olan savunma bağımlılığını azaltmak gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle de "gerçek bir Avrupa Ordusu" istiyor.

Merkel'de iki hafta önce, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada "dünyaya bir daha asla Avrupa ülkeleri arasında bir savaş olmayacağını gösterecek" bir Avrupa Ordusu tanımlamasıyla bu talebe olumlu yanıt vermiş oldu.

Ancak kurulacak ortak AB ordusunun uzun aşamalı bir entegrasyon sürecinin sonunda olabileceği konusunda Merkel ve Macron arasında bir anlaşma var. Paris, ilk olarak Fransa'nın en çok var olduğu Afrika'da küçük fakat güçlü bir ortak müdahale grubu oluşturmak istiyor. Brüksel'deki AB diplomatları bu fikri "Fransız bütçesini hafifletmek için tasarlanmış bir önlem" olarak yorumluyorlar. Öte yandan Paris, Brexit’e rağmen Büyük Britanya'yı da bu orduya dahil etmek istiyor.

Aachener Antlaşması'nın yukarıda da belirttiğim gibi bir çok sembolik mesajı var. Ancak Fransa'da halkın yönetime güveni her geçen gün azalırken, Berlin'de koalisyonun alacağı her kararda ciddi çatışmalar yaşanırken Merkel ve Macron birbirlerine bu antlaşmayla biraz olsun güç vermeye de çalışıyorlar da diyebiliriz.