Dolandırılan futbolcuların avukatından açıklama: Resmi belge var

Aralarında Fatih Terim, Arda Turan gibi isimlerin dolandırılması iddiasına ilişkin Denizbank kendilerinde herhangi bir kayıt bulunmadığını açıkladı. Avukat Rezan Epözdemir karşı açıklama yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Özel bir bankanın İstanbul Levent Büyükdere Şube Müdürü S.E. hakkında “özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan S.E. tutuklandı. Soruşturmaya konu olan rakamın 80 milyon doları bulduğu ileri sürülürken mağdurlar arasında çok sayıda iş insanının yanı sıra Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Selçuk İnan, Semih Kaya gibi futbol dünyasından ünlü isimler de olduğu ileri sürüldü.

Olayın basına yansımasının ardından Denizbank bir açıklama yaparak olayın kurumsal olarak kendileriyle bir ilgisi olmadığını belirtti:  

“Piyasa koşullarının ötesinde fahiş faiz getirileri elde etmek amacıyla iddia sahiplerince şubelerimiz dışında nakit olarak verilip, getirilerinin de yine kayıt dışında nakit olarak alındığı anlaşılan, bankacılık sistemimizde hiçbir izi bulunmayan, bankamıza ait bir dokümanın ibraz edilemediği, iddia sahiplerinin ancak aralarındaki para hareketlerinde aksama olduğunda bankamızın durumdan haberdar edildiği işlemlerden ibarettir.”

REZAN EPÖZDEMİR: İŞLEMLER BANKA MÜDÜRÜNÜN ODASINDA YAPILDI 

Dolandırıldığını iddia eden mağdurlardan bir kısmının avukatlığını yapan Rezan Epözdemir ise Denizbank’ın kendisini hukuken kurtarmaya çalıştığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Denizbank A.Ş. tarafından kamuoyun yapılan açıklamanın içeriği açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir. Şöyle ki;

Müşteki mudi müvekkiller tarafından Denizbank A.Ş.’nin Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’ne yapılan ödemelerin tamamı banka içerisinde ve bizatihi şube müdürünü odasında gerçekleştirilmiştir.

Yapılan ödemelere ilişkin bankanın kaşesi ve şube müdürünün ıslak imzası ile antetli kağıda yazılı gerekli resmi belgeler alınmıştır.

Halihazırda tutuklu bulunan Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü S.E., bankanın kurumsal bir fonunun olduğunu, bu kurumsal fonun Denizbank’ın adı iki yöneticisi tarafından yönetildiğini ve fonun başında bu iki ismin olduğunu mudi müvekkillere söylemiş ve müvekkillerden parayı Denizbank A.Ş.’nin kurumsal fonuna yatırılmak üzere tahsil edilmiştir. Bu husus, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürüyen dosyadaki şüpheli ifadesi ve müşteki mudi müvekkillerin beyanları ile sabittir.

Gelinen aşama itibarıyla söz konusu eylemlerin;

Ceza Hukuku Bakımından:

5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160/1-2 maddelerinde yer alan ‘Bankacılık Zimmeti’ suçu olduğu dosya kapsamı ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin yerleşmiş, kesinleşmiş içtihatları ile sabittir.

Özel Hukuk Bakımından;

Bankanın tüzel kişilik olarak, müşteki mudi müvekkillerin zararlarının tamamından 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. Maddesinde yer alan ‘Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk’ ve 66. Maddesinde yer alan ‘Adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu’ uyarınca sorumlu olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı kararları ile tartışmaya yer vermeyecek kadar aşikardır.

Denizbank A.Ş.’nin yapmış olduğu kamuoyu açıklaması, dosya münderecatı, deliller, olayın gerçekleşme biçimi ve ifadelerle örtüşmemektedir. Maddi gerçeklerle örtüşmeyen söz konusu açıklama, Denizbank A.Ş. yöneticilerinin hukuki ve cezai sorumluluktan, DenizbankA.Ş.’yi ise tüzel kişilik olarak hukuki sorumluluktan kurtarmak amacıyla yapılmıştır.

Tarafımızca hukuki ve cezai yolların yanı sıra BDDK nezdinde gerekli idari yollara da başvurulmuştur.

Denizbank A.Ş. tarafından yapılan mezkur açıklamaya istinaden işbu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur ve an itibarıyla hukuki, idari ve cezai süreç devam etmektedir. Maddi gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır.” (HABER MERKEZİ)