DİSK Sosyal-İş Sendikası: Genel Kurula katılmayacağız

DİSK Sosyal-İş Sendikası Ankara Şubesi, sendikanın 10-11 Ocak’ta yapılacak 16. Olağan Genel Kurulu’na katılmayacağını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - DİSK Sosyal-İş Sendikası Ankara Şubesi, sendikanın 10-11 Ocak’ta yapılacak 16. Olağan Genel Kurulu’na katılmayacağını duyurdu.

DİSK Sosyal-İş Sendikası’nın 10-11 Ocak’ta düzenlenecek 16. Olağan Genel Kurulu’na ilişkin şubeden yapılan açıklamada, “Sendikamızın Genel Kurulu maalesef, örgütlü olunan iş yerlerinin iradesini taşımayan, aksine sırf aynı siyasi partiye mensup olması nedeniyle talimatla son bir iki ayda üye olan üyelerden oluşan delegasyonun oluşturduğu bir Genel Kurul olarak toplanacaktır. Biz sendikamızın geleceğine sahip çıkmak adına sendikamızın gerçek sahipleri olarak bu usulsüzlüğe taraf olmayacağız. Sendikanın gerçek sahiplerinin iradesinin temsil edilmediği bir genel kurula meşruluk kazandırılmaya çalışılmasına ortak olmayacağız. Bu yapılan çok açık olarak bir siyasi hareketin DİSK’e bağlı köklü bir sendikayı ele geçirme operasyonudur. Üyelerimizin ve delegelerimizin temsil edilmediği bir genel kurula katılarak bu genel kurulu meşru hale getirmeyeceğiz” denildi.

DİSK Sosyal-İş Sendikası Ankara Şubesi'nin açıklaması şöyle:

“Şube Genel Kurul süreçleri öncesinde sendikamızın mevcut genel merkez yönetiminin içinde bulunduğu çürümüş, atıl yapısının mutlak değişimi konusunda Ankara ve İstanbul Şubeleri olarak ortak bir görüş oluşmuştur. Ankara Şube olarak İstanbul Şube yönetimi ile yaptığımız görüşmelerde bu yönde ortak mutabakata varılmış olup İzmir Şubenin de olduğu ortak bir görüşmede Kasım ayı başında bir araya gelme konusunda anlaşılmıştır. Ancak Kasım ayı başında bir araya gelindiğinde İstanbul Şube ve İzmir Şubenin Ankara Şubeyi dışarıda bırakarak ortak liste çıkarma konusunda Eylül ayında anlaşmaya vardığı tarafımıza bildirilmiştir. Buna rağmen sendikamızın geleceğine birlikte karar vermek için üç şube olarak beraber hareket edilmesi konusundaki talebimiz hem İstanbul hem de İzmir Şubelerine tekrar iletilmiştir. Beraber hareket ederken de Ankara Şubemizin yeni oluşacak yönetim kurulunda yürütmek istediği görevlere dahil isteklerimiz iletilmiştir.

Bize bir hafta içerisinde dönüş yapacaklarını belirtmişler, ancak dönüş yapmaları 3 haftadan daha uzun sürmüştür. 3 hafta sonunda Ankara Şubenin olmadığı bir yeni dönem planladıklarını tarafımıza iletmişlerdir.

Sendika merkezinden İzmir ve İstanbul Şubenin delege listesini istediğimizde ise başka bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkmıştır. İstanbul Şubenin 83 delegesinin 61 tanesi toplu iş sözleşmesi olmayan çoğunluğu 1 veya 2 çalışanlı işyerlerinden delege yapıldığı görülmüştür. Üstelik bu delegelerden 40’a yakın delegenin İstanbul Şubenin kongresinden bir, iki ay önce sendikamıza üye yapılmış delegelerden oluştuğu görülmüştür. Benzer bir durumun İzmir Şubede de olduğunu, orada da daha fazla sayıda benzer bir delege yapılmak istendiğini ancak İzmir Şube delegelerinin sürece müdahaleleri sonucu bu sayının 5 kişi ile sınırlı kaldığı öğrenilmiştir.

'SİYASİ OPERASYON BOYUTUNA ULAŞTI'

Yaklaşık 2 yıldır bir siyasi hareketin (Türkiye İşçi Partisi) mevcut şube yönetiminin iradesi ile İstanbul Şube çalışmaları içerisinde kendisini öne çıkarmaya çalıştığını, sendika üyesi olmayan kadrolarla sendikal çalışma adı altında çalışmalar yapıldığını zaten gözlemliyorduk. Ancak Sendika Genel Merkez Genel Kurul delegelerinin sendikanın gerçek sahiplerinin iradesinin hiçe sayılarak hülle yoluyla belirlenmiş olması çok açık bir ifade ile bir siyasi operasyon boyutuna ulaşmıştır.  

Toplam delege sayısının üçte biri sendikamızın örgütlülüğünün olmadığı ve bir siyasi partinin üyesi olduğu kişilerden oluşmuştur. Emlakçı bürosundan muhasebeci bürosuna, hatta aynı siyasi partinin bürosunda çalışma kaydı gösterilerek delege yazma aymazlığı sergilenirken, sendikamıza yıllarca emek vermiş en zor günlerde yanında durmuş aidat ödemiş üyelerimizin delege olma hakları etik olmayan şekilde ellerinden alınmıştır.

Ankara Şube olarak bu noktadan yola çıkarak bu sendikanın geleceğine sendikanın gerçek sahipleri karar vermelidir diyerek bir yürüyüş başlattık. Ve bu yürüyüş bu sendikanın gerçek delegeleri tarafından sahiplenilmiştir. Bu çalışmayı yaparken Ankara şube, İzmir Şube ve İstanbul Şube delegeleri ile birlikte geçtiğimiz dönem içerisinde kapatılan Antalya Şube üyeleri ve örgütlenmesi devam eden Makine Mühendisleri Odası delegeleri, Çukurova Üniversitesi delegeleri ve Adana Ulaşım A.Ş. ye bağlı delegelerle de görüşülüp durumumuz ve çalışmamız anlatılmış ve destekleri istenmiştir.

Bu çalışmalarımızı yaparken her şeye rağmen karşı tarafla birlikte hareket etmek konusundaki niyetimizi de kendilerine defalarca ilettik. Kaygımız, sendikamızın ortaya çıkardığı değişim iradesinin baştan sakat başlamaması ve çok zor şartlarda işkolu barajına rağmen örgütlülüğünü tutmayı başardığımız işyerlerindeki üyelerimizde sendikaya karşı bir güven yitiminin yaşanmaması olmuştur. Ancak maalesef gerek delegelerimizin gerekse bizlerin her türlü görüşmelerine rağmen bu çağrımız karşılık bulmamıştır.

'DELEGELERİMİZİN İRADESİ GASP EDİLMİŞTİR'

Son olarak 08.01.2024 tarihinde saat 16.00’da İlçe seçim kurulundan merkez işyerlerindeki (Çukurova Üniversitesi, Adana Ulaşım A.Ş. Halk Ekmek, Makine Mühendisleri Odası, Antalya Tabip Odası, Antalya SES ve Hacettepe Üniversitesi) 13 delegenin delegeliğinin düşürüldüğü bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Bu işyerlerinden iki tanesi toplu iş sözleşmeli, diğer iki tanesinde de gerekli üye çoğunluğuna çok yaklaşmış olduğumuz toplu iş sözleşmesi imzalanma aşamasına getirilmiş işyerleri olmasına rağmen, bu anlayış tarafından seçim kazanmak adına bu delegelerimizin iradeleri gasp edilmiştir.

Kısacası sendikamızın Genel Kurulu maalesef, örgütlü olunan işyerlerinin iradesini taşımayan, aksine sırf aynı siyasi partiye mensup olması nedeniyle talimatla son bir iki ayda üye olan üyelerden oluşan delegasyonun oluşturduğu bir Genel Kurul olarak toplanacaktır.

Biz sendikamızın geleceğine sahip çıkmak adına sendikamızın gerçek sahipleri olarak bu usulsüzlüğe taraf olmayacağız. Dolayısıyla sendikamızın gerçek sahiplerinin iradesinin temsil edilmediği bir genel kurula meşruluk kazandırılması çalışılmasına ortak olmayacağız. Bu yapılan çok açık olarak adının ne olduğundan bağımsız olarak bir siyasi hareketin DİSK’e bağlı köklü bir sendikayı ele geçirme operasyonudur. Biz buna taraf olmayacağız. Sendikamızın asıl sahipleri üyeleridir. Üyelerimizin ve delegelerimizin temsil edilmediği bir genel kurula katılarak bu genel kurulu meşru hale getirmeyeceğiz. DİSK ve sendikal ilkelerimize bağlı olarak sendikal mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Başta hülle yoluyla iradeleri gasp edilen delegelerimiz olmak üzere, şube ayrımı yapmadan tüm üyelerimizi sendikamıza, sendikal demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz."