Dışişleri Bakanlığı'ndan 'vize' açıklaması: Şantaj kartı olarak kullanılamaz

Basın bilgilendirme toplantısında konuşan Keçeli, "Hiçbir ülkenin vizeyi bir şantaj kartı olarak kullanma, vatandaşlarımıza gündelik hayatlarında sıkıntı yaratmaya hakkı yoktur" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, bugün Bakanlık'ta basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Keçeli Bakanlık faaliyetlerine ilişkin bilgi verdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Keçeli, şu ifadeleri kullandı:

 

"Trablus'ta yaptığımız temaslarda Libya'nın istikrarına verdiğimiz önemini tekraren vurguladık. Bu aslında bizim Libya'daki iç çatışmaların başladığından itibaren izlediğimiz istikrarlı bir politika. Libya'daki sorunların ancak adil, serbest bir seçim sürecinin sonucunda çözümleneceğine inandığımızı bir kez daha dile getirdik. Birleşmiş Milletler'in (BM) bu konudaki çabalarına destek verdiğimizi aktardık.

Sayın Bakanımız Malta'da yaptığı basın toplantısında Bingazi'deki Başkonsolosluğumuzun yakında açılacağını açıkladı. Hatırlayacaksınız, Haziran 2014'ten beri kapalıydı Bingazi Başkonsolosluğumuz. Kısa bir süre içinde Bingazi'deki Başkonsolosluğumuzun faaliyete geçeceğini düşünüyoruz.

'MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI'NDA YAKLAŞIK 20 İKİLİ GÖRÜŞME YAPILACAK'

Bakan bey Münih Güvenlik Konferansı'nda birtakım toplantılar yapacak. Yaklaşık 20 ikili görüşme yapacak. Görüşmelerden bazıları belli ama son dakikaya kadar değişiklikler olabiliyor. Hem ikili görüşmelerde hem katılacağı toplantılarda şimdiye kadar olduğu gibi Gazze'deki insani trajediye ilişkin mesajlar verilecek.

Münih Güvenlik Konferansı'nın arkasından Bakan Rio De Janeiro'da yapılacak G-20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için yola çıkacak. G-20, G-7 ülkeleriyle beraber küresel siyasete, ekonomiye yön verme büyüklüğünde ve iddiasında olan ülkelerin bir araya geldiği bir platform. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi temsil edilyor.

'ADF'DE GAZZE İÇİN YÜKSEK DÜZEYLİ ÖZEL BİR PANEL OLACAK'

Rio De Janeiro'daki toplantıdan sonra Bakan beyin hem yurt içinde hem yurt dışında başka programları olacak. Antalya Diplomasi Forumu (ADF) geçen sene depremden ötürü yapamamıştık. Üçüncüsünü 1-3 Mart tarihleri arasında gerçekleştireceğiz. Bu yılki ana tema 'Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak'. Bu ana tema altında yapay zekadan arabuluculuğa, bölgesel meselelerden gıda krizine çok sayıda toplantı yapılacak. Şu aşamada 40 panelin düzenlenmesi öngörülüyor. Bu paneller arasında Gazze için de yüksek düzeyli özel bir panel olacak.

'ADF'YE 21 DEVLET VE HÜKÜMET BAŞKANI KATILIMLARINI TEYİT ETTİLER'

Katılımın bir önceki ADF'nin çok ötesinde geçtiğini görüyoruz. Birinci ADF'ye 10 devlet başkanı ve 43 bakan katılmıştı, toplamda da 2 bin kadar katılımcı vardı. 2022 yılında yaptığımızda 17 devlet başkanı ve 80 bakan katılmıştı. Üçüncü ADF'ye 21 devlet ve hükümet başkanı katılımlarını teyit ettiler. 59'u Dışişleri Bakanı olmak üzere 80'den fazla bakan Antalya'da olacak ve toplam katılımcı sayısının da 4 bin civarında olmasını bekliyoruz.

Gazze'ye 34 bin ton insani yardımımız söz konusu oldu. Bunlardan yaklaşık 7 bin 400 ton, 32 ambulans deniz yoluyla ve hava yoluyla Mısır'a ulaştırıldı. Oradan el-Ariş Sınır Kapısı'na nakledildi ve oradan da Gazze'ye sevk edildi.

Gazze'ye yaptığımız yardımların bir kısmı da BM Filistinlilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı üzerinden yaptığımız yardım. Biz her yıl Ajansın un ihtiyacının yaklaşık 15'ini temin ediyoruz, hibe ediyoruz. Bu da yaklaşık 26 bin ton un ve kuru gıdaya karşılık geliyor.

AFAD ve Türk Kızılayı her hafta yaklaşık 127 bin ton içme suyunu Gazze'ye sevk ediyor. TİKA'nın da çok sayıda çalışması var hem Gazze'de hem Batı Şeria'da. Sayılarının binlerce olduğu tahmin edilen bir grup Gazzeli işçi biliyorsunuz, Batı Şeria’da sıkışmış durumda. TİKA bu Gazzeli işçilere yardım ediyor.

Bu sabah itibarıyla 380 yaralı ve 344 refakatçi ülkemize geldi. Sağlık Bakanlığımızın bugün yeni bir hasta tahliyesi planladığını biliyoruz.

Bakanlığımızın doğrudan takip ettiği bir konu, vatandaşların tahliyesi konusu. Bugüne kadar bin 359 vatandaşımızı, KKTC vatandaşı ve yakınlarını Gazze'den tahliye ettik."

F-16 SÜRECİNDE SON DURUM

Sözcü Keçeli ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. F-16 konusunda Kongre'deki sürecin ve Türkiye'nin eski Washington Büyükelçisi Murat Mercan'ın F-35 ile ilgili ifadelerinin anımsatılarak "F-35 ile ilgili görüşme süreci yeniden başlayabilir mi" sorusunun sorulması üzerine şu değerlendirmede bulundu:

"Pek çok Büyükelçi çeşitli platformlarda görüşlerini paylaşıyorlar. Bu konularda değerlendirmelerde bulunmuyoruz. Bu konuda bir ilerleme olsaydı çok daha üst düzeyde bir devlet yetkilisinden duyarız.

Kongre onay süreci Türkiye saatliyle Pazar sabah 8'de sona erdi ve biz o noktada son derece mutlu bir şekilde bu dosyayı Milli Savunma Bakanlığı'na devrettik. Bundan sonraki süreci Milli Savunma Bakanlığı yürütecek.

F-35 projesine dönebilir miyiz? Sayın Bakan'ın bir mülakatında şunları söyledi; 'Stratejik olarak biz bir askeri yeteneğe ihtiyaç duyarsak bunu almak isteriz. Ancak bu başka askeri yeteneklerin yitimi şartına bağlı olursa bakış açımız değişir' anlamına gelecek şeyler söyledi.

Dışişleri Bakanlığı yetkisinde olmayan bu konuda bizim Bakanlığımıza yansıyan resmi bir durum söz konusu değil."

Bir basın mensubunun, İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından Türkiye'nin F-16 talebinin gündeme alınması üzerine kamuoyunda ikili ilişkilerde normalleşme izleniminin konuşulduğunu belirtmesi üzerine Keçeli şunları kaydetti:

"Diplomatik ilişkilerimizin seviyesinde Amerika ile olan diyaloğumuzun derinliğinde hiçbir azalma olmadı. Öte yandan, İsveç'in üyeliği, F-16 sürecinin tamamlanmış olması, bu iki ülkenin, iki müttefik ülkenin karşılıklı saygı ve karşılıklı çıkarlar temelinde birbirlerini daha iyi anladığı için yeni bir fırsat penceresi sunması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim Amerika'dan beklentimiz çok açık. Biz Amerika'nın PKK'nın Suriye'deki uzantılarıyla olan ilişkisine tamamen son vermesini istiyoruz.

Diğer bir konu da ABD'nin FETÖ ile ilgili beklentilerimizi ciddiyetle ele alıp bu konuda adım atmasıdır. Biz bu meseleye müttefiklik ruhu bakımından bakıyoruz.

'FİDAN İLE BLINKEN 8 KEZ YÜZ YÜZE GÖRÜŞTÜ'

Amerika ile alakalı bütün konuları terörle mücadele olsun, konular olsun, savunma sanayii olsun, yatırımlar olsun tüm mecralarda Amerika ile olan ilişkilerimizi daha da güçlendirebileceğimizi düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde de birtakım ziyaretler söz konusu olacaktır. Sayın Bakanımız ile Blinken zaten sıklıkla görüşüyorlar. Bakan bey göreve geldiğinden beri 8 kez yüz yüze görüştüler, en az 15 telefon görüşmesi yaptılar."

'SERT ÇIKSAYDI KARŞILIĞINDA SERT ÇIKILIRDI'

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili ve Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland'ın 28 Ocak 2024 tarihinde Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede Rusya’ya yaptırımlar konusunda "sert çıktığı" iddiasına dair Keçeli, "Ben de toplantıdaydım, sert çıkmadı. Sert çıksaydı karşılığında sert çıkılırdı" dedi.

PUTİN'İN TÜRKİYE ZİYARETİ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretin ertelenmesine ilişkin, "Erteleme kelimesi kullanılıyor ama hiçbir zaman resmi olarak bir ziyaret tarihi açıklanmamıştı. Bu bakımdan da erteleme kelimesi doğru değil. Sayın Putin'in ülkemizi ziyareti her zaman gündemde, bugün de gündemde. Ne zaman Cumhurbaşkanımızın takvimine alınırsa ve nerede yapılacaksa bu toplantı, o gün Cumhurbaşkanlığımız tarafından açıklanacaktır" ifadelerini kullandı.

Keçeli, İngiltere ve İtalya ile sığınmacı konusunda bir anlaşma teklifi olup olmadığına ilişkin, "Bizim hiçbir ülkeyle kendi vatandaşlarımız dışında, kimsenin Türkiye'ye geri dönüşüyle alakalı bir mutabakatımız, anlaşmamız yok. Burası da bir üçüncü dünya ülkesi değil. Bence bunu kimse ciddi bir şekilde teklif edemez" dedi.

'VİZE SERBESTİSİ SÜRECİNİN YÜZDE 92'Sİ TAMAMLANDI'

Avrupa Birliği (AB) ile devam eden vize sorununun sorulması üzerine Keçeli şu değerlendirmede bulundu:

"AB ile vize serbestisi konusunda yüzde 92 oranında süreci tamamladık. Yerine getirilmemiş 6 şart var. Ancak diğer konularda olduğu gibi AB'nin ciddi bir siyasi irade ortaya koyması gerekiyor.

Hiçbir ülkenin vizeyi bir şantaj kartı olarak kullanma, vatandaşlarımıza gündelik hayatlarında sıkıntı yaratmaya hakkı yoktur."

Suriye ile normalleşme konusunda yeni bir gelişme olup olmadığına dair Keçeli, Türkiye'nin bu konuda duruşunun değişmediğini belirtti. Keçeli, "Biz yapıcı ve iyi niyetli bir şekilde Şam yönetimiyle konuşmaya hazırız. Ancak Şam yönetiminin de aynı şekilde yaklaşması lazım. Bakan Fidan'ın ifadesini kullanacağım, (Şam yönetiminin) kendisi olarak konuşması lazım" ifadelerini kullandı.

(HABER MERKEZİ)