Dersim’de üniversite sorusu: 7 bin öğrenci 3 bin kişilik yurda nasıl sığar?

Munzur Üniversitesi'nde bu sene 7 bini aşkın öğrenci öğrenim görüyor. Yurt kapasitesinin 3 binle sınırlı olduğu Dersim'de öğrenciler barınma sorunu yaşıyor.

Munzur Üniversitesi
Google Haberlere Abone ol

Duygu Kıt

DERSİM - Dersim'de bulunan Munzur Üniversitesi'nde 7 bini aşkın öğrenci görüyor. Ancak şehirdeki yurt kapasitesi 3 bin civarında. Kiraların son yıllarda katlandığı Dersim'de öğrenciler barınma sorunu yaşıyor. Öğrencilerin bir diğer sorunu da ulaşım. Üniversite, yurt ve şehir merkezi arasında yolculuk etmesi gereken öğrenciler, ulaşım ağlarının az olması nedeniyle çoğunlukla yürümek zorunda kalıyor. 

'KYK YURDU ÇIKMADIĞI İÇİN MÜFTÜLÜĞÜN MİSAFİRHANESİNDE YER BULDUM'

İsmini vermek istemeyen ve yarı özel yurt olan Ehlibeyt Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenci şunları diyor: "Yurdumuz 500 kişilik. Son 2 aydır yemeklerde sürekli sorun yaşıyoruz. Yemeklerin içinden böcek ve kıl çıkıyor. Sorunu bildirmemize rağmen ilgilenmiyorlar. Yarı özel yurt ama sadece 8 çamaşır makinesi var ve biri çalışmıyor. Yurdun çevresinde öğrencilerin aktivite yapabilecekleri bir şey de yok. 5 katlı bina ve her katta bir etüt odası ve her etüt odasında 8 tane çalışma alanı var, sabah kim erken giderse masayı o kapıyor. Odalar da küçük, 1 masa 2 sandalye var, öyle olunca da ders çalışma alanımız olmuyor."

Mevcut yurt kapasitesinin artırılması veya öğrencilere çözüm bulunması gerektiğini söyleyen bir başka öğrenci barınma sorununa yönelik şunları dile getiriyor: "KYK  kapasitesi sınırlı olduğu için bana yurt çıkmadı. Müftülüğün misafirhanesinde kalıcı yer buldum. Odalar 8-10 kişilik. Burası da formasyon için gelen öğrencilerin talebi üzerine açıldı. Aylık 1000 TL veriyorum. Hijyen durumu iyi ama KYK’ye göre çok pahalı ve yemek verilmiyor."

'TOPLU TAŞIMA İYİLEŞTİRİLMELİ'

Üniversite öğrencisi Bedirhan Özbey, eğitimlerine odaklanmak yerine, toplu taşıma ve barınma sorunlarını çözmek için çaba sarf ettiklerini belirtiyor. Toplu taşımanın çok yetersiz olduğunu söyleyen Özbey, "Üniversiteye gitmek için her gün otobüs kullanıyorum. Ancak otobüsler çok sık gelmiyor, uzun süre bekliyorum. geldiğinde de çok kalabalık oluyor. Ayrıca, otobüsler şehir merkezinden uzakta yaşayan öğrenciler için çok uygun değil. Bu öğrenciler, otobüsle üniversiteye gitmek için çok uzun bir yol kat etmek zorunda kalıyor. Yetkililere sesleniyorum. Toplu taşımayı iyileştirmek ve uygun fiyatlı konut sağlamak için acil eylem planları oluşturulmalı. Bu adımlar, Tunceli'deki tüm vatandaşların daha iyi bir yaşam sürdürmesine yardımcı olacaktır."

'MİNİBÜS UZUN SÜRE GELMEDİĞİ İÇİN OTOSTOP ÇEKMEK ZORUNDA KALIYORUZ'

Zeynep Pervin de ulaşım sorunu yaşayan öğrencilerden. KYK yurdunda kaldığını belirten Pervin, "Yurtta asansör sürekli bozuluyor, öğrenciler bazen içinde kalıyor. Bunun dışında sıcak su çok nadiren bulabiliyoruz. Yemekler de kötü. Kahvaltı yetersiz, aç kalmamak için çoğunlukla sandviç alıyoruz. Yurtta çalışma ortamımız olmadığı için okuldaki kütüphanede kalmaya çalışıyorum. Ancak bu sefer de ulaşım sorun oluyor. Belli bir saatten sonra dolmuş çok nadir geliyor. 1 saat dolmuş beklediğimi biliyorum. Kütüphaneden saat 20.00 gibi çıkan öğrenciler uzun süre minibüs bekleyemediği için otostop çekiyor. Bunun da büyük riskleri var" diyor. 

'ÖNÜMÜZ KIŞ, OKULA NASIL GİDECEĞİZ?'

Öğrenci Melike Ötün, okula gidip gelmenin ciddi bir sıkıntı olduğunu belirterek şöyle devam ediyor, "Dolmuşlar kimi zaman gelip gitmiyor. Bazen dolu geliyor ve bizi almıyor. Yurdumuz duraklara uzak, önümüz kış. Biz nasıl tepeyi aşıp okula gideceğiz? Yetkililerden çözüm bekliyoruz. Belediye otobüsü saat 17.00'de bitiyor. Çok erken bittiği için sosyal bir yaşam imkanı kalmıyor."

Billur Beyazıt ise ulaşım sorununa dair şunları paylaşıyor: "Ehlibeyt Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyorum ve ulaşım konusunda ciddi problemler yaşıyorum. Belediye otobüsü gün içerisinde toplasan beş kez gelmiyor, geldiğinde ise güzergahı yurt ve çarşı arasında. Yurttan okula öğrenci götürmüyor. Dolmuşlar yarım saatte bir geliyor, otobüs hafta içi saat 17.00'ye kadar. Okuldan çarşıya aktarma yapmak zorunda kalıyorum. O kadar zorlu bir süreç ki, mecbur kalmadıkça dışarı çıkmak istemiyorum. Yurttan çarşıya gitmek benim için korkulu bir rüya haline geldi."