Dereköy kömür madeni projesi: Telafisi yok, doğa, tarım, su biter

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Dereköy’e yapılması planlanan kömür madeninin yöre halkına, doğaya, tarımsal faaliyetlere ve su kaynaklarına telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğini belirterek bu girişimden vazgeçilmesini istedi.

Google Haberlere Abone ol

ANTALYA - Antalya Kent Konseyi Tarım Çalışma Grubu, Korkuteli ilçesindeki Dereköy Yaylası’nda açılması planlanan kömür madeni ile ilgili bir rapor hazırladı. Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ile bu raporun hazırlanma sürecini, etkilerini ve sonuçlarını konuştuk.

Dereköy’e yapılması planlanan kömür ocağının etkileyeceği arazinin büyüklüğü ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Semanur Kurt

Kömür ocağı açılması için izin verilen Dereköy Mahallesi Yaylası, Korkuteli’nin kuzey batısında Tefenni yoluna yakın, Korkuteli’ne yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta, Sülekler ve Taşkesiği mahalleleri ile Varsak Yaylası’na komşudur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca 2020 yılında Dereköy sınırları içinde toplam 1972 dekar alanda 10 yıl süreli kömür madeni ocağı ruhsatı verildi. Söz konusu şirket, Korkuteli Dereköy’de, yaklaşık 400 dekarlık sulu mutlak tarım alanı üzerinde kömür ocağı açmak için Korkuteli Belediyesi’ne başvuru yaptı.

Tarım Çalışma Grubu burasıyla ilgili nasıl bir faaliyet yürüttü?

Tarım Çalışma Grubu, gelişmeler üzerine Korkuteli Dereköy’e giderek gerekli incelemelerde bulundu. Grubumuz yaptığı tespitlerle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Konuyla ilgili gündem oluşturulması için Dereköy ve çevre mahalle sakinleri, sivil toplum kuruluşları, basın yayın ve medya kuruluşları konuyu gündeme taşıdı. Hazırladığımız raporu basın ve kamuoyuyla paylaştık.

MEYVE BAHÇESİNE OCAK AÇMAK İSTİYORLAR

Koruma Kurulu tarafından reddedilen bir projeye ikinci başvuruda nasıl onay veriliyor? Bu nasıl mümkün oluyor?

Korkuteli Belediyesi 5403 sayılı kanunun 13’üncü maddesi gereği, Toprak Koruma Kurulu’na “Kömür Ocağı İşletmeciliği, Kırma, Eleme ve Paketleme Tesisi” açılması için alanın tarım dışı kullanımına izin verilmesi için başvuru yapmış. Tarım İl Müdürlüğü teknik elemanlarının alanı incelemeleri sonucu söz konusu bölgenin sulu mutlak tarım arazisi olduğunu kurula sunmuşlar. İl Toprak Koruma Kurulu daha önceki benzer raporlarımızda da belirtildiği gibi 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na göre oluşturulmuş bir kuruldur. Kurul ilk başvuruyu 17.06.2020 tarihindeki toplantısında görüşmüş, alanın sulu mutlak tarım arazisi ve dikili meyve bahçesi olması sebebi ile istemi reddetmiş. Ancak 2020 yılının ekim ayında, tesis sınırlarındaki değişiklik gerekçesi ile istem kurula tekrar getirilmiş. Toprak Koruma Kurulu, 16.10.2020 tarihindeki toplantısında konuyu tekrar ele almış. Kurul, kömür ocağı işletmesi için alternatif bir alanın olmadığına ve daha da kötüsü varmış gibi sahanın bu faaliyet dışında kullanılmak istenmesi halinde 5403 sayılı kanun kapsamında yeniden izin alınması kaydı ve şartı ile alanın tarım dışı kullanımına izin vermiş ve kömür ocağı açılmasının yolunu açmış.

Tarım açısından bu bölgenin nasıl bir önemi var? Kömür ocağının sonuçları neler olur?

Söz konusu bölge tarıma son derece elverişli, tamamı sulanan birinci sınıf mutlak tarım arazisidir. Alan üzerinde önceki yıllarda İl Özel İdaresince yapılmış ve halen kullanılan açık ve kapalı sistem sulama kanaletleri mevcuttur. Kömür ocağı açılacak alanın bir bölümü elma, armut, kayısı, kiraz ve vişne gibi dikili meyve ağaçları ile kaplıdır. İklime uygun her türlü tarımsal üretime çok uygundur. Yöre halkının önemli bir geçim kaynağı da bu tarımsal faaliyetleridir. Bölgenin yağmur ve kar suları, dereler vasıtası ile Korkuteli’nin su ihtiyacını karşılayan Korkuteli Barajı’nı besliyor. Planlanan tesis; 339,514 dekar sulu birinci sınıf tarım alanı ile 54,822 dekar meyve ağacı dikili alanı yok edecek. Bu tesisin açılması durumunda en başta tarımsal faaliyetin zarar göreceği açıktır. Yöre halkı bu durumdan zarar görecektir.

Bu sonuçlar telafi edilebilir mi?

Bu tür girişimlerde telafisi imkânsız zararların olduğu açıktır. Yöre halkı ve tarımsal faaliyetlerin yanı sıra su kaynakları da büyük zarar görecektir. Ve bu zararların telafisi de maalesef mümkün olmayacaktır.

‘BU YATIRIM İPTAL EDİLSİN’

Talepleriniz neler? Bu konuda nasıl girişimleriniz olacak?

Yöre halkının ve Antalya Kent Konseyi olarak bizim talebimiz belli ve açıktır. Bölge halkına, su kaynaklarına, doğaya ve tarımsal faaliyetlere zarar verecek bu girişimden vazgeçilmelidir. Kömür ocağı işletmesi, kırma, eleme ve paketleme tesisi, sadece üzerine kurulan tarım alanının yok olmasına neden olmayacak, bütün çevrenin, çevresindeki tarım alanlarının, yer üstü ve altı sularının kirlenmesine de neden olacak bir yatırımdır. Tesisin tozu, açık alanda çok uzak mesafelere kadar ulaşacak, bitkilerin yaprakları üzerindeki stomalarını kapatarak kurumalarına ve verim kayıplarına neden olacaktır. Tesiste kullanılacak suyun kirlenmesi sonucu doğaya bırakılacak kirli sular Korkuteli Barajı’na birçok yoldan hızla akacaktır. Bu da baraj suyunun kirlenmesine yol açacak ve tüm Korkuteli halkını tehdit edecektir. Kirli sular tarımsal sulamayı da etkileyerek verim kayıplarına neden olacaktır. Bu, insanımızın sağlığını olumsuz olarak doğrudan etkileyecek bir yatırımdır. Bu nedenlerle bu yatırımdan vazgeçilmelidir. Tesis, bölgede tarımın yok olmasına, çevrenin kirlenmesine, Korkuteli Barajı’nın, yeraltı ve üstü su kaynaklarının kirlenmesine ve kullanılamayacak hale gelmesi gibi birçok olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenlerle bu yatırımın durdurulması ve iptal edilmesini Antalya Kent Konseyi olarak talep ediyoruz.