Davutoğlu: Bahçeli, Erdoğan’a ve AK Parti’ye ayar veriyor

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘başörtüsü’ düzenlemesine dair seslendi, “Referanduma götürme” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin genel merkezinde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Cumhuriyetin ilk asrının sonuna gelindiğini hatırlatan Davutoğlu, “Her yıl zordu ama emin olun hiçbir yıl içine girdiğimiz bir asrın son yılı kadar kritik olmadı. Hiçbir seçim önümüzdeki seçim kadar belirleyici olmadı” dedi. Davutoğlu, ‘başörtüsü’ne dair anayasa değişikliğine ilişkin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.

İKTİDAR PARTİSİ MENSUBU MAHÇUP BİR ŞEKİLDE BAŞINI NE EĞDİ’

Yakın zamanda AK Partili bir isimle karşılaştığını ve bu isme “Hâlâ yolsuzluk olarak gördüğünüz herhangi bir işlem kaldı mı?” diye sorduğunu belirten Davutoğlu, “Mahcup bir şekilde başını önüne eğdi. Çünkü o da biliyordu ki ihale yolsuzlukları, hediye görünümlü rüşvetler, mala mülke çökmeler, FETÖ borsası kurarak hukuku milyon dolarlarla ifade edilen çıkarlara kurban etmek, mevki ve makam üzerinden kaynağı belirsiz servetler biriktirmek artık bırakın meşru görülmeyi kurumsallaştı, kökleşti” ifadelerini kullandı.

‘ERDOĞAN’I HÜZÜNLE İZLEDİM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı A Haber yayınında “hüzünle” izlediğini belirterek, “Sadece sipariş sorulara prompter'dan ruhsuz ve enerjisiz bir şekilde cevap vermesi sebebiyle değil gerçeklerden bu derece kopmuş olması sebebiyle de ülkem adına da kendi adına da hüzünlendim” ifadelerini kullanan Davutoğlu şöyle devam etti:

"Sayın Erdoğan ihracat artışıyla dış ticaret fazlası vererek kaynak oluşturacaklarını söylüyordu. Bunu ekim ayında ihracatın yüzde 2.8 artarken ithalatın yüzde 31.9 arttığının kendi yetkililerince açıklandığı gün iddia etmek nasıl bir aymazlıktır? Yılbaşından bu yana ihracat 28 milyar artarken ithalat tam 85 milyar arttı ve dış ticaret açığı 91 milyarı buldu. Sayın Erdoğan ise dış ticaret fazlasından bahsediyor. Ailenin alım satımından haberdar olmayan bir aile reisi bir aileyi yönetme kabiliyetini nasıl kaybederse sayın Erdoğan da ülkeyi yönetme kapasitesini o ölçüde kaybetmiştir. Acı olan yanındaki dalkavuk takımının bu rakamları kendisine ifade edecek cesarete bile sahip olmamasıdır.”

AK Parti iktidarının ‘başörtüsü’ konusunda anayasa değişikliği önerisine de konuşmasında değinen Davutoğlu, “İktidar TBMM’nde tam bir mutabakat ile çıkabilecek bir düzenlemeyi referanduma götürerek istismar etme derdinde” dedi ve şöyle devam etti:

“Teklifin sahibi olan ana muhalefet partisi ile görüşerek sorunu TBMM’nde külliyen çözmek yerine başkaları görüştüğünde terörle işbirliği diye suçladığı HDP’ye heyet göndermek neyin nesi Allah aşkına? Kulak vermeyeceğini bildiğim halde Sayın Erdoğan’a bir kez daha seslenmek istiyorum. Yapma Sayın Erdoğan başörtüsünü referanduma götürme. Bu onur sembolünü rakamlara kurban etme. Siyasal kutuplaşma dolayısıyla bu referandumda başörtüsüne yüzde 10 bile hayır çıksa bunun vebali senin üzerinde olur. Başörtüsü bir gollük pas veya el yükseltme aracı değildir.”

Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde sıralandı:

BAHÇELİ ERDOĞAN’A AYAR VERİYOR: Halk derin sorunlarla boğuşurken iktidar ortakları birbirlerine ayar vermekle meşgul. Aslında Bahçeli tek taraflı olarak Erdoğan’a ve AK Parti’ye ayar veriyor. Sayın Erdoğan her fırsatta koalisyonların kötülüklerinden dem vuruyor. Ancak bugün görülen Erdoğan-Bahçeli ortaklığı koalisyonların en kötüsü. Dikkat edin Erdoğan-Bahçeli koalisyonu dedim AK Parti-MHP koalisyonu bile değil. Çünkü bu koalisyonun hangi ilkelere dayandığı nasıl yürüdüğü konusunda her iki partinin yetkilileri dahi haberdar değil. Eski koalisyonlar partiler arasında kurulurdu ve kimse ortağı olduğu partinin içişlerine karışmazdı. AK Partili bakanlardan parti yetkililerinden kimin devam edeceğine kimin ayrılması gerektiğine Bahçeli karar veriyor.

DEĞERLERİ İHYA ETMEYE GELİYORUZ: Tarihin bu kritik eşiğinde devletimiz, ülkemiz ve milletimiz sahipsiz değildir. Gelecek Partisi kadroları bu zor günlerde mevki, makam ve çıkar elde etmek için değil çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için harekete geçmiştir. Umutların kesildiği yerde umut olmaya, çözümlerin sanıldığı yerde çözüm bulmaya, değerlerin kaybolduğu düşünüldüğü zamanda değerleri ihya etmeye geliyoruz. (DUVAR)