Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sıkıntıların elbette farkındayız

Kabine toplantısından sonra konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimden çoğu yalan yanlış bilgilere dayalı söylentilerle paniğe kapılmamasını istiyorum. Sıkıntıların elbette farkındayız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Beştepe'deki toplantı 2 saat 50 dakika sürdü. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaptı.

İstifa eden Bekir Pakdemirli'nin yerine Tarım ve Orman Bakanı olarak atanan Prof. Dr. Vahit Kirişçi'ye "Hoşgeldiniz" diyen Erdoğan, "Hayatın her alanında olduğu gibi kabinedeki görevler de bayrak yarışıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı hızlı ve etkin karar almak için yaptığımız 8 değişiklikle kabinemizi sürekli ve dinamik tutacak adımları attık" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin koalisyonlara göre uzun vadeli planlar yapılabilmesine imkan tanıdığını söyleyen Erdoğan, "Koalisyonlar, erken seçimler sebebiyle ülkenin uzun ve orta vadeli programlar yapabilmesine, büyük projeleri hayata geçirilmesine imkan vermiyordu. Üstelin bu tabloya bir de darbe, muhtıra, vesayet gibi demokrasi dışı unsurlar ekleniyordu. Türkiye'nin yönetim değişikliği ihtiyacı öyle bir anda ortaya çıkmış değil. İşte bu uzun ve yüksek bedelli deneyimler sonunda varılmış bir karardır" dedi. 

"Yeni yönetim sisteminin gücü ve avantajlarını özellikle kriz döneminde çok daha iyi görebiliyoruz" diyen Erdoğan, "Ülkemiz kuzeyinde, güneyinde ve doğusunda yaşanan çatışmalardan, batısında süren gerilimlerden zarar görmeden yoluna devam edebilmesini büyük ölçüde yeni yönetim sistemin sağladığı imkanlara borçludur. Küresel ekonomik sarsıntıların, sağlık krizinin, güvenlik risklerinin ve daha nice yıkıcı tehdidin sadece üstesinden gelmekte kalmadık, bu süreçleri ülkemiz için yeni fırsatlara dönüştürecek adımları da attık" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yeni sistemle "umudun sembolü olduğunu" savunan Erdoğan, "Bugün ülkemizin adı, bayrağı, gölgesi sınırları dışında bile güven, huzur, umudun sembolü haline geldi. Eskiden Türkiye olarak kendi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyorduk. Dünyada işler yolunda giderken içerideki yönetim beceriksizliğiyle milyonlarca insanın işsiz kaldığı, herkesin umudunu kestiği kara günler yaşadık" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE KARŞI ÇIKANLAR ALTENATİF SUNAMADI: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı çıkanlar bunca zamandır ortaya kayda değer bir alternatif koyamadılar. Tek söyledikleri, her şeyi eskiye döndürecekler. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl yeni anayasa tartışması açmış ve muhalefetten kendi anayasa tekliflerini beklediğimizi söylemiştik. Aradan geçen bunca zamana rağmen ortaya tek bir metnin koyamadığını üzüntüyle gördük.

AKILDA KALAN TEK ŞEY MASADAKİ YER KAVGASI: Yurt dışında hazırlanmış bir raporu sanki kendi çalışmalarıymış gibi kamuoyuna çıkartanların ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda fikir çilesi çekmedikleri, çalışmadıkları açıkça ortadadır. Akıllarda kalan tek şey içinde dişe dokunur herhangi unsur olmayan, dışarıdan ithal sistemi teklifi değil masadaki yer, koridordaki sıra kavgasıdır.

SİSTEMİN İLK DÖNEMİ İYİLEŞTİRMELERE IŞIK TUTACAK: Yeni yönetim sistemimizin 2018'den 2023'e kadarki ilk dönem uygulaması daha sonraki iyileştirmelere veri sağlayacak, ışık tutacak, rehberlik edecektir. Esasen dünyanın hiçbir yerinde anayasalar da yasalar da yönetim sistemleri de durağan değildir. Tam tersine değişen şartlara göre sürekli geliştirilen, dinamik süreçlerdir. Bölgemizin ve ülkemizin içinden geçtiği şu tarihi dönemin sonuçlarını da göz önünde bulundurarak, 2023 seçimleri sonrası milletimizle birlikte bu muhasebeyi yapacak, daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele hep birlikte yol yürümeyi sürdüreceğiz. 

ÇAVUŞOĞLU, RUSYA VE UKRAYNA'YA GİDECEK: Antalya Diplomasi Forumu'nda taraflar arasında 200 civarında görüşme gerçekleştirildi. Forumun en çok ses getiren bölümü, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte yaptıkları toplantıydı. Uzunca bir sürenin ardından Rusya ve Ukrayna arasında yapılan bu en üst düzey temas her ne kadar somut bir neticeyle sonuçlanmamış olsa da diplomasi ve diyalog kapıları açması bakımından çok önemliydi. Dışişleri Bakanımızı bugün Rusya'ya gönderiyorum, yarın Moskova'da temaslarda bulunacak. Perşembe günü de Ukrayna'ya geçecek. Kendisi her iki tarafla yapacağı görüşmede ateşkesin ve barışın sağlanması yolunda gayretlerimizi sürdürecektir.

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜ DE YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ İLE HAYATA GEÇİRDİK: Temel altyapılar konusunda kayda değer hiçbir eksiğimiz kalmadı. Önümüzde cuma günü açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü bu eser ve hizmet zincirinin altın halkalarından biri olacaktır. Yatırım tutarı 2,5 milyar Avro olan bu proje teknik özellikleri ve bölgenin ulaşımına sağlayacağı katkı ile iftihar verici bir eserdir. Çanakkale Savaşımızın ve şehitlerimizin hatıralarını yaşatan nice sembollere sahip bu eseri de pek çok projemiz gibi yap-işlet-devret modeli ile hayata geçirdik. Ülkemizde bu modelin ne anlama geldiğini, Türkiye'nin büyümesine nasıl katkı yaptığını hala anlayamayanlar da var. 

SAĞLIKTA ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN VERDİĞİMİZ MÜJDELER HAYIRLI OLSUN: Eğitim ve sağlık bugün de önceliklerimizin en başında yer almaktadır. Dün 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle bir araya geldiğimiz sağlık çalışanlarımızla hasbıhal ettik ve bekledikleri müjdeleri verdik. Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi ve özlük haklarıyla ilgili verdiğimiz müjdelerin hayırlı olmasını diliyorum.

ÇİFTÇİLERE 41 MİLYAR LİRA GELİR ARTIŞI SAĞLAYACAĞIZ: Çiftçilerimize sulama, enerji, kredi konusunda iki müjdemiz var. İlk olarak ülkemiz tarımını suyla bereketlendirmek için barajı ve göleti tamamlanmış tarımsal alanlardaki sulama tesislerini hızla bitirerek milli ekonomiye kazandıracağız. Böylece üreticilerimize yıllık yaklaşık 41 milyar lira gelir artışı sağlayacağız. Özellikle açık sistemden kapalı sisteme süratle geçeceğiz. Ağırlıklı birçok yerde barajlarımız enerji bağlantılı olsa da buralarda yapacağımız projelendirmelerle sulama sistemlerine geçmenin adımlarını atacağız.

SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİKTE GÜNEŞİN PAYINI ARTIRACAĞIZ: İkinci müjdemiz çiftçilerimizin tarımsal sulamada kullanacakları enerjiyi daha uygun maliyetlerle temin etmelerine yöneliktir. Türkiye'nin toplam kurulu gücünün yüzde 53'i hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan oluşmaktadır. Özelikle güneşten elektrik üretimine yönelik çok büyük yatırımlar yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. Hangi şehrimize giderseniz gidin güneş enerjisi tarlalarını, çatı üstü sistemlerini görürsünüz. Her ne kadar elektrikte KDV indirimi ile çiftçilerimizin maliyetlerinde bir parça azalma sağladıysak da soruna daha kökten çözümler bulmamız gerektiğinin farkındayız. Sulama faaliyetlerinde güneşten elde edilen elektriğin payını artırmayı planlıyoruz.

SÖZLEŞME GÜCÜNÜN İKİ KATI KADAR ÜRETİM YAPILABİLECEK: Ayrıca tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılayacak tesisleri kurabilmelerini kolaylaştırmak için belediyeler, sanayi tesisleri ve tarımsal sulama abonelerinin sözleşme güçlerinin iki katına kadar lisanssız üretim tesisi kurabilmelerine imkan sağladık. Amacımız her alanda enerji maliyetlerini düşürecek çalışmaların önünü açmaktır. Bu adımlar Paris İklim Anlaşması kapsamında hayata geçirmemiz gereken yapısal değişimlere katkı sağlayacak, enerji arz güvenliğimizi de güçlendirecektir.  

HAZİNE DESTEKLİ KREDİDE ÜST LİMİTİ YÜKSELTİYORUZ: Çiftçilerimize üçüncü müjdemiz Hazine faiz destekli kredilerin üst limitini yükseltiyoruz. Böylece çiftçilerimizin finansmana erişimini de kolaylaştırıyoruz. Tüm kurumlarımız bu süreçleri yakından takip ederek neticelendirecektir. Sulama, enerji ve kredi konusunda attığımız bu adımların çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

MİLLETİMİZDEN PANİĞE KAPILMAMASINI İSTİYORUM: Milletimden çoğu yalan yanlış bilgilere dayalı söylentilerle paniğe kapılmamasını, devletine güvenmesini, ülkesinin gücünden emin olmasını, tüm vaktini ve enerjisini çalışmaya, üretmeye hasretmesini istiyorum. Hayat pahalılığı karşısında her bir insanımızı korumak için ücret artışlarından sosyal desteklere pek çok tedbiri hayata geçirdik. Bilhassa fiyatlaması küresel düzeyde yapılan petrol, doğal gaz, gıda sektörünün kullandığı kimi malzemelerdeki artışların insanımıza en az düzeyde yansıtılmasında her gayreti gösteriyoruz.

SABREDECEĞİZ, ÇALIŞACAĞIZ, ZAFER ULAŞACAĞIZ: Sıkıntıların elbette farkındayız. Ama asıl odaklanmamız gereken yerin ülkemizin önündeki fırsatlar olduğuna yürekten inanıyoruz. Kontrolü bizim elimizde olmayan sebeplerden kaynaklı olumsuzlukları bir kenara bırakacak olursak, Türkiye'nin bir asırdır mücadelesini verdiği gelişmişlik, kalkınma, refah seviyesinin tam kıyısında bulunuyoruz.  Fiyatlardaki dengesizlikler sebebiyle yaşanan sorunların geçici olduğunu takip ettiğimiz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme politikasının bizi adım adım hedeflerimize yaklaştırdığına yürekten inanıyorum. Sabredeceğiz, çalışacağız, üreteceğiz, mücadele edeceğiz, geri adım atmayacağız. Hep ileriye gideceğiz ve inşallah zafere ulaşacağız. (HABER MERKEZİ)