Çocuk işçiliğindeki artışın anlattıkları

Çocuğun bireysel haklarının yetişkinlerle eşit olması, buna uygun bir toplumsal düzenin oluşturulması, yoksulluğun ortadan kaldırılması çocuk işçiliğinin sonlandırılmasında çözüme götürücü bir uğrak.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

TÜİK’in açıklamış olduğu ”İstatistiklerde Çocuk, 2023” verilerine göre 15 ile 17 yaş arasındaki çocukların üretim sürecine dahil olma oranı yüzde 22,1’e yükselmiş. Geçen yıla göre çocuk işçiliğinde yüzde 3,5 bir artış söz konusu. MEB’e bağlı Meslek Edindirme Merkezlerine kayıtlı çocuk sayısının 1,5 milyona yaklaştığı, yine mülteci çocukların çocuk işçiliği verilerinde yer almayışı, bununla birlikte kayıtsız çalışan çocuklarda düşünüldüğün de çocuk işçi sayısının 3,5 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor.

Resmi verilerde dahil bu artışın nedeninin ekonomideki krizin yoksulluğu artırmasıyla beraber değerlendirilmesi gerekir.

DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Mart 2024 dönemine ait “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”, 15 Nisan 2024 tarihinde yayımlandı. Veriler şu şekilde:

·         Sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti günlük 550 TL’yi,

·         Dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 57 bin TL’yi,

·         Tek başına yaşayan bir kişi için ise yoksulluk sınırı 25 bin TL’yi geçti.

Yoksulluk sınırının asgari ücretin üç katından fazla olduğu bu süreçte çocukların da çalışması bir mecburiyeti içerisinde barındırıyor. Ebeveynlerin çocuklarına bakamadığı için Sosyal ve Ekonomik Destek (SED)’e başvuruları 2020 yılında 129 bin 422 iken, 2022’de 157 bin 248’e, 2023’te ise 170 bine kadar ulaşıyor.

Çocuk işçiliğinde dikkat çekici olan diğer bir konu Çalışma Bakanlığı'nın 2017 yılı ile 2023 yılları arasını Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı olarak belirlemesi. Çocuk işçiliğine neden olan temel başlıklar yazılı metinde var. Yoksulluk, göç, sermaye sınıfının çocuk iş gücü talebi bunlardan bazıları.

Türkiye’nin de onaylamış olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1. Maddesi, 18 yaşından küçük herkesi çocuk olarak tanımlamaktadır. Türkiye’de ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 71. Maddesine göre 15 yaş altında olan bireyler çocuk olarak kabul ediliyor.

Bu maddede çocukların zihinsel ve fiziksel olarak gelişimini etkilemeyecek işlerde çalıştırılmasına izin veriliyor. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin 2013 ile 2023 yılları arasında açıkladığı çocuk işçi cinayetleri raporunda 0 ile 14 yaş arası 234 çocuk 15 ile 17 yaş arasında ise 437 çocuk çalışırken iş yerinde yaşadığı olay nedeniyle yaşamını yitirmiş.

Çocuk işçiliğine neden olan başlıkların doğru tespit edilmesinin uygulamalarda çok da işe yaramadığını yukarıdaki birkaç veride bile görüyoruz. Bakanlığın uyguladığı programla beraber çocuk işçiliğindeki artış da devam etmiş.

Çocuğun bireysel haklarının yetişkinlerle eşit olması, karar verici ve etken olduğu bir toplumsal düzenin oluşturulması, yine merkezi bütçenin yönetiminde yoksulluğun ortadan kaldırılmasına yönelik uygulamalar, çocuk işçiliğinin sonlandırılmasında çözüme götürücü önemli bir uğrak.