CHP Sözcüsü Öztrak: HDP’nin kendi adayını açıklama hakkı ve özgürlüğü var

HDP'nin aday çıkarma açıklamasını değerlendiren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "HDP’nin kendi adayını açıklama hakkı ve özgürlüğü vardır. Seçmenin tapusu kimsenin cebinde değil" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak, Fox TV'de katıldığı programda gündemi değerlendirdi. HDP'nin cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayı ile gireceğini duyurmasını da değerlendiren Öztrak, "HDP’nin kendi adayını açıklama hakkı ve özgürlüğü vardır. Her parti gibi isterse Cumhurbaşkanı adayı da çıkarır. Seçmenin tapusu kimsenin cebinde değil" diye konuştu.

ANKA'nın aktardığına göre Öztak şunları söyledi:

"Bugün Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerine giderken ortada ittifaklar var, siyasi partiler de var. Bu ittifaklardan bir tanesi bugün altılı masa dediğimiz Millet İttifakı’nın içinde bulunduğu masa. Bizim ne yaptığımız, adayımızı nasıl tespit edeceğimiz, nasıl götüreceğimiz bunları sürekli açıklıyoruz. Bizim yaptığımız gibi bugün Meclis’in üçüncü büyük partisi olan ve bir de kendi içinde de belli bir ittifakı, sol partilerle kurmuş olan HDP’nin de kendi adayını açıklama hakkı ve özgürlüğü vardır. Ben şunu anlamıyorum, niye açıklıyorlar ne oluyor ne bitiyor, bu telaşı anlamış değilim. Hakkıdır açıklar ve her parti gibi isterse Cumhurbaşkanı adayı da çıkarır. Şurada sıkıntı şu, şunu görmemiz lazım seçmenin tapusu kimsenin cebinde değil, biz Türkiye’deki tüm seçmenlerin bundan önce hangi partiye oy verirse versin tüm seçmenlerin oyuna talibiz. Millet bakar, adayımıza bakar, programımıza bakar, ne yapmak istediğimize bakar, normal bir seçime girmiyoruz. Normal bir seçim değil bu, sandıkta bir otoriter rejimi, bir otoriter sistemi, bir otoriter yöneticiyi tasfiye etme seçimi, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ülkemizi yeniden demokrasiyle kucaklaştırma, taçlandırma seçimi. Bu Türkiye’de yeniden istişarenin hâkim olması, tek kişinin dayatmasıyla bu ülkenin yönetilmemesi, bu ucube sistemden kurtulmanın seçimi, bu seçim milletimizin cebini boşaltan, refahı tamamen alıp yandaşının cebine koyan bir ucube yönetim anlayışından kurtulma seçimi, dolayısıyla öncelik rejimi değiştirme olmalıdır.

Bu ülkede üçüncü parti olmuş bir partiyi tam da seçim öncesinde parasını pulunu keserseniz, kapattım kapatacağım diye zorlamaya başlarsanız. O, seçime müdahaledir. Böyle algılanır. Bu işleri seçimden sonra yapabilirdiniz, daha önce seçimden önce bir derdiniz varsa yapabilirdiniz ama tam seçim zamanı kalkıp bu işleri yaptığınız zaman bu seçim sürecine müdahaledir. İstanbul Büyükşehir Belediyesine el koyma çabası seçime müdahaledir. Son siyasi cinayet seçime müdahale girişimidir. Bir İYİ Parti’den, bir CHP’den seçelim içlerinden deyip dokunulmazlıklarının kaldırılmasının meclise getirilmesi, yine seçime müdahaledir. Yani bu memleket çok açık söyleyeyim, 2014’ten sonra ağız tadıyla rahat rahat milletin karar vereceği bir seçimi bir türlü yapamıyor."

 '30 OCAK'I BEKLEYİN'

"Ülkemizi, milletimizi bu sıkıntıdan süratle çıkarmanın çözümleri bizde" diyen Öztrak, şu ifadeleri kullandı:

"Altı partinin ekonomi kurmayları olarak tabii ki olan bitene bakıyoruz. Şunu ifade etmek isterim bizim uygulayacağımız politikalarla biz enkaz edebiyatı yapmayacağız. 30 Ocak’ı bekleyin. 30 Ocak’ta altılı masaya bağlı, altılı masanın uygun göreceği bir zamanda, 30 Ocak’ta erken seçim talebi ortaya çıkarsa, o taleple hareket edilirse, 30 Ocak’tan sonra tabii ki altılı masanın adayı ortaya çıkacaktır.

Burada aday meselesi önemli değil, 30 Ocak’ta iki tane önemli metin ortaya çıkacak. Buradaki problem, Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki yol haritası, ondan sonra da ortak politikalar metni ki sonradan hükümet programına dönüşecektir. Bu iki metin 30 Ocak’ta milletimize anlatılacak. Muhtemelen liderlerimiz de milletimizin önünde bu iki metni imzalayacak.

Adaylık meselesi, kimin aday olacağı, ne zaman açıklanacağı meselesi tamamen altı liderin takdirinde olan bir husustur. Ben CHP sözcüsü olarak bu konuda herhangi bir açıklama yapmaya mezun değilim." (HABER MERKEZİ)