CHP 'Çin modeli' yerine 'Türeci-Şahin' modelini anlatacak

Politikyol yazarı Derin Koçer, CHP'nin yeni ekonomik programının Alman ekonomisine atıfla "Türeci -Şahin" modeli olacağını, Kılıçdaroğlu'nun Londra temaslarının da bu konuda ipuçları içerdiğini yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Politikyol yazarı Derin Koçer, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yurtdışı temaslarının CHP'nin ekonomi programını temellendirmeye yönelik olduğunu belirtti. Koçer, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan programın, Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in BioNTech'ini mümkün kılan Alman ekonomisine atıfla "Türeci-Şahin modeli" olacağını yazdı. 

Derin Koçer'in "Kılıçdaroğlu’nun Londra ziyareti" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 'hamburger yiyip geri dönüyor' olabilir. Oysa Kemal Bey’in Londra temasları, partisinin önümüzdeki günlerde ortaya koyacağı ekonomi programının temelini neyin oluşturacağına dair kocaman bir ipucuydu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun nerede durduğunu anlamak için her şeyden önce AKP’nin Türkiye’yi nasıl bir anti-demokratik ekonomi modeline sıkıştırdığını anlamak gerekiyor. Zira CHP’nin ortaya koyacağı vizyon, Türkiye’yi bu cehenneme mahkûm olmadığını ikna etmekle başlıyor.

(...)

Aslında Kılıçdaroğlu ve CHP’nin anlatacağı değişim hikayesi bana kalırsa şu basitlikte olacak: Çin Modeli’nin yerine Türeci-Şahin Modeli’ni koyacaklar. Kabiliyetsiz işe düşük ücret yerine; kabiliyetli işe yüksek ücret ve çalışan herkesin onuruyla yaşayabildiği bir Türkiye iddiasını anlatacaklar.

Adına Türeci-Şahin Modeli diyorum, zira Almanya’da başlattıkları tıp girişimiyle bir nevi dünyayı kurtaran Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in BioNTech'ini mümkün kılan Alman ekonomisi tam da bu model üzerine kurulu: Yüksek kabiliyetli insanlara yüksek gelirli iş üreten, bu işleri hem özel sektörün hem kamunun desteklediği, hak edenin kazandığı bir düzen. Kemal Bey’in Londra’da görüştüğü yatırımcılar da zaten bir sonraki BioNTechleri bulmaya çalışan, dünya lideri yatırımcılardı.

Kemal Bey bu iddiasını bir süredir ortaya koymaya çalışıyordu aslında. Eylül’de Tele1’e verdiği bir söyleşide de 'inovasyon' ve 'yetenekli insanlar'ı merkeze alacak bir ekonomik model üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Bugüne kadar Kılıçdaroğlu, bahsettiği model için 'özgürlük' ve 'adalet' gibi -herhangi bir demokratik zemini olan ekonomik modelin ihtiyaç duyacağı- temel gerekliliklerden bahsediyordu. Fakat şimdi bu ekonomi vizyonunun uygulamaya konabilmesi için gereken ilişkileri de kurmaya başladığını görüyoruz.

Yeterli mi? Henüz değil. Her ne kadar Kemal Bey’in temellerini inşa ettiği bu ekonomi anlayışının demokratik zemini açıkça belli olsa da hatta Türkiye’nin eğitimli ve genç nüfusunun yoğunluğu bu ekonomik modelin uygulanabilirliğini teorik olarak gösterse de niyet anlatmakla toplumu bu vizyonu hızla hayata geçirebileceğine inandırmak arasında dağlar kadar fark var.

Şu ana kadar hep niyette kaldık. Bundan sonra vergi sisteminin yeniden düzenlenmesinden kamu olanaklarıyla hangi sektörlere yatırım yapılacağına kadar bir dizi somut adım ile Türkiye’nin karşısına çıkmak elzem. Birilerinin küstürmekten, korkutmaktan da çekinmemek lazım: AKP’nin Türkiye’ye dayattığı, hiçbir demokratik onaydan geçmemiş bu kabiliyetsiz işe düşük ücret sarmalına karşı Kemal Bey’in Türeci-Şahin Modeli, kendi demokratik zeminini oluşturacaktır." (YAZININ TAMAMI)