Beylikdüzü'nde otomobile silahlı saldırı: Emekli polis öldü, mafya liderinin yeğeni yaralandı

İstanbul Beylikdüzü'nde bir araca düzenlenen silahlı saldırıda emekli polis öldü. Yaralanan üç kişiden biri Antalya'da öldürülen Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov'un yeğeni Magamet Kurbanovi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Beylikdüzü'ndeki Kavaklı Mahallesi Kocatepe Caddesinde saat 22.30 sıralarında bir otomobile silahlı saldırı düzenlendi. Otomobilde 2020 yılında Antalya'da suikast sonucu öldürülen Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov'un yeğeni Magamet Kurbanovi, emekli polis memuru Yılmaz Demir, Mehmet Acerman ve Gürcistan uyruklu İsrafil Orujov bulunuyordu. 

DHA'nın haberine göre saldırıda emekli polis Yılmaz Demir hayatını kaybetti. Magamet Kurbanovi ile birlikte diğer iki kişi yaralanırken araç yol levhasına çarparak durabildi. Otomobile ateş eden saldırganlar ise olay yerinden uzaklaşırken çevredekiler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi.

Olay yerine gelen çok sayıda polis ekibi geniş güvenlik önlemleri alırken sağlık ekipleri yaralılara ilk müdahalesini olay yerinde yaptıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Olay yerinde hayatını kaybeden emekli polis memuru Yılmaz Demir'in cenazesi ise Adli Tıp Morgu'na götürüldü. Saldırıya düzenleyenlerin yabancı uyruklu olduğu belirtilirken polisin çalışması devam ediyor. 

SEDAT PEKER GÜNDEME GETİRMİŞTİ, BÜYÜKÇEKMECE'DE HEYKELİ YAPILMIŞTI

Sedat Peker, Antalya'da otelde 15 yıllık koruması tarafından öldürülen Nadir Salifov'un, polis memuru Hüseyin İmrağ'ı öldürdüğünü ileri sürmüştü. Gazeteci Timur Soykan da Nadir Salifov için İstanbul'da Büyükçekmece Gölü’nün kıyısındaki Karaağaç Köyü girişinde görkemli bir anıt mezar yapıldığını aktarıp cinayetle ilgili bilgileri aktarmıştı. 

Nadir Salifov'un anıt mezarı.

Soykan'ın Birgün gazetesinde yayınlanan yazısından bir bölüm şöyle:

 "Mezar kahverengi, pahalı mermerden bir bahçe biçiminde. Dikdörtgen mozolenin etrafında sarı yıldızlar dizili, dört yanındaki mermer saksılarda taze çiçekler duruyor. Mozolenin başında ölünün büstü var ama üzeri beyaz bir bezle örtülmüş. Büstün arkasındaki duvarın sağında ‘Quli’ diğer yanında: Nadir Salifov yazıyor. Mozolenin iki yanında aynı mermerden oturma yerleri özenle işlenmiş. Büstün tam karşısında Nadir Salifov’un mermere son teknolojiyle baskı yapılmış büyük, siyah beyaz fotoğrafı var. Bir yanında Türk diğer yanında Azerbaycan bayrağı mermere basılmış.

Büstün üzerindeki beyaz örtü kısa süre öncesine kadar yoktu. Nadir Salifov’un heykeli anıt mezarında sergileniyordu.

‘Lotu Quli’ lakaplı Nadir Salifov, 1972 yılında Gürcistan’ın Dmanisi şehrinde doğdu. Gürcistan ve Azerbaycan vatandaşı. Azerbaycan’da 1996 yılında iki çete üyesini öldürmek suçlamasıyla tutuklandı ve yıllarca hapis yattı. Cezaevinden suç örgütünü yönetmeye devam ediyordu ve Rusya’nın toptan sebze-meyve pazarını ele geçirmişlerdi. Cinayet, tehdit, haraç, adam kaçırma gibi pek çok suçla çetesi korku saçıyordu.

İKİ MAFYA ÇATIŞTI, POLİS ÖLDÜ

Rakiplerinden biri Azerbaycanlı Ali Hayderov’du. Defalarca birbirlerini öldürmeyi denediler. 9 Haziran 2014 günü Ali Hayderov ile Nadir Salifov’un adamları Edirne’de buluştu. Aralarında çatışma çıktı. Kaçan bir zanlıyı kovalayan Edirne Organize Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Hüseyin İmrağ kalbinden vurularak öldürüldü. Hüseyin İmrağ’ın eşi 4 aylık hamileydi. Sadece polisi öldüren Quli çetesinin mensubu Mahir Shukorov yargılandı. Bu olaydan 7 yıl sonra Nisan 2021’de Ali Hayderov Moskova’da bir spor salonunda kafasından vurularak öldürüldü.

RUSYA’DA BAŞLAYAN MAFYA SAVAŞI

Ded Hasan, Rus mafyasının zirvesindeydi ve 2013 yılında öldürüldü. Rusya’nın yeraltı dünyasının Türkiye’ye sıçrayan savaşı, 2013 yılında ‘Ded Hasan’ lakaplı Aslan Usoyan’ın (76) öldürülmesiyle başlamıştı. Moskova’da bir lokantadan çıkarken tetikçiler tarafından kurşun yağmuruna tutulan Ded Hasan, Ezidi bir Kürt’tü ve Rus mafyasının en tepesindeki isimdi. Ded Hasan’ı Azerbaycanlı mafya lideri Rövşen Caniyev öldürtmüştü. Rus mafyası intikam yemini etti ve Rövşen Caniyev’in başına 5 milyon dolar ödül konuldu.

Rövşen Caniyev’in polis olan babası Azerbaycan’da bir suç örgütü tarafından öldürülmüştü. 1996’da babasının katilini mahkeme salonunda silahla öldürerek intikam aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra o da artık bir suç örgütünün lideriydi. Nadir Salifov ile aralarında savaş vardı. 2013 yılında İstanbul Başakşehir’de Nadir Salifov’un adamı olan Ali Gamidov’u da o öldürtmüştü. Ded Hasan cinayetinden sonra sahte kimliklerle geziyor, iz bırakmıyordu. Lakabı ‘Hayalet’ti. 6 yıl gizlenmeyi başarmıştı.

BEŞİKTAŞ’TA ÖLDÜRÜLEN ‘HAYALET’

Rövşen Caniyev, Beşiktaş’ta öldürüldü. Olay yerinde 65 kovan bulundu.
Ancak 18 Ağustos 2016 gecesi İstanbul Beşiktaş’taki lüks bir otelin yakınlarında ellerinde Uzi silahlar olan profesyonel tetikçiler onu bekliyordu. Otelden çıktıktan sonra cipi çapraz ateşe aldı. Rövşen Caniyev öldürüldüğünde 40 yaşındaydı. Özel uçakla Azerbaycan’a götürülen cenazesini 25 bin kişi karşıladı.

Rövşen Caniyev’i Nadir Salifov’un öldürttüğü iddia edildi. Artık örgütü Rövşen Caniyev’in kardeşi Namık Caniyev yönetiyordu ve Nadir Salifov’u öldürmek için her yerde arıyorlardı. Caniyev çetesinin İstanbul’a gelen tetikçileri iki kez yakalanmıştı.

Nadir Salifov da 8 Ekim 2018’de İstanbul polisinin operasyonuyla yakalandı. Hakkında çok sayıda suçlama vardı ancak tutuklanmayarak deport edildi. Sedat Peker ifşalarında bu konuyu Türkiye’nin gündemine getirdi. Arkadaşı olan Nadir Salifov’un emniyet kayıtlarında ‘polis katili’ olarak geçtiğini anlatan Sedat Peker, Mehmet Ağar’ın onun serbest bırakılması için dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı aradığını iddia etti. Peker şöyle devam etti:

“Organize şube polisini öldüren, resmi belge var, bu adamı deportu kaldırıp Türkiye’ye getirdi, derin devletimizin başı (Mehmet Ağar’ı kastediyor). Niçin biliyor musunuz, Mübariz Mansimov’i öldürtmesi için. Mübariz yeri (Bodrum Yalıkavak Marina) geri almaya çalışıyor ya.”

Nadir Salifov’u 15 yıldır korumalığını yapan Khayn Zeyralov öldürdü.

 

CİNAYETİN YILDÖNÜMÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ

Nadir Salifov’u 15 yıldır korumalığını yapan Khayn Zeyralov öldürdü. Bu cinayeti önlediklerini anlatan Sedat Peker, Nadir Salifov’a Türkiye’de durmaması gerektiğini söylediğini ancak onun “Mehmet Abi ile (Mehmet Ağar) aram çok iyi” diyerek dinlemediğini anlattı.

Nadir Salifov 19 Ağustos 2020 tarihinde Antalya Serik’teki otelde 15 yıllık koruması tarafından başından vurularak öldürüldü. Tarih; Rövşen Caniyev’in öldürülmesinin yıldönümüydü.

Sedat Peker’in ifşalarından sonra TRT’deki programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nadir Salifov hakkında şöyle diyordu:

“Dünyanın 12 mafyasından birisi. Gözaltına aldık. Birçok insan geldi gitti, şöyle olsun, böyle olsun diye.”

Yani, polis cinayetinden sorumlu suç örgütünün Azerbaycanlı liderini kurtarmak için hatırı sayılır kişiler devreye girmişti ama Süleyman Soylu bu kişileri açıklamadı.

CENAZEYİ AZERBAYCAN KABUL ETMEDİ

Nadir Salifov’un cenazesini Azerbaycan kabul etmemişti. Esenyurt Gülvadi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Nadir Salifov, Karaağaç Köyü Mezarlığı’ndaki anıt mezarı tamamlanınca buraya taşındı.

Nadir Salifov’un ölümünden sonra yerine kardeşi Namık Salifov geçti. Onun hakkında çok önemli bir habere Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür imza attı. Namık Salifov ve Kazakistanlı Arman Dikiy, mart ayında Alattin Çakıcı’yı ziyaret etmiş ve ona kaftan hediye etmişlerdi. Bu fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşmışlardı. Arman Dikiy, Nadir Salifov’un hiç yanından ayrılmayan ortağıydı. Namık Salifov, Alattin Çakıcı’yı yurt dışında ziyaret etmediyse Türkiye’de serbestçe dolaştığını anlıyoruz.

Bahadır Özgür’ün haberinde yayınladığı bir video ise çok çarpıcı bir gerçeği daha ortaya koyuyor. Bu videoda 2014’te Edirne’de polis memuru Hüseyin İmrağ’ın öldürüldüğü çatışmanın görüntüleri var. Sosyal medyaya yüklenmiş kayıtta silah sesleri duyuluyor. Kaçan bir kişi üzerine ‘Albert’ yazılarak işaretlenmiş. ‘Albert Ryzhiy’, Ali Hayderov’un lakabı. Videonun devamında kameraya doğru yürüyen kişinin üzerine ise Namık Salifov yazılmış. Ayrıca Bahadır Özgür’ün yayınladığı bir fotoğrafta çatışmadan önce Namık Salifov’un adamlarıyla Edirne’deki otelde toplantı yaptığı görülüyor. Yani iddiaya göre; Namık Salifov, polis memurunun öldüğü çatışmanın yaşandığı gün oradaydı.

Hüseyin İmrağ’ın öldürüldüğü olayla ilgili polis fezlekesi 5 gün sonra gazetelerde haber olmuştu. Fezlekede Azerbaycanlı ve Rus mafya gruplarının çatıştığı detaylarıyla anlatılmıştı. Ancak Namık Salifov’un adı nedense geçmiyordu.

Hüseyin İmrağ’ın öldürülmesiyle ilgili iddianameyi inceledim. Polis fezlekesindeki bilgiler bile iddianameye konulmamıştı. Bir cümleyle mafya gruplarının Edirne’de neden buluştuğunun ve çatıştığının belirlenemediği anlatılmıştı. Tabii ki Namık Salifov’un adı da iddianamede geçmiyordu. Oysa çatışmadan sonra silahları saklarken yakalanan emekli polis Tufan Alpay ifadesinde Nadir Salifov bağlantısını ortaya koymuştu. Patronu olan Nadir Salifov’un kardeşi Müşvik Salifov’un talimatıyla polisi öldüren Mahir Shukorov’u İstanbul’dan alıp Edirne’ye otomobil ile götürdüğünü söyledi.

Acaba bu iddianame neden sadece tetiği çeken kişiyle sınırlı tutuldu?

Nadir Salifov yakalandığında devreye giren hatırlı kişilerin bu karartmada bir dahli var mı?

Alaattin Çakıcı’ya kaftan hediye eden Namık Salifov gerçekten çatışma anında kareye giren görüntüdeki kişi mi?

Polis cinayetinin üzerinde kalın bir sır perdesi duruyor. (HABER MERKEZİ)