Basın meslek örgütlerinden BİK’e: Evrensel, Metin Göktepe gazeteciliğini sürdürecektir

Basın Meslek Örgütleri, Basın İlan Kurumu’nun Evrensel gazetesinin reklam hakkını iptal etmesine tepki gösterdi: BİK’in Evrensel'e yönelik hak ihlaline neden olan kararından vazgeçmeye çağırıyoruz.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Meslek örgütleri, verdiği resmi ilan kesme cezalarıyla basın özgürlüğüne düzenli olarak müdahale eden, son olarak Evrensel Gazetesi’nin resmi ilan ve reklam hakkını iptal eden Basın İlan Kurumu’nun haksız-hukuksuz uygulamalarına tepki göstermek için bir araya geldi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılan basın toplantısında DİSK Basın İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez açıklama yaptı.

‘EVRENSEL, METİN GÖKTEPE GAZETECİLİĞİNİ SÜRDÜRECEKTİR’

Faruk Eren: BİK son uygulamasıyla Evrensel’i ekonomik olarak cezalandırmaya çalışıyor. Evrensel susmayacak. Metin Göktepe gazeteciliğini sürdürecektir. BİK iktidarın bir aparatı durumunda. İktidarın propaganda aygıtı haline gelmiş gazetelere bol bol ilan veriyor. Sadece BİK ile bunu yapmıyor. İnternet sitelerini de kontrol altına almaya çalışıyorlar. Kimin gazeteci olup kimin gazeteci olmadığına iktidar karar veriyor. Bunların en acısını geçen aylarda gördük. 16 meslektaşımız tutuklandı. Onlarla dayanışma içerisindeyiz. Gazeteciler nasıl susmadıysa, bundan sonra da devam edecek.

‘EVRENSEL’İ DESTEKLEMEK, HAKSIZLIKLARA DİRENMEKTİR’

Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, “Halkın haber alma özgürlüğünü hapishanelerle, cezalarla engelleyemeyen iktidar, gazetenin yasal hakkı olan resmi ilanı keserek Evrensel’i ekonomik baskı ile devre dışı bırakmaya çalışıyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde insan hak ve özgürlüklerinden söz edilmeyeceği açıktır. Onun için halkın haber alma özgürlüğü engellenemez. Evrensel susmaz, susturulamaz. Biz okurlar, işçiler, emekçiler, sivil toplum örgütleri yanında oldukça. Evrensel’i desteklemek, özgürlüğü desteklemektir. Her türlü baskıya, yolsuzluklara, adaletsizliklere, haksızlıklara direnmektir” dedi.

‘DEMOKRATİK BİR TOPLUMDA TÜM KURUMLAR ÖZGÜR KARAR ALMALIDIR’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Halkın demokratik toplumda tartışma ortamına katkı sağlayan her konuda doğru, güvenilir bilgiye erişim hakkı vardır. Basın özgürlüğü Anayasamız gereğince resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini kapsamaktadır. Ancak kamu kurumu olan Basın İlan Kurumu, bugüne kadar verdiği resmi ilan kesme cezalarıyla basın özgürlüğüne düzenli olarak müdahale etmiştir. Eleştirel yayın yapan gazetelere resmi ilan cezaları rutin bir uygulamaya dönüşmüştür. Bu süreçte, Birgün, Cumhuriyet, Evrensel ve Sözcü gazeteleri çeşitli tarihlerde yayımladıkları haber ve köşe yazıları gerekçe gösterilerek resmi ilan ve reklamlardan yoksun bırakılmaları nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. AYM Genel Kurulu mart ayında verdiği pilot kararını 10 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan gerekçesi de bu haksız ve hukuksuz cezalandırma yöntemini doğrulamıştır. Demokratik bir toplumda tüm kurumlar bağımsız ve özgür karar almalıdır. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez. Resmi ilan sopasıyla, kitle iletişim araçlarının ekonomik yollarla seslerinin kısılmaya çalışılması hukuka ve kanuna aykırıdır. BİK’i Evrensel gazetesine yönelik hak ihlaline neden olan kararından vazgeçmeye çağırıyoruz.”

BİK KENDİ İNTERNET SİTESİNDE NASIL TARİF EDİLİYOR?

Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, Basın İlan Kurumu’nun internet sitesinde kendisini nasıl tarif ettiğini okuyarak söze başladı: “Resmi ilanların dağıtımında adaletsiz davranıldığı gerekçesiyle hükümet ile gazeteleri karşı karşıya getiren uygulamaya son vermek amacıyla 1961’de kurulan Basın İlan Kurumu, bugüne kadar fikir ve içerik farkı gözetmeksizin yürüttüğü aracılık hizmetini başarıyla sürdürmüştür’. Bugünden bakınca kötü bir şaka gibi ama Basın İlan Kurumu’nun internet sitesinde böyle diyor. Peki neydi 1961 öncesinde bahsedilen koşullar? DP Hükümeti, basını izleyebilmek için bir Tahkikat Komisyonu kurmuştu ve muhalif basını polis baskınları, gözaltı, tutuklama, gazetelere el koyma, gazete kapatma, resmi ilan kesme gibi yöntemlerle boğmaya çalışıyordu.

1961’in sıkıyönetim koşullarında, cunta tarafından tarafsızlık ilkesiyle kurulan Basın İlan Kurumu, 61 yıl sonra bugün eleştirel basını kendi elleriyle boğmayı deniyor. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına rağmen, 195 sayılı kanunu TBMM’ye yeniden düzenlenmek üzere göndermesine rağmen, meseleyi oldu bittiye getirerek Evrensel’i susturmaya yönelik bir karar alıyor. Burada kararın gerekçesinin ne kadar uydurma olduğunu söylemek veya Anayasa Mahkemesi kararı üzerinden BİK’te tarafsızlık aramak gereksiz. Çünkü bu kararlar başka yerlerde alınmış kararlar. Bu kararlar alınırken haklı gerekçe arama zahmetine bile girilmiyor. Karar tek aslında, eleştirel sesler susturulacak, Evrensel susturulacak.

Basın İlan Kurumu, iktidarın sopası olmak için 2013’ten itibaren sistematik biçimde yapısını, yönetmeliklerini tek tek değiştirdi. Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle tek adam anlayışı Basın İlan Kurumuna da sirayet etti. O tarihten itibaren olur olmaz cezalar verilmeye başlandı. Haberlere ilişkin ilan kesme cezaları önceden maksimum 3 günü geçmezken 2018’den sonra en az 15 günle başladı. İktidarın bürokratlarından tutun da akademisyenlerine kadar yapılan eleştirel haberlere ilan kesme cezaları verildi. Hükümetlerin kamu gücüne dayanarak yandaş olmayan basına ekonomik ambargo uygulamasının önüne geçmek için kurulan Basın İlan Kurumu son yıllarda ekonomik ambargonun ötesinde susturma çabasına girdi. Evrensel gazetesine 3 yıldır hukuksuz bir biçimde verilmeyen resmi ilanlar geçen gün alınan kararla tamamen kesildi. Bu karar Evrensel gazetesinin ekonomik olarak susturulmasını hedeflemektedir.  Son haftalarda iktidarın yanlış politikalarını eleştiren başka gazetelere de yüz binlerce liralık cezalar verilmiştir. Basın ilan kurumu da tıpkı RTÜK gibi basın özgürlüğünü yok etmek için talimatla kararlar vermeye başlamıştır. Basın İlan Kurumu yönetimini bir an önce Evrensel gazetesi hakkında verdiği hukuksuz karardan vazgeçmeye, bizlerin vergileriyle toplanan kamu kaynaklarını basın özgürlüğüne hizmet edecek biçimde dağıtmaya çağırıyoruz.  Evrensel gazetesi çalışanları 9 yıldır sendikamızda örgütlüdür. Basın özgürlüğü, ekonomik ve sosyal haklar için yürüttüğümüz mücadelenin yol arkadaşıdır. Biz de TGS olarak bu haksız, hukuksuz karara karşı Evrensel çalışanlarıyla birlikte mücadele edeceğimizi buradan ilan ediyoruz.”

Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez, Basın İlan Kurumu’nun Evrensel gazetesine verdiği ilan cezası sürecini anlattı. Tütmez’in açıklamaları şöyle:

OKUR DAYANIŞMASI SUÇ DEĞİLDİR: 2019 yılının eylül ayında Evrensel’e resmi ilan akışını durduran ve bugüne kadar da çeşitli haber ve yazıları gerekçe göstererek toplam 108 gün ilan kesme cezası veren Basın İlan Kurumu, Evrensel’in resmi ilan hakkını tümüyle iptal etti. BİK’in kararı 22 Ağustos günü elimize ulaştı. BİK Genel Müdürlüğü tarafından gazetemize iletilen tebligatta, okurlarımızın bayilerden birden fazla gazete satın alması; siyasi partilerin ve belediyelerin kurum olarak aldıkları gazeteleri iptal kararına gerekçe gösterildi. Okurların bir gazete ile dayanışarak gazete alması suç değildir. Ayrıca her siyasi parti, belediye ve sendika bir gazeteyi toplu olarak alıp üyelerine dağıtabilir. Soruyoruz… Bunda sorun nerededir? Bize gönderilen tutanakta usulsüzlük iddia edilen İzmir'e ait iki nokta var.  İki yer de Büyükşehir'in İzelman üzerinden kurumsal abone olarak aldığı işyerleri. Bu alımlar toplu sözleşmede yer alan, işçilere günlük gazete alınması maddesi gereğince yapılıyor.

DEFALARCA DENETLENDİ: Gazetemiz resmî ilan yayınlama hakkımızın fiilen elimizden alındığı Eylül 2019 tarihine kadar yıllarca BİK tarafından defalarca denetlenmiştir. Ancak gazetemizin sendika ve siyasi partiler tarafından üyelerine dağıtılmak üzere toplu olarak alınması ilk defa gündeme gelmiştir. Bu durum BİK'in özel ve kasıtlı olduğunun açık kanıtı durumundadır. BİK'in sendika, siyasi parti ve belediyeler tarafından alınan gazeteleri usulsüz saymasını doğru kabul etsek bile bu rakamların toplamı 750 civarındadır. Gazetemizin günlük baskı sayısı, tirajı ve aylık ortalama tirajı dikkate alındığında okurlarımızın büyük çoğunluğunun esas olarak gazetemizi bayilerden teker teker aldığı görülecektir. Turkuaz dağıtımın bayi satış dökümleri de bunun ispatıdır. Toplam 4500 ve üzeri olan günlük tirajlarımız incelendiğinde her 6-7 gazeteden 5-6'sının birer ikişer bayilerden satıldığı görülecektir. İlan hattımızın gasp edilmesine gerekçe gösterilen yönetmelik maddesinde bu konuda somut bir oran yer almamaktadır. Kurum burada da yönetmeliği keyfine göre uygulamıştır. Basın İlan Kurumu sürecin başından beri Evrensel'e adeta hasmane bir tutum içinde olmuştur.

BİK İTİHBARAT GİBİ ÇALIŞIYOR: Basın İlan Kurumu halkın vergilerinden oluşan bir bütçe ile ilanlar dağıtan bir kuruluş olarak kurulmuştu. Kuruluş ilkelerinde “Fikir farkı gözetmeksiniz basının desteklenmesi” ifadesi bulunan bu kurum gazetemizin ilan hakkını iptal ettirmek için adeta bir istihbarat örgütü gibi Türkiye’nin birçok yanına memurlarını salıp veri toplamaya çalışırken iktidara yakınlığıyla bilinen basına böyle bir denetim yapıyor mu? Kamu kurumlarında balya balya gördüğümüz bu gazetelere benzer bir uygulama yapılıyor mu? Gazetelerin gerçek tirajları araştırılıyor mu? Talebimiz bu konuda TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasıdır. Bağımsız olmasını istediğimiz bu komisyon hangi gazetenin gerçekte kaç adet sattığını araştırmalıdır. Bu komisyon şişirilmiş tirajlarla Basın İlan Kurumu üzerinden gelir sağlayan bu medya organlarını da araştırmalıdır. Bizim bu konuda hiçbir çekincemiz yoktur.  

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ: 2016 yılı öncesini hatırlatmakta fayda görüyoruz. Şimdi usülsüz olduğu söylenen toplu satışlar dönemin kurum sorumluları tarafından yetkililerimize defalarca övülmüştür. Şimdi soruyoruz ne değişti? Yine aynı dönemde iletişim kanalları sonuna kadar açık olan, gazetemizin sorumlularını kuruma görüş alışverişine çağıran BİK şimdi neden tam tersi bir görüntü çizmektedir? Gazete çalışanlarımızın kurumun kapısından içeriye alınmadığı bile olmuştur. Bu kurum, son kararıyla ülkedeki yargıyı da adeta ayaklar altına almıştır. Hepimizin bildiği gibi Anayasa Mahkemesi; Basın İlan Kurumunun Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri için aldığı ilan kesme cezalarına dair 10 Ağustos’ta verdiği ihlal kararının gerekçelerinde, basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini, bunun yapısal sorunlardan kaynaklandığını söylemiş ve bunun için Meclise bilgi verilmesine hükmetmişti. Bu kararın mürekkebi kurumadan, Basın İlan Kurumu bu kararı da ayaklar altına almış, keyfi davrandığını bir kez daha kanıtlamıştır. Kurum, kararları herkes için bağlayıcı olan ülkenin yüksek mahkemesini bile dinlememiştir. Gerekli süre içinde Basın İlan Kurumuna itiraz edeceğiz. Tüm hukuk yolları sonuna kadar işletilecek. Anayasa Mahkemesi, AİHM… Kaç yıl sürerse sürsün bu hukuksuzluğun peşinde olacağız. Talebimiz Basın İlan Kurumunun bu yanlıştan bir an önce dönmesidir. Talebimiz Basın İlan Kurumunun Anayasa Mahkemesinin son kararı ve geçmişte bu konuda verilen benzer kararları dikkate almasıdır.

ŞİMDİ EVRENSEL’E SAHİP ÇIKMA ZAMANI: 27 yıldır bu ülkede gerçeğin savunucusu olan Evrensel tamamen keyfi bir şekilde cezalandırılmıştır. Bu süreçte kapatılan, yazarları tutuklanan, muhabiri Metin Göktepe öldürülen gazetemiz şimdi de ekonomik ambargolarla susturulmak isteniyor. Şu bilinmelidir ki tarihi boyunca bu müdahaleleri okurlarının dayanışmasıyla; kamuoyunun desteğiyle aşmış olan gazetemiz bu saldırıları da atlatacaktır. Evrensel’e bugüne kadar sahip çıkan okurlarımızdan aldığımız güçle şimdi daha yüksek sesle söylüyoruz: Şimdi Evrensel’e çok daha fazla sahip çıkma zamanı. Şimdi halkın haber alma hakkına daha güçlü sahip çıkma zamanı. Gazetemiz Evrensel’i bayiden almak, e-gazetemize abone olmak bu susturma girişimine verilmiş güçlü bir yanıt olacaktır.”