Ayder Yaylası’nda inşaat: Ranta dayalı bir yağma

‘Kesin korunacak hassas alan’ olarak ilan edilen Ayder Yaylaşı’nda yapılan inşaat tepki çekmeye devam ediyor. CHP Rize İl Başkanı Deniz, AK Parti’nin derdinin doğa değil rant olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol

Fatih Saygın

TRABZON - Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Ayder Yaylası, iki hafta önce Resmi Gazete’de ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak belirlendiği ilan edildi.

Ancak Ayder Yaylası’nda, 2021 yılında kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapımına başlanılan 1750 araçlık otopark ve 76 odalı termal otel inşaatı tartışma konusu oldu.

Özellikle sosyal medyada inşaatın son halini gösteren fotoğrafların paylaşılması pek çok kişinin tepkisine neden oldu. Türkiye Mimarlar Odası eski Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Ayder Yaylası'nın hızla betonlaşırken doğal özelliklerini yitirdiğini dile getirdi.

Türkiye Mimarlar Odası eski Genel Başkanı Eyüp Muhcu

‘AYDER DOĞAL ÖZELLİKLERİNİ YİTİRİYOR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beş yıl önce, “Ayder’i kirlettik, rezil ettik. Ayder’i bu yapılanmayla değil kentsel dönüşüm ve değişimle inşallah hakikaten şanına yakışır bir hale getireceğiz” ifadelerini kullanmıştı. İki hafta önce de bölge ‘koruma’ alanı ilan edilmişti. Bunlara rağmen yaylada devasa bir projeye başlanmasıyla ilgili Türkiye Mimarlar Odası eski Genel Başkanı Eyüp Muhcu, yaylanın doğal özelliklerini yitirdiğini dile getirdi. Muhcu, "Bakanlıklar ve belediye bu çevre katliamına izin vermekle kalmıyor; inşaatları koruyor ve gözetliyor. Bu katliamlara karşı çıkanlara her türlü baskı ve sindirme yöntemleri kullanıyor" diye konuştu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Hamiyet Özen

‘AYDER’DE YAPILAR AZALTILIP DOĞA ARTIRILMALI’

Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Hamiyet Özen, dönüşüm adı altında doğaya daha fazla tahribat yapıldığını söyledi. Ayder ve Uzungöl gibi özel alanlarda yapı yoğunluğunu artırmanın yanlış olduğunu kaydeden Özen, "Ne kadar çok yapı yaparsanız, o kadar çok insan taşırsınız. İnsan taşıdığınız sürece de altyapı ihtiyacınız artacaktır. Kapasiteyi kısıtlı tutmak, insanların gitmek istediği bir yer olarak o bölgeyi muhafaza eder" dedi.

Doğaya uygun hale getirilse de betonlaştırmanın yanlış olduğunu ifade eden Özen, "Böyle yerlerin taşıma kapasitesi vardır. Onun üstüne çıktığınızda bunu zorlamış olursunuz ve doğallığı bozulur. Beton zaten doğal alanlar için kötü bir malzeme. O kadar tesis yaptığınızda bunun kanalizasyonu, atığı da ayrı bir yük doğuracaktır. Türkiye'de bu alanlarda projeler maalesef rant odaklı oluyor. Ayder'de bir dönüşüm olacaksa yapıların azaltılıp doğayı artırmak gerekiyor. Yapı yaparak dönüşüm yapılmamalı" ifadelerini kullandı.

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz

‘BUNLAR, KURDU, KUŞU, BÖCEĞİ DE PARAYA ÇEVİRMENİN DERDİNDE’

Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, Ayder Yaylası'nda uygulanan dönüşüm için daha önce belirttikleri öngörülerin gerçekleştiğini dile getirdi. Proje açıklandığında ‘AK Parti iktidarının Ayder'in doğal ve kültürel yapısını korumaktan ziyade ranta yönelik bir dönüşüm uygulayacaklarını’ söylediklerini ve bunun gerçekleştiğini dile getiren Deniz, "AKP'nin hayata ve doğaya ve çevreye bakışını gördük. Doğaya ve çevreye düşman olanların yaratmak istediği Ayder budur. Yapılan çalışma ranta dayalı bir yağmadır" dedi.

"Ayder'i güzel kılan doğasıdır. Bunlar, kurdu, kuşu, böceği de paraya çevirmenin derdinde" diye konuşan Deniz, ranta dayalı projelerle AK Parti iktidarının Karadeniz'de sistemli bir doğa talanı yaptığını dile getirdi. Ayder'de sorunun yapılaşma olduğunu belirten Deniz, "Ayder'de bir şey yapmaya gerek yoktu aslında. Sadece oradaki yapılaşma düzene sokulsa, sorunlar çözülecekti. Karadeniz Bölgesi'nde doğayı korumanın tek yolu AKP'nin iktidardan gitmesidir" diye konuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, dün sosyal medyadan paylaştığı mesajında Ayder Yaylası’ndaki doğal güzelliği bozan yapılan kaldırılacağını belirterek şunları ifade etti: “Ayder’imizin güzelliğini bozan yapıları kaldırıyoruz. Yöresel mimariye uygun bir tesis yaparak hepsini aynı çatı altında topluyoruz. Bunu da doğal yapısı tahrip edilmiş 17 bin 478 m² alanın sadece 3.863 m²lik kısmına yapıyoruz. Geri kalan 13 bin 615 m² YEŞİL ALAN olacak.”