Avukat Can: Reyhanlı katliamı göz göre göre geldi, ihmal davasını cezasızlıkla kapattılar

Reyhanlı'da 2013'te 53 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 'görevi kötüye kullanmak'tan yargılanan görevlilere verilen 8 aylık ceza ertelendi. Avukat Hatice Can, "Davayı cezasızlıkla kapattılar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

DUVAR - Hatay'ın Reyhanlı ilçe merkezinde 11 Mayıs 2013 günü iki bombalı araçla yapılan saldırıda 53 kişi öldü, 249 kişi de yaralandı. Ankara'da Gar meydanındaki katliamından sonra Türkiye tarihinin en büyük katliamı olarak kayda geçen saldırıyla ilgili, 28 Nisan 2015 tarihinde, yani katliamdan 1,5 yıl sonra iddianame düzenlenerek o dönemin kamu görevlileri hakkında dava açıldı. Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında karar çıktı.

"Görevi ihmal etme" iddiasıyla yargılanan dönemin İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, duruşmaya başka suçtan tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklardan dönemin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Nevzat Eşit, dönemin Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Eyüp Karaçoban ile avukatlar ve saldırılarda ölenlerin yakınları duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuksuz sanık dönemin Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü Murat Berk, duruşmaya katılmadı. Ragıp Kılıç, Nevzat Eşit, Eyüp Karaçoban, Murat Berk’e 10’ar ay hapis cezası verildi. Ceza, iyi halden 8 aya indirildi, verilen ceza da ertelendi.

KONTROLDE YAKALANMADILAR

Reyhanlı katliamına emniyetin seyirci kaldığının anlatıldığı iddianamede, “Bomba yüklü araçların tescil ve plaka bilgisinin yer aldığı 10 Mayıs 2015 tarihli MİT notundan sonra ilçeler telsiz anonsu veya telefonla uyarılmadı. Bomba yüklü araçlar 11 Mayıs günü gündüz arka arkaya il merkezindeki ana caddeleri de geçerek Reyhanlı ilçesine ulaşana kadar herhangi bir kontrole yakalanmadan kolayca hedefe varabildikleri ve patlamayı gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır” denildi.

MİT, SAVCI ŞİŞMAN’I SUÇLADI

2014 yılında Suriye'ye giden Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait TIR’ları durduran savcılardan, aynı zamanda bu davadan halen tutuklu olan Özcan Şişman, Reyhanlı iddianamesini hazırlayan savcıydı. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Reyhanlı iddianamesini hazırlayan Savcı Özcan Şişman’ı, patlamadan önce MİT'in kendisine bildirmesine rağmen saldırıyı önlememekle suçladı. Şişman ise, daha önce "MİT'in Reyhanlı saldırısını bildiğini ancak Emniyet'ten sakladığını" söyledi. Savcı Özcan ayrıca mahkemede yaptığı konuşmada, 10 Şubat 2021 tarihinde Karapınar-Konya yolu üzerinde bir trafik kazasında ölen IŞİD’in hayalet komutan olarak anılan Heysem Topalca’nın adını vererek, Reyhanlı, Niğde-Ulukışla, Cilvegözü patlamalarında Topalca’nın parmağı olduğunu söyledi.

DAVA CEZASIZLIKLA KAPATILDI

Dava sonrası katliamda yaşamını yitiren ailelerin avukatı Hatice Can ile konuştuk.

haticecan
Avukat Hatice Can, Reyhanlı sürecini anlattı.

 

Avukat Hatice Can, bu davanın Reyhanlı ana davasından farklı olduğunu, ana davanın Ankara’da sürdüğünü, bu sonuçlanan davanın kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı dava olduğunun altını çizdi. Dava süreci boyunca sanıkların daha fazla ceza alması için mücadele ettiklerini ve bu sonucun kamu vicdanını yaraladığının altını çizen Can, “53 insan yaşamını yitirdi onlarca insan yaralandı, psikolojik olarak çöktü. Reyhanlı’da çok büyük ihmal vardı. Katliamdan önce emniyet mensuplarına ihbar gelmesine rağmen hiçbir önlem alınmadı. Zaten bu dava emniyetteki ihmal davasıydı. Davayı cezasızlıkla kapattılar” dedi.

'REYHANLI’DA SARSILDIK AMA ŞAŞIRMADIK'

Saldırının göz göre göre geldiğini söyleyen avukat Can, o dönem katliama giden süreci şöyle aktardı: "Suriye savaşının en hareketli dönemleri. Binlerce mülteci sınıra akın ediyor. Açık kapı politikası uygulandı ve herkes rahatça sınırı geçip Reyhanlı’ya, Hatay’a geldi. Reyhanlı’dan kısa bir süre önce 11 Şubat 2013’te Cilvegözü patlaması oldu. O süreçte Reyhanlı’da hemen hemen her gün patlama oluyordu. Birçoğu da basına yansımadı. Herkes endişe içindeydi. Herkes büyük bir patlama bekliyordu ama nerede ne zaman nasıl olacağını bilmiyordu sadece. O yüzden Reyhanlı patlamasında sarsıldık, üzüldük ama şaşırmadık. Tam anlamıyla göz göre göre onca insan öldü. Düşünsenize Reyhanlı’nın göbeği, emniyete, belediyeye 100 metre uzaklıkla bir yerde 53 insan öldü bu ihmal değil de nedir? Bu karar ne aileleri ne de davaya müdahil olanları tatmin etti aksine kamu vicdanını yaraladı.”

Sanıkların görevi kötüye kullanmanın yanı sıra her ölen kişi için ölüme neden olmaktan ceza alması gerektiğinin altını çizen Hatice Can, duruşmada bu karara ailelerin de itiraz ettiğini belirterek, davayı istinafa götüreceklerini söyledi.