YAZARLAR

Avcıizm kazandı

Bu takım rafine, bir yere sıkıştırılmış, futbolu Trabzon’a benzemeyen bir takım. Abdullah Avcı, “Sizin istediğiniz gibi değil, benim istediğim gibi” demişti. Biz buna hazırlıklıydık. Onun için skora da, oyuna da şaşırmadık.

Daha 1 hafta önce 90 dakikalık maçın ancak 70 dakikasını izleyebilmiştik. Maçlar başlamadan önce herhangi bir stadyumdan herhangi bir maçtan olumsuz haber almayız diye temenni etmekten başka çaremiz yok. Bir bakarsın 10 taraftar sahaya iner, “piknik yapıp, gideceğiz” diyebilir. Futbol bu sezon biraz tuluat biraz drama devam edecek gibi.

Trabzonspor Başakşehir maçı, bordo mavililerin tamamlayamadığı maçının devamı gibi. Orada kaldıkları dakikadan Trabzon’da devam ettiler. İki takımın maç başıyla sonu aynı. Dengesiz, savruk, orta alanların boşaldığı bir dakika olmadı. Her iki takım enerjisini ikinci yarıya sakladı. Gollerin ikisi ilk devrede gelse de asıl maç ikinci bölümde oynandı. Trabzonspor, sürpriz bir gol yememek için Mendy-Berat-Denswill üçlüsüyle rakibin önünü kapattı. Mendy stoperde oynuyor ama “oynamazsam daha iyi” der gibi. Larsen-Visca ilk yarıda zaman zaman sağ taraftan Onuachu’nun istediği topları hazırlasalar da Nijeryalı oyuncu durgun bir görüntü verdi. Bir Fenerbahçe maçı oynamıştı İstanbul’da.

Trabzonspor güzel bir gol yedi. Başakşehir takımı, geriden gole kadar hep doğru paslarla Trabzonspor ceza alanına indi. Aynı şekilde attıkları gol emek ve aklın ürünüydü.

İkinci devrede top Trabzonspor’da olsa da sürpriz ataklar Başakşehir’den geldi. Trabzon ceza alanında net 1-2 pozisyon buldular. Figueiredo’nun vuramadığı bir top var ki, sadece ayağını dokunması lazımdı.

Abdullah Avcı, son 20 dakikaya kadar takımdan memnun olacak ki çok değişikliğe gitmedi. Mesela Ömür’ü çıkart hoca diyen taraftarın sesini son anda dinledi. Ömür o kadar verimsizdi ki, forması sahada kendisi tesislerdeydi. Bakasetas, yine skora itiraz edip değiştirmeye çalışanlardan biri oldu.

Sonuç değişmedi. Avcı kazandı. Ben buna Avcıizm felsefesi diyorum. Olabildiğince kaybetmeden kazanma felsefesi. Az riskle çok şey kazanma isteği. Kazanacaksak Pepe’yi daha önce al.

Başakşehir, oyunu çirkinleştirmeden dümdüz defans yaptı. İyi de oynadılar. Takım omurgaları iyi, ön alanda biraz daha başarılı ayakları olsa bir iki gol daha yazabilirlerdi.

Trabzonspor’un futbolu neye benziyor diye maç sonu bir soru aklıma geldi? Trabzon taraftarı zevkli, bu şehirde zevkli takımlar izledi. Bu takım rafine, bir yere sıkıştırılmış, futbolu Trabzon’a benzemeyen bir takım. Abdullah Avcı, “Sizin istediğiniz gibi değil, benim istediğim gibi” demişti. Biz buna hazırlıklıydık. Onun için skora da, oyuna da şaşırmadık. Kazanan Abdullah Avcı oldu, Trabzonspor 2 puan kaybetti. Oyunun hakkı ise net buydu; beraberlik.


Aytekin Akay Kimdir?

Yaklaşık 15 yıldır Trabzon ve Trabzonspor üzerine yazılı ve görsel medyada materyaller üreten Aytekin Akay, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur. Medya dünyasına daha üniversitedeyken, öğrenci olarak yazdığı haber ve araştırmaların ulusal gazetelerde yayımlanmasıyla başladı. Spor gazeteciliğine olan ilgisinden dolayı ilk profesyonel işi gönül verdiği Trabzonspor oldu. Kulübün resmi yayın organının uzun seneler muhabir ve editörlüğünü yaptı. Dergi tarihinin en önemli söyleşilerine imza attı. Özellikle Trabzonspor’un dünüyle bugünü arasında köprü olan yazılar ve kişiler onun döneminde geniş kitleler tarafından bilindi. Daha sonra Trabzon Kültür Sanat Yaşam adıyla yayın yönetmenliği kendinde olan dergiyi çıkartmaya başladı. Trabzon Dergisi, kategorisinde ‘En iyi kent dergisi’ ödülünün sahibidir. Aytekin Akay’ın en çok hatırlanan yazısı Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşidir. Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşideki cümleler, bugün tribünlerde slogan, çoğu yazının ana fikri olarak defalarca kullanılmakta, sosyal medyada binlerce kez paylaşılmaktadır. Aytekin Akay, toplumda öne çıkan bazı karakterlerin başarı hikayelerini biyografi yazarlığı alanında kaleme alarak hayata geçirmektedir. Bugüne kadar 5 iş insanının hayatını kaleme almış ve filme aktarmıştır.