Atkaya, Erkin Koray'ın kendisine yazdığı mektubu paylaştı: Kim John Lennon'la ne konuştuğunu biliyorum diyorsa yalandır

Kanat Atkaya, sosyal medya hesabından Erkin Koray'ın kendisine yazdığı mektubu yayınladı. Koray mektubunda "Her kim 'John Lennon'la ne konuştuğunu biliyorum' diyorsa, yalandır" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anadolu rock müziğinin usta ismi Erkin Koray, 82 yaşında hayatını kaybetti. Koray'ın ölümünün ardından gazeteci ve müzik yazarı Kanat Atkaya, bir süre önce Erkin Koray'ın kendisine yazdığı mektubu paylaştı. 

Kanat Atkaya paylaşımında, "Son aylarda, son günlerde, son saatlerde canım Damla aracılığıyla alıyordum haberlerini… En son 10 gün önce yazıştık Erkin Baba ile. Dimdik yaşadı, dimdik öldü. Damla nasıl çırpındı şahidim ve müteşekkirim. Özel bir bağımız vardı Erkin Baba ile. Güvenine mazhar olmak gurur kaynağıdır benim için. Kişisel olarak hislerimi yazacak halde değilim pek… Fakat 25 Haziran’da 'Ne zaman paylaşman gerektiğini yakında anlayacaksın Kanat' diyerek bana bir mail yolladı. Bugünü kastettiğini ikimiz de biliyorduk, bilmiyor gibi yapmam zor olsa da… Verdiği görevi yerine getirmek boynumun borcudur…" ifadelerini kullandı.

Koray'ın mektubunda yer alan ifadeler şöyle:

"Sayın ve sevgili Kanat Atkaya, ben Erkin Koray. Medyada; internette, tweet'lerde veya Mekşi Sözlük vs benzeri yayınlarda hakkımda dolaşan bir sürü yalan dolan var. Memlekette suçlular, suçlu oldukları için susuyorlar. Ama şimdiye kadar ben susmuşsam o yüzden değil, bu saçmalıklara cevap vermeyi kendime ZÜL saydığım için susmuşumdur. Birinin işin gerçek yanını bilmesi gerekir. Bunun en doğru adresinin SİZ olduğunu düşündüm. Onun için bu ithamlardan birkaç tanesine cevap vermek ve bu belgelerin sizde bulunmasını istiyorum. Değerli zamanınızı alacağım için affınızı diliyor ve teşekkür ediyorum. 'Gitarı kendisi çalmıyor' diyenlerden tutun, 'Kendisi Türk değil Araptır' diyenler, 'Çok küfür eder' diyenler var, daha neler neler var. Bunların hepsi YALANDIR. 

Şimdi: - Her kim: 'John Lennon'Ia ne konuştuğunu biliyorum' diyorsa, YALANDIR. - 1971 yılı Cannes Festivali'ndeki film galasında, hiç kimsenin randevu talebini kabul etmeyen John Lennon'la ne konuşup da kendisinden randevu aldığımı hiç kimseye söylemedim. Kendisine olan saygımdan dolayı kimseye söylemedim. Yanımda, festivale Türkiye'den kalkıp beraber gittiğimiz Milliyet gazetesi yazarı Arda Uskan'dan başka kimse yoktu. Arda Uskan bizzat, "Benim yanından ayrılıp, gidip John Lennon ile bir şeyler konuştuktan sonra randevu aldığımı" yazılı ve görüntülü olarak bir yerlerde beyan etmiş olup, bunları bulmak mümkündür. - Her kim: '1982 yılında İzmir Fuarı'ndan kovuldu' diyorsa, YALANDIR.

İzmir Fuarı'ndan kovulmamış, BEN ayrılmışımdır. Hem de İbrahim Tatlıses'in menajeri Hasan Bora'nın fuarda bulunan ofisine girip, 'Beni burada tutabilecek olan varsa, tutsun' sözleriyle ayrılmışımdır. Tabii ki haber değeri 'ayrıldı' değil de 'kovuldu' olduğundan basına bu şekilde yansımıştır. Ne yazık ki Hasan Bora 31-07-2015 tarihinde vefat etmiş bulunuyor ki kendisine sorabilelim. Her kim 'Estarabim şu anlama geliyor' diyorsa YALANDIR. Ben bunu hiç kimseye söylemedim. Çünkü düşüncem 'herkes kendine göre yorumlasın' idi. Eğer tarafımdan mutlaka bir yorum isteniyorsa, buna şöyle derim: Sağdan soldan Estarabim... Bunu duyduğun zaman kafanda ne resim beliriyorsa, anlamı da olur.

Her kim: 'Stüdyoda şu şarkıyı şöyle yaptılar, böyle yaptılar' diyorsa YALANDIR; - Çünkü ben hiçbir zaman, müzik kaydı yaptığım stüdyoya bir yabancı kişi almadım. Çok özel durumlar haricinde, bizzat plak şirketi sahiplerini dahi almadım. - Her kim: 'Canlı yayına çıkmam, dedi' diyorsa, YALANDIR. - Çünkü böyle bir söz yanlış olur, söylemem. En fazla 'Bu tür bir yayına çıkmam' demişimdir. Bu durum aslında tam tersidir. Ben uzun yıllardır BANTTAN yayını kabul etmiyorum. - Her kim: 'Küfürbazdır' diyorsa, YALANDIR. - Çünkü ben kavgada bile küfür etmem. Hiç kullanmam.

Her kim: Ben vefat ettikten sonra 'Efsane, Şahane Erkin Aga' vs (veya tersi) başlıklar altında hakkımda kitap yazarsa, bunun bir hükümet politikası olarak uygulanmakta olan 'Cumhuriyet değerlerine saldırı' programı olup olmadığına çok dikkat edilmeli ve yazılanlara inanılmamalıdır. Bir de 'Şarkıları Devil's Anvil'den arakladı' hikayesi var ki, bu komediyi size birkaç cümle ile anlatayım. Detaylar kızımda var.

1) Devil's Anvil denen grubun adı, Erkin Koray İlla Ki, Deli Kadın ve Boşuna adlı eserlerini yaptıktan sonra duyulmuştur. 2) Bu eserler Amerika'daki ASCAP (The American Society of Composers, Authors and Publishers) meslek birliği tarafından adıma tescil edilmişlerdir. Merak eden ASCAP'a sorabilir. 3) Bir Erkin Koray ile bir amatör grup Devil's Anvil'i mukayase etmek AYIPTIR. Eğer bilinmiyorsa, İngiltere'den, Amerika'dan, Çin'den, Japonya'dan sormak lazımdır: Devils kimdiiir, Erkin Koray kim? 4) Konunun özeti şudur: Mevcut (kısmen anonim) eserleri Devils uygulamış, becerememiş, Erkin Koray ise bunları birer ESER haline getirmiştir.

Hele şu 'Erkin Koray ve KORSAN PLAKLARI' konusu... Bir insan kendi eserlerinin olduğu bir plağa niye 'bunlar korsan' der acaba? Bir şey söylemeden önce, bu düşünülmelidir. 'Niye korsan olsun? Mis gibi bandrol var üzerinde' diyenlere hak vermiyor değilim, o ayrı... Madem ki üzerinde bandrol var. Ama ben değil, Mahsun Kırmızıgül kardeşim diyor ki: Korsan Artık Faturalı Oldu (Haber başlığı). Demek ki bandrollü... Haa... Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü'nden 100 bin bandrol çalınmış da bunlar onlarmış. Onu bilemem. Ben sadece 'bunlar korsan ve kalitesizdir' diyorum. Kaliteli olan bendeki orijinal versiyonları belki kızım bir gün yayınlar. Benim şu anda bununla uğraşacak vaktim yok. 

Sevgili Kanat Atkaya. Bende döküman çok. Bunlar deryada bir damla... Selamlar, sevgiler ve saygılarımı sunarım, kalın sağlıcakla..."