Assos’a taş ocağı tehdidi: Canlılar ve kültürel miras tehlikede

RBM Madencilik İnşaat Limited Şirketi tarafından, Ayvacık İlçesi Behramkale köyü yakınlarında II-B Grubu Maden Ocağı açılması projesi tepkiye neden oldu.

Google Haberlere Abone ol

ÇANAKKALE - Ayvacık’ın Behramkale Köyü yakınlarındaki taş ocağı projesi yöre halkının ve çevre örgütlerinin tepkisini çekiyor. Assos yakınlarında yapılmak istenen ve ÇED süreci başlatılan taş ocağı ile imza toplayarak itiraz eden yöre halkı ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, DSİ 25. Bölge Müdürlüğü 252. Şube Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne ziyaretlerde bulunarak dilekçelerine ve itirazlarını dile getiren heyet, ÇED sürecinin sonlandırarak projenin iptal edilmesini talep etti.

'ZARARLARIN TELAFİSİ İMKANSIZ'

Projenin bulunduğu alanın, Behramköy ile Korubaşı köyü arasında, dünyaca ünlü turizm merkezi, Assos Antik Kentinin yakınında olduğunu dile getiren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Seyhan Yüksek, proje alanında köylülere ait tarım alanlarının bulunduğunu, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinin de taş ocağından zarar görebileceğini söyledi.

DEPREM BÖLGESİNDE YER ALIYOR

Proje yakınlarında zeytinyağı fabrikası ve şarap fabrikası gibi tesislerin de yer aldığını dile getiren Yüksek, “Proje alanı bölge için çok önemli olan Tuzla Çayı’nın hemen bitişiğindedir. Bölgede proje alanı ile 3 km mesafe içinde zeytinlik alanlar bulunmaktadır. Ayrıca bölge deprem bölgesidir” dedi.

'PROJE YAKINDA ANTİK ROMA YOLU VAR'

Assos bölgesinin tarihi ve doğal sit alanı olduğunu ve yasalarla korunduğunu dile getiren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Seyhan Yüksek, Assos Antik Kentine ait hala gün yüzüne çıkmamış çok sayıda kültürel varlıkların yerin altında olduğunu söyledi. Yüksek, “Taş Ocağı projesi, Assos doğal ve tarihi sit alanlarına çok yakındır. Proje yakınında Antik Roma Yolu olduğu bilgisi proje dosyasında da mevcuttur. Taş ocağı faaliyeti yapılan bir bölgede turizm faaliyeti yapılması mümkün değildir. Turistler kırılgan gruplardır ve en ufak bir olumsuzlukta bölgeyi terk etmektedirler. Oysa yöre halkın önemli gelir kaynaklarından birisi bölgedeki Assos Antik Kenti ve Apollon Smintheion gibi antik kentlerin oluşudur” dedi.

'TUZLA ÇAYI VE CANLI ÇEŞİTLİLİĞİ TEHLİKEDE'

Tuzla Çayı’nın, Tuzla Ovası'nı sulayan ve binlerce canlıya ev sahipliği yapan önemli bir akarsu olduğunu ifade eden Yüksek, Jeotermal enerji santralları gibi çeşitli enerji faaliyetleri nedeniyle zaten zarar gördüğü bilinen Tuzla Çayı'na sıfır noktasında bir taş ocağına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

Yüksek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Taş ocağı Tuzla Çayı’nın ölüm fermanı olacaktır. Pasa atıklarında meydana gelecek olası asit maden drenajları, çaya ve dolayısıyla çayın ulaştığı tarım alanlarına ve canlılara zarar verecektir. Ayrıca, taş ocağı için tozumayı önleme vb. nedeniyle su gerekeceğinden zaten su kıtlığı çekilen bölgede su kaynakları için de tehlike meydana gelecektir. Patlatma nedenleriyle yer altı suları yer değiştirecek ve bölgeden kaçacaktır. Yarma ve kazı nedeniyle, bölgedeki yer altı sistemi olumsuz etkilenecektir.” 

Yüksek ayrıca, “Taş ocaklarının, silikozis gibi çeşitli akciğer hastalıklarına, böbrek sorunlarına, cilt hastalıklarına neden olduğu bilinmektedir. Yöre halkının sağlığı olumsuz etkilenecektir. Taş ocakları, ağaçların kesilmesi, bitkisel toprağın sıyrılması, devasa çukurların açılması ve atık ve pasa dağlarının oluşması nedeniyle doğal peyzajı ve ekosistemi bozmakta, çorak arazilerin oluşmasına yol açmaktadır. Bizler, Korubaşı, Behramkale ve çevresindeki yaşayan yurttaşlar olarak söz konusu projeyi istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

(HABER MERKEZİ)