Arazisi olduğunu kamulaştırmayla öğrendi

Altın madeni için Söğüt’te köylülerin arazileri kamulaştırıldı. İstanbul’da yaşayan Yelda Karataş, köyde arazisi olduğunu kamulaştırma ile öğrendi. Karataş, kamulaştırılmaya karşı dava açacak.

Bilecik'teki altın madeni alanı
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Yelda Karataş doğma büyüme İstanbullu... Karataş, daha önce hiç gitmediği Bilecik’in Söğüt ilçesine bağlı Sırhoca Köyü’nde arazisi olduğundan kamulaştırmayla haberdar oldu. Kamulaştırma, bölgede faaliyet gösteren altın madeninin alanını genişletmesi için yapılırken Karataş, daha önce hiç gitmediği köyüne giderek arazisini vermemek için mücadele edeceğini söyledi.

16 HAZİRAN’DA UZLAŞMA TOPLANTISI YAPILACAK

2019 yılında Koza Altın Grubu’ndan Söğüt Altın Madeni’ni mahkemeye başvurarak devralan Gübretaş, sahadaki etkinliğini artırmak istiyor. Gübretaş adına Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Poyraz, devir sonrası yaptığı açıklamada bölgede 3,5 milyon ons kaynak olduğunu ve yatırımların artacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta da köylülere arazilerinin kamulaştırıldığına dair yazı ulaştı. Buna göre, Sırhoca ve civar köylerde toplamda 534 parsel kamulaştırıldı.

Karataş’a ulaşan belgede, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamu yararı görülen arazilerde Cumhurbaşkanlığı kararı ile kamulaştırmaya karar verildiği söylendi. Aynı evrakta, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 8’inci maddesine göre uzlaşma ve anlaşarak satın alınması amacıyla bir 16 Haziran’da toplantı düzenleneceği belirtildi. Karataş köyüne, topraklarının maden arazisi olmaması için gideceğini ifade etti.

‘TOPRAĞIMIN SİYANÜRLE ZEHİRLENMESİNE NEDEN İZİN VEREYİM?'

Gübretaş’a ait altın madeniyle ilgili Sırhoca, Cumhuriyet, Balaban, Dereboyu ve Kayhan köylerinde yapılan kamulaştırma yaklaşık 3 milyon metrekarelik bir alanı kapsıyor.  Sırhoca ile daha önce hiçbir bağının olmadığını anlatan Yelda Karataş, topraklarını satmak istemediğini bu nedenle 16 Haziran’da yapılacak toplantıya annesiyle birlikte katılarak itiraz edeceğini söyledi. Karataş, evine gelen kamulaştırma belgesinin ne olduğunu anlamaya çalışırken Sırhoca'da arazilerinin olduğunu öğrendi: “Bize bir hafta önce bir kağıt geldi. Üzerinde 'acele kamulaştırma' yazıyordu. Gerçek mi diye e-Devlet’e girdim. Annemin üzerine tapulu dört arazi olduğunu öğrendim. Acele kamulaştırma yapılan yerlerden biri, 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı aynı zamanda. Bir de iletişim numarası bulunuyordu. Danışman vasıflı biriydi sanırım. Arayıp görüştüm. Beni ikna etmek üzerine bir konuşma yaptı.”

Karataş, Söğüt’te böyle bir arazilerinin olduğunu her ne kadar kamulaştırma yoluyla öğrenmiş olsa da “Orası benim dede toprağım, vermek istemiyorum” dedi. Karataş, sözlerini, “Ben ekip biçmesem de orada bir köylüye veririm o kullanır. İnsanlar açlıktan kırılıyor, hiç değilse üretim olur. Toprağımın siyanürle zehirlenmesine neden izin vereyim? Ayrıca metrekareye 11 lira bedel biçmişler bunu özellikle belirtiyorum. Daha fazla da bedel biçilse bizim bu araziyi vermek gibi bir düşüncemiz yok. Ben kabul etmeyeceğim, mahkemeye başvuracağım” diyerek sürdürdü.

‘KÖYLÜLER MEMNUN’

Sırhoca ve bölge köylerde madene karşı bir tepki henüz yok. Köy Muhtarı Ali Özcan’ın aktardığına göre, köylüler genellikle kendi kurdukları işlerle geçimlerini sağlıyor. Fabrika işçisi olan köylü de var, tarlada çalışan da… Özcan, Yelda Karataş’ın aksine köylülerin madene olumlu yaklaştığını ifade etti. Madenle istihdam olacağını vurgulayan Özcan, köylülerin de genellikle bu yönde düşündüğünü ileri sürerek, yapılan kamulaştırmadan rahatsızlık duyan olmadığını söyledi.