CHP'de hasar tespiti

CHP’deki fırtına şimdilik dindi. Yüzde 49 hayır blokunu korumak ve güçlendirmek için temasların başladığı CHP’nin önündeki asıl görev 2019 seçimleri öncesi iki yılı en iyi şekilde yönetmek.

Nergis Demirkaya ndemirkaya@gazeteduvar.com.tr

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan "Ya aday ol ya çekil" çıkışı, ardından Mersin Milletvekili Fikri Sağlar'ın yine Kılıçdaroğlu'nu hedef alan "Tek adam, kulağına üfleneni yapıyor" sözleri, Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin "ben de varım" tadında olağanüstü kurultay çağrısı ve en son A takımından İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke'nin, içinde bulunduğu yönetimi topa tutup istifa etmesi...

CHP'de tam bir haftayı geride bırakan fırtına şimdilik dinmiş görünüyor. Dalgalı denizde yeni bir fırtına ne zaman çıkar bilinmez ama şimdilik bu fırtınanın bir hasar tespitini yapmakta fayda var.

Hafta boyunca büyük gerilimlere yol açan tartışma bir doyuma ulaştı ve CHP grup toplantısına hakim olan hava da tüm bu yaşananlara cevap niteliğindeydi.

CHP’nin dünkü toplantısı en kalabalık grup toplantılarından biriydi. Toplantının açılışında konuşan Grup Başkanvekili Levent Gök de bu katılımın bir mesaj içerdiğinin altını çizdi. "Farklı bir coşku var burada. Bir mesaj var. Bu mesaj "CHP'liler birlik içinde mesajı" dedi. Mesaj sadece bununla da sınırlı değildi. Normalde her grup toplantısında alkışlanan Deniz Baykal bu kez salona girişte büyük bir sessizlikle karşılandı.

Olağanüstü kurultay talebinde bulunan Muharrem İnce, ihraçla karşı karşıya kalan Fikri Sağlar ve istifasıyla şaşırtan Selin Sayek Böke ise grup toplantısına katılmadı.

"Fırtına şimdilik dindi" dedik ama kulisler yaşananları anlamaya dönük sohbetlerle doluydu. Bir CHP milletvekili kendi penceresinden Deniz Baykal'ın çıkışının sonuçlarını şöyle sıraladı:

1-Abdullah Gül'ün aday olma ihtimalini bitirdi.

2-"Genel başkan Cumhurbaşkanı adayı olmalı" diyerek Muharrem İnce ve Fikri Sağlar'ı bitirdi.

3-Tartışmayı erken açarak ve Gül'ün ismini telaffuz ederek kendi adaylığını bitirdi.

Aynı milletvekiline göre bu tartışmanın tek bir kazananı oldu. O da adaylığı tescillenen ve meşrulaştırılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun en yakın çalışma arkadaşlarından bir milletvekili ise üst üste gelen bu çıkışların kesinlikle “normal” olmadığı görüşünde. Milletvekili ne toplantılarda dile getirildiği gibi Saray'ı işaret etti ne de "üst akıl" dedi ama “bunlar tesadüfle açıklanamaz” değerlendirmesi yaptı.

Asıl hedefin "Hayır" blokunun sözcüsü haline gelen CHP liderinin itibarsızlaştırılarak yıpratılması olduğunu söyleyen bu parti yöneticisi CHP liderinin de dile getirdiği yüzde 50 blokunun dağıtılmaya çalışıldığını söyledi.

Açıklamalara bakıldığında yaşanan tartışmanın ciddi hasarları var. Ancak Sağlar’ın disipline sevkini görüşen Parti Meclisi’ndeki oylama sonucu partiye CHP liderinin hakim olduğunun da göstergesi oldu. Eğer bu tartışma parti yönetimine bir bayrak açmaya dönüşseydi Parti Meclisi’nde alınan karar da Kılıçdaroğlu’nun ihraç talebinin reddi veya daha farklı bir ceza talebi olurdu. 38’e 19 oy “Bu tartışma fayda getirmez. Şimdilik böyle devam” mesajı olarak okundu.

Peki bundan sonra ne olacak?

Aslında bu tartışmalar nedeniyle çok görünmedi ama “Asıl yapmamız gereken bu yüzde 49 cephesini korumak ve daha da büyütmek” kararı doğrultusunda temaslar başladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun talimatı doğrultusunda parti yöneticileri ile milletvekilleri iki haftadır sivil toplum örgütlerini, sendikaları ziyaret ederek bundan sonraki sürece dair değerlendirmeler yapıyor. Hayır cephesinin öne çıkan emek örgütleri DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Başkanlarının Kılıçdaroğlu’nu ziyareti de bu çerçevede önemliydi.

Referandum boyunca Hayır cephesinde yer alan siyasi partiler ve Meral Akşener’in aralarında bulunduğu öne çıkan isimlerle referandum sonrası temasların da sürdüğü biliniyor. Bu temaslar bu haftadan sonra daha görünür olacak. İlk olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşülecek, ardından diğer oluşumlarla.

Kılıçdaroğlu’nun referandum sonucunda ortaya çıkan yüzde 49’u korumak ve büyütmek hedefi doğrultusunda yapacağı bu görüşmelerde bazı önerilerde de bulunması bekleniyor.

İç tartışmalar bir yana CHP’nin önündeki en önemli sorun bir sürpriz olmazsa 2019 yılında yapılacak seçimler öncesi iki yılı en iyi şekilde yönetmek gibi görünüyor.

Tüm yazılarını göster