Çanakkale ve Balıkesir’in maden ile imtihanı: ‘Orman yok olacak’

Bahar Madencilik’in yapmak istediği altın madeni projesine çevreciler, yaklaşık 250 hektarlık orman alanını yok edeceği ve bölgeye zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.

Abone ol

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE - Türkiye’nin birçok yerinde madencilik faaliyeti yürüten Bahar Madencilik, Balıkesir’in İvrindi ve Balya ilçeleri arasında altın madeni için ÇED başvurusunda bulunarak ÇED sürecini başlattı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, “Yaklaşık 250 hektar orman alanı yok edilecek” dedi.

BELİRLENEN REZERV MİKTARI İLE PROJE ÖMRÜ ÇELİŞİYOR

Projeyle ilgili ÇED dosyasında yer alan bazı bilgiler dikkat çekiyor. Buna göre, proje alanının tamamı ormanlık alanda kalıyor. Proje, Gönen Barajı’na 7,1 kilometre, inşa halindeki Manyas Barajı’na 9,5 kilometre, Saklıgöl Göleti’ne ise 11,2 kilometre mesafede yer alıyor.

ÇED başvurusu 1323 hektarlık ruhsat alanının sadece Balıkesir’in Balya ve İvrindi ilçeleri Çamucu ve Hüseyinobası mahalleleri sınırlarındaki 24,9 hektarlık bölümü için yapılırken, ruhsat alanı hem Çanakkale hem de Balıkesir ilçelerini kapsıyor. ÇED alanı içerisinde belirlenen ocak alanından yıllık 40 bin ton cevher ve pasa üretimi gerçekleştirilmesi planlanıyor. ÇED alanı içerisinde belirlenen ocak alanı için üç boyutlu model çalışmaları yapıldığı, bu çalışmaların sonucunda ise alandaki toplam rezervin 1 milyon 952 bin 27,3 ton olduğu, bu rezervin karşılığı olan proje ömrünün ise 48.8 yıl olduğu hesaplanıyor. Ancak, ÇED dosyasında proje ömrü 10 yıl olarak yer alıyor.  

NEDEN 24,9 HEKTAR?

2020 yılında Kanadalı TECK Madencilik’ten alınan 1323 hektarlık ruhsat alanının, sadece 24,9 hektarlık alanına ilişkin proje hazırlanması dikkat çekiyor. Hem ruhsat alanının büyüklüğü hem de rezerv miktarı, bu projenin 10 yıldan çok daha uzun olacağı ve kapasite artışına gidileceğini gösteriyor. Uzmanlar, projenin 24,9 hektarlık alanda yapılıyor olmasının sebebinin, ÇED süreçlerini işletmeden, ‘ÇED gerekli değildir’ kararını çıkararak, daha kısa sürede işletme izni almak olduğunu ifade ediyor. Zira, ÇED Yönetmeliği’ne göre, 25 hektarın altındaki projeler ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler’ kapsamına girmiyor.

‘KÖYLÜLER KÖYLERİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALACAK’

Ruhsat alanı aynı zamanda bir deprem bölgesi… Havran-Balıkesir Fayı’nın projenin çok yakında olduğunu dile getiren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, 26 Şubat 2023 tarihinde Havran’da 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini söyledi.

24,9 hektar altı alan gösterilse de bu alanın ilerde en az 200-250 hektara çıkacağını tahmin ettiklerini dile getiren Doğan, “En az 200-250 hektar orman alanı yok edilecek, alanda cehennem çukurları ve pasa dağları meydana gelecek. Bu alanlarda asit maden drenajları ile ağır metaller açığa çıkacak ve arsenik gibi maddeler ile yeraltı ve yerüstü suları ve toprak kirlenecek ve zehirlenecek. İlerde zenginleştirme projesinin de eklenmesi durumunda, siyanür gibi kimyasallarla, çevre ve insan sağlığı ciddi şekilde etkilenecek. Hayvancılıkla geçinen yöre halkı, hayvanlarını otlatamaz, tarım yapamaz hale gelecek ve daha da yoksullaşacak. 3-5 yıl sürecek madencilik faaliyeti nedeniyle köylüler, köylerini terk etmek zorunda kalacak” dedi.