Altın Portakal: Yaşarken yazılan tarih

Birgün yazarı Sercan Meriç, Altın Portakal Film Festivali'nin iptalinin, festival tarihinde kara bir leke olarak kalacağını belirtti, Bakanlık ve Belediye yetkililerine, çeşitli sorular yöneltti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edildi. Sansürle başlayan, protestolarla devam eden süreç, festivalin bu yıl iptali ile sonuçlandı.

Birgün yazarı Sercan Meriç, Muhittin Böcek'in iptal kararının sadece sansürü değil, otosansürü de derinleştireceğini belirtti, "Böcek’in bu kararı şüphe yok ki Saray koridorlarında sevinçle karşılanmıştır." diye yazdı. Meriç, Festivalin iptal kararını KHK'ler, Festival yönetimi ve Büyükşehir Belediyesinin tutumu üzerinden değerlendirdiği yazısında, Kültür Bakanlığı'na da sorular yöneltti. Meriç'in "Altın mı Portakal?" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Gelelim meselenin KHK yönüne...  

Bu KHK meselesi ile Türkiye’de bir hukuk katliamı yaşandığını hukukçular yıllardır anlatıyor. AKP, Saray rejimini inşa ederken kendisine muhalif olan solcu, sosyal demokrat, sosyalist, Alevi binlerce insanı da KHK’ler aracılığı ile bürokrasiden tasfiye etti. Buna itiraz edenleri de FETÖ’cülükle suçlamak gibi bir bahane üretti.  

Gelelim 60. Altın Portakal Film Festivali’ne… 

Öncelikle festivalde jüri üyeliğini üstlenen, festivale filmlerini gönderen sinema sanatçılarının ve emekçilerinin ekseriyetle sansüre karşı geliştirdiği tutum çok önemliydi. Onlar, muazzam bir dayanışma gösterdi. Tahmini zor değil; iktidar, bu dayanışmayı gösteren herkesi hem maddi hem de manevi açıdan yıpratmak için elinden geleni ardına koymayacak. Bu dayanışmayı inşa edenleri yalnız bırakmamak da bizim sorumluluğumuzda. 

Gelelim festival yöneticisine… 

Festival yönetimi bu krizden önce bir projeksiyon yapsa ve 'Böyle bir süreci nasıl kötü yönetiriz?' diye üzerinde çalışsa, bu kadar başarılı olamazdı. Kanun Hükmü’nün seçkiden çıkarılıp geri alınması ve tekrardan çıkarılması ileride acı komedinin konusu olabilir. Son süreçte Festival Direktörü Ahmet Boyacıoğlu, Kanun Hükmü’nün tekrardan seçkiye dahil edilmesinin ardından tehdit edildiğini öne sürdü. Boyacıoğlu’nu kim tehdit etti? Bu süreçte neler yaşandı? Bu sorular cevapsız… 

Gelelim CHP’li belediye başkanı Muhittin Böcek’e… 

İktidarın kendisine muhalif sanata ve sanatçılara karşı tavrı yeni değil. Saray rejiminin sevmediği sanatçıları cezalandırmak için neler yaptığına dair örnekler büyük bir külliyat oluşturur. Bu meselede de nasıl davranacağı az çok belliydi. CHP, 'KHK mağduriyetlerini gidereceğiz' diyerek iktidara talip olan bir parti. Belediyenin festivali iptal etmesi, partinin iktidara talip iken verdiği mesajla çelişiyor. CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in festivali iptal etmesi sadece sansüre yol vermeyecek, otosansürü de derinleştirecek. Böcek’in bu kararı şüphe yok ki Saray koridorlarında sevinçle karşılanmıştır. Altın Portakal’ın tarihine geçen bu kara leke, Böcek’in de her daim peşinde olacak. 

Gelelim cevapsız kalan sorulara… 

Meselenin genel özeti bu. Tüm bu süreçler yaşanırken Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine şu soruları ilettim: Bakanlık yetkilileri Kanun Hükmü belgeselini ne zaman ve nasıl izledi? Belgeselde size göre suç olan bölümler neler? Belgeselin yönetmeni Nejla Demirci, 'belgeselde yer alan kişilerle ilgili halen yürüyen bir dava bulunmamaktadır' açıklamasını yapmıştı... Kanun Hükmü'nde yer alan memurlar ile ilgili nasıl bir yargı süreci söz konusu?  

Bakanlık yetkilileri 'sanatın terör propagandası olarak kullanıldığı' iddiasını öne süren Bakan Mehmet Nuri Ersoy’dan farklı bir açıklama yapmayacaklarını iletti. Bir soru da CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem’e ilettim. Kendisi halihazırda bir cevap vermedi." (HABER MERKEZİ)