Akşener'den Erdoğan'a: Tuzaklarına yakalanmadık, yakalanmayacağız

Kocaeli'deki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen İYİ Parti lideri Akşener, "And olsun iftiralarından yılmadık, yılmayacağız. Tuzaklarına yakalanmadık, yakalanmayacağız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kocaeli programı kapsamında İzmit ilçesindeki esnaf ziyareti öncesi kendisini bekleyen kalabalığa hitap etti.

Uzun bir zamandır il il gezip esnafı ziyaret ettiğini belirten Akşener, "20 Ocak 2020 henüz pandemi yoktu ama ekonominin kırılgan bir dönemiydi ve o esnaf dükkanları içinde o kadar çok şey öğrendim ki. Bütün siyasetçilere tavsiye ederim. O dükkanların içindeki her acının vurduğu insanlarla karşılaşacaklar. Müşteri velinimettir diyen esnaf kardeşimle, ‘Bu gece ne pişireyim’ diye düşünen kadınlarla karşılaşacaklar” diye konuştu.

'OYLARINIZI KIYMETLİ HALE GETİRİN'

Türkiye'de uzun bir zamandır “oculuk-buculuk” üzerinden siyaset yapıldığını belirten Akşener, "Türkiye'de iftiralar, hakaretler, tuzaklar üzerinden yapılan siyasi anlayışın, şuculuk-buculuk üzerinden yapılan bir siyasi anlayışın seçmene bir faydası var mı? Köylüye bir faydası var mı, yok. Atanamayan öğretmene bir faydası var mı, yok. Burada çırak çıkan seçmendir, seçmen” dedi.

“Benim sizden istediğim şu: Buraya benim gibi bütün genel başkanları getirin. Oylarınızı çok kıymetli hale getirin” diyen Akşener, “Ceketini asıp, oy alamasınlar. Oculuk-buculuk üzerinden sizi çırak çıkaramasınlar. 10 maaşlı, 5 maaşlı danışmanlar maaşlarını alırken senin atanamamış oğlunun, kızının iş ararken çektiği acıyı ortadan kaldırmanın yolu, seçmeni velinimet etmektir” ifadelerini kullandı.

Bir çiftçinin yaşadığı sıkıntıları dinledikten sonra konuşmasına devam eden Meral Akşener, "Biz bu hafta partimiz olarak 'kuruya 6 bin lira önerin, hububata 5 bin 600 lira verin, önceden yüzde 25'ini ödeyin daha sonra yükseldiği zaman yeniden güncelleyin ve ona göre ödeyin' dedik. Tık yok” şeklinde konuştu.

'İFTİRALAR ATARLAR AMA HARAMZADE DANIŞMANLARA PARA ÖDERLER'

Muhalefetin “halkın avukatı” olduğunu söyleyen Akşener, “Muhalefet sizin avukatınızdır, hizmet etmek zorunda olan iktidara bu dertleri anlatmak ister. Ama çok güzel bir yöntem var. Söylemediğiniz sözlerle size iftira atarlar. Olmadığınız konularla ilgili size iftira atarlar. Size her şeyi söylerler ondan sonra onun üzerinden konuşulur ama 5 maaş alan ve yan gelip yatan haramzade danışmanlara da para öderler. 11 maaş alan var bu ülkede. Haram zıkkım olsun" dedi.

'MİLLETİN ADAMI OLARAK GELDİN ARTIK SARAYIN ADAMI OLDUN'

Sağlık yüksekokulu mezunu bir gencin, kurye olabilmek için ehliyet almaya çalıştığını anlatan Akşener, şunları söyledi:

"Günahtır, yazıktır, kul hakkıdır. Sarayından çık Erdoğan. Milletin adamı olarak geldin. Bu insanlar alkışlayarak seni oraya getirdi. Ey Kasımpaşalı Erdoğan! Sen açlığın, yoksulluğun ne olduğunu bilirdin. Gittin saraya unuttun. 5 maaş alan, 11 maaş alan danışmanlarının fakir fukarayı tekmelediği bir dünyada sen artık sarayın adamı oldun Sayın Erdoğan. Açın halinden anlamayı unuttun. Ama söz olsun, and olsun; iftiralarından yılmadık, yılmayacağız. Tuzaklarına yakalanmadık, yakalanmayacağız. Fakirin, fukaranın, ihtiyaç sahibinin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz ve bu harami düzeni buradaki insanların helal oylarıyla, demokrasiyle, sandıkta başına geçireceğiz inşallah."

'AYISI-DAYISI OLANLAR MÜLAKATLARDAN GEÇİYOR'

Mülakatlardaki torpil tartışmalarına değinen Akşener, "Senin çocuğun işsiz. Sen çocuğunu 4 sene üniversitede okuttun. O çocuk mezun oldu, iş bulamıyor. Ayısı-dayısı olanlar mülakatlardan geçiyor ve en ballı maaşlarla iş sahibi oluyor. Seninki ne yapıyor? Seninki mutsuz, seninki umutsuz, seninki hayal kuramıyor" diye konuştu.

'TEK BİR YÜZÜKLE YOLA ÇIKTINIZ, BUGÜN BİN KÜSÜR ODALI SARAYLARDA YAŞIYORSUNUZ'

Çiftçilere gübre desteği verilmesini önerdiklerini dile getiren Akşener, şöyle devam etti:

"Çiftçi Nisan ayında da Kasım ayında da gübre atamadı. 'Bari Nisan ayında atsın bedava verin gübreyi' dedik, 24 milyar lira Haririler'in cebine gitti. Ondan sonra da çiftçi gübresiz, hasat yapacak. Şimdi bütün bunlar hak mıdır? Tek bir yüzükle yola çıktınız, bugün geldiğiniz noktada bin küsür odalı saraylarda yaşıyorsunuz. Ama bu harami düzen sandıkta bitecek. Sandık elbet gelecek. İster erken gelecek, ister zamanında gelecek. Bu umutsuz Türkiye'den kurtulmaya az kaldı. Bu harami düzenin yıkılmasına az kaldı. Umutsuz gençlerimizin ayağa kalıp 'Ben bu ülkede kalacağım, ülkemde yaşayacağım' demesine az kaldı. Siftahsız dükkan kapatan esnafımızın satışını her gün doğru düzgün yapıp, 'Allah'ıma bin şükür bugünü de hayırlıysa kapattık' demesine az kaldı." (HABER MERKEZİ)