'Akit istedi diye Altılı Masa çökmez'

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, 'iktidar istedi diye Altılı Masa'nın dağılmayacağını ama hata yapma korkusunun ittifakı hareketsiz kılabileceğini' yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Karar gazetesi yazarı Akif Beki, siyasette hata yapmanın normal olduğunu ama hata yapma korkusunun Altılı Masa'yı hareketsiz kılabileceğini yazdı. 

Akif Beki'nin 'Akit istedi diye Altılı Masa çökmez ama' başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"CHP’den Gürsel Tekin, HDP’ye de bakanlık verebileceklerini söyledi diye...

İYİ Parti’den Yavuz Ağıralioğlu, 'HDP ile aynı masaya oturmayız' dediği için...

'Harç bitti, yapı paydos' mudur? Altılı Masa, hemen yarına dağılıyor mu demek?

İster sorulması üzerine, ‘neden olmasın’ kabilinden; isterse de kişisel beklenti ve siyasi ikbal hesabıyla, partisinde kendine yer açmak veya maraza çıkarmak için söylenmiş olsun. Fark etmez.

Siyasetin fıtratında var hepsi, olur böyle vakalar.

Çalkantıya yol açması, endişe ve tepkiyle karşılanması da siyaset-seçmen ilişkisinin cilvelerindendir.

Eski kulağı kesiklerden duymuştum; karakollardaki vukuat çizelgesine kendilerince koydukları bir ad varmış, 'Mışlar Defteri' gibi bir şeydi.

Olayların ilk kaydının; tarafların polise anlatımına dayanarak “o öyle yapmış, bu böyle etmiş” diye tutulmasından dolayı...

Siyasetin de itişmeler, kakışmalarla dolu bir 'Mışlar Defteri' yok mudur!

Fakat kayıtlara 'o öyle demiş, bu şöyle cevap vermiş' diye geçecek günlük atışmalar, bozuşmalar; sonucu belirlemez.

İktidar çığırtkanları; ne kadar köpürtürse köpürtsün, habbeyi kubbe göstermek için ne kadar büyütürse büyütsün...

Akit istedi diye, ortalığı kubbe gibi kaplayan gerçekler ölmez, hele halkın canını yakan gerçekler söz konusuysa...

Bütün umudunu ilk seçimde iktidar değişimine bağlayanlar, hop oturup hop kalkıyor. 'Ya bir terslik olursa, ya hata yapılırsa' korkusuyla yürekleri ağızlarında.

Altılı Masa’nın üstüne titremeleri, anlaşılabilir bir şey.

Fakat tartışmaya, görüş ayrılıklarına, parti farklılıklarına alan bırakmamak; hepsini aynılaşmaya zorlamak, siyaseti boğar.

O elbise dar gelir ve asıl o zaman Altılı Masa’nın dikişleri atar, çatlayıp patlayarak...

İktidar, aralarını bozma fırsatlarından abartma gücüyle yararlanacak. Muhalefet ittifakını çatlatmak, Altılı Masa’yı devirmek için elinden geleni, ardına koymayacak. Bu da siyasetin, iktidar mücadelesinin doğasına dahil.

‘Endişeye mahal yok’ demiyorum. Olmaz mı! Ülkenin, vatandaşların riski; bir 5 yıl kaybetmekten çok daha büyük.

Hukukta, demokraside ve artık ekonomide de geri dönüşü olmayan bir noktaya sürüklendiğimiz fikri, kimi tedirgin etmez?

Ama yüksek kaygıyla ha babam kuruntuya kapılarak, siyasetçileri çok da sıkboğaz etmemek gerektiğini düşünüyorum.

Hatasız siyaset yapılmaz. AK Parti de kendi içinde inişler, çıkışlar yaşayarak bugüne geldi.

Sıfır hata baskısı, hata yapma korkusuyla siyasetçiyi kilitler.

Ben de iktidar, siyasetin her meydanında cirit atarken muhalefetin donakalıp yerinden kıpırdayamamasından endişeliyim.

Bu, ülke adına AK Parti’yi bile ürkütür. Güçlü, etkin bir muhalefetle yarışmaya can attıklarını; Erdoğan’ın beyanlarından da biliyoruz." (YAZININ TAMAMI)