Abdülkadir Selvi: Büyükelçiler için Dışişleri'ne henüz talimat verilmedi

İktidara yakınlığıyla tanınan Hürriyet yazarı Selvi, 'istenmeyen adam' krizine dair yazısında 10 büyükelçinin sınırdışı edilmemesini umduğunu, Dışişleri Bakanlığı'na henüz talimat gitmediğini yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Hürriyet gazetesinin iktidara yakınlığıyla tanınan köşe yazarlarından Abdülkadir Selvi, büyükelçi krizine ilişkin yazısında, Dışişleri Bakanlığı'na Cumhurbaşkanlığı'ndan henüz 'istenmeyen şahıs' ilanı ve sınırdışı işlemlerinin başlatılması için talimat gitmediğini belirtti. Selvi'nin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına rağmen krizin sınırdışı olmadan aşılmasını umduğunu belirtmesi ve çözüm önerileri getirmesi de dikkat çekti.

'DİLERİM TALİMAT VERİLMEZ'

Söz konusu kriz, yedisi NATO müttefiki, altısı Avrupa Birliği üyesi olan 10 ülkenin büyükelçisinin, Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki AİHM kararlarının uygulanması için ortak çağrı yapmasının ardından patlak vermişti. Erdoğan ise cumartesi günü Eskişehir'de yaptığı açıklamada, "Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. 'Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" demişti.

Ancak o günden bu yana Dışişleri'nden herhangi bir açıklama gelmez ve ilgili ülkeler de kendilerine resmi bildirim gitmediğini açıklarken, Selvi de bugünkü yazısında şu ifadeleri kullandı: "Bu yazı yazıldığı saate kadar Dışişleri Bakanlığı’na, 10 büyükelçinin sınır dışı edilmesiyle ilgili işlemlerin başlatılması talimatı verilmemişti. Dilerim verilmez. Dışişleri Bakanlığı da henüz bu on ülkeyle temas kurup biz sınır dışı etmeden siz büyükelçinizi çekin dememişti. Sınır dışı işlemleriyle ilgili herhangi bir mekanizma işlemeye başlamamıştı."

'24 KASIM'DA SERBEST BIRAKILMA İHTİMALİ VARDI'

Selvi yazısında, AİHM kararlarının Türkiye'deki bağlayıcılığını gözardı ederek, büyükelçilerin Kavala hakkındaki AİHM kararının uygulanması çağrısının 'Viyana Sözleşmesi’nin ihlali olduğunu' da iddia etti. Hürriyet yazarının, "Bu büyükelçilerin Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına samimi olarak inandıklarını da zannetmiyorum. 24 Kasım’daki duruşmada böyle bir ihtimal vardı. En azından Kavala için çabalar sürüyordu. Bu bildiri ile en büyük zararı Kavala’ya verdiler" sözleri de dikkat çekti.

USAME BİN LADİN'Lİ KARŞILAŞTIRMA

Abdülkadir Selvi'nin yazısında, hakkındaki AİHM kararları uygulanmayan Kavala ile Fethulah Gülen, Usame Bin Ladin, Fehriye Erdal ve Can Dündar arasında bağlantı kurma çabası da gözden kaçmadı. "Osman Kavala’nın derhal bırakılmasını isteyen ABD’nin büyükelçisi, 15 Temmuz darbe girişiminin lideri olan 251 kişinin ölümünden sorumlu olan Fetullah Gülen’le ilgili yargılama sürecini dahi başlatmadı" diyen Selvi, sözlerine şöyle devam etti: "Pensilvanya’da krallar gibi ağırlamaya devam ediyor. Türkiye’nin sunduğu kolilerce delil, Adalet Bakanlığı’nın tozlu mahzenlerinde kapağı açılmadan bekliyor. Hiçbir işlem yapılmadı. Aynı şeyi biz 11 Eylül saldırılarını yapan El Kaide’nin lideri Usame Bin Laden için yapsaydık, ABD ne yapardı? AB’nin merkezi olan Belçika, Sabancı suikasti sanığı Fehriye Erdal’ı iade etmedi. Sabancıların suçu neydi? Hakeza Almanya, mahkumiyeti kesinleşen Can Dündar’ın iade talebini her defasında reddetti. Pasaport verip ödül törenlerinde gezdiriyorlar. Siz katilleri koruyorsunuz ama Türkiye’ye gelince parmak sallıyorsunuz."

'SOĞUKKANLILIK' ÇAĞRISI

Selvi yazısının devamında, 10 ülkeyle ilişkileri koparmanın Türkiye'ye zarar vereceği yorumunu yaptı; "Soğukkanlı olup büyük devletlere yakışan bir tavırla hareket etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koyduğu tepkiyle bu 10 ülkeye anladığı dilden konuştu. İktidarı ve muhalefetiyle Türkiye tavrını ortaya koydu. Ancak bundan sonrası serinkanlılıkla hareket etme zamanı" dedi.

'ÖNCE DİPLOMATİK SEÇENEKLER DEVREYE SOKULMALI'

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilip sınır dışı edilmesiyle ilgili konuşmasından sonra mekanizmanın hemen işlemeye başlamaması yararlı oldu" diyen Selvi'nin iktidara çözüm önerileri de dikkat çekti. Hürriyet yazarı, "Savaş döneminde bile diplomasiye şans tanınır" diyerek, "Türkiye ekonomik ve siyasi ilişkilerinin güçlü olduğu, dünyanın 10 gelişmiş ülkesiyle etkisi on yıllarca sürecek bir krizin düğmesine basmadan önce diplomatik seçenekleri devreye sokmalı" ifadelerini kullandı; büyükelçilerin tekrar Dışişleri Bakanlığı’na çağrılıp uyarılmasını, 'sınır dışı edilmeden bir önceki yaptırımlar'ın devreye sokulması ile yaptıkları işlerin zorlaştırılması, randevu verilmemesi, verilen randevuların iptal edilmesi ve 'yok sayılmaları' gibi öneriler getirdi.

ULUSLARARASI 'ARABULUCULUK' ÇAĞRISI YAPTI...

Hürriyet yazarının, 'bugün itibarıyla' NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ya da Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen gibi isimlerin devreye girmesinin yararlı olacağını belirtip, "Hatta önemli bir ülkenin devlet ya da hükümet başkanı bu görevi üstlenebilir" demesi de dikkat çekti. 

'15 YILIMIZA MAL OLABİLİR'

'Kimsenin Türkiye’ye ayar vermesine izin verilemeyeceğini ve Erdoğan'ın tavrının bu açıdan yerinde olduğunu' belirten Selvi, "Ancak sınır dışı etme kararını almak 15 dakikalık bir iş ama daha sonra ilişkileri düzenlemek 15 yılımıza mal olabilir" diyerek yazısına şöyle devam etti: "O nedenle ipler kopmadan çözüme imkân tanımak gerekiyor. Çünkü Batı dünyasında da aralarında bu 10 devletin de yer aldığı bir yapı, Türkiye’nin köprüleri atmasını bekliyor, bunun için tahrik ediyorlar. Biz burada 10 büyükelçinin sınır dışı edilmesinin kime zararı olur, en çok kime yarar sağlar sorusunu sormak durumundayız. Bu işin en çok bize zarar vermesinden endişe ediyorum."

'48 SAATTİR ÇOK YOĞUN BİR TRAFİK İÇİNDEYİM'

Selvi, "48 saattir çok yoğun bir trafiğin içindeyim. Dün itibarıyla Batılı merkezlerde Türkiye’ye karşı bir takım yaptırımlar konuşulmaya başlandı" iddiasında da bulunarak, "... sınır dışı kararı almadan önce bu işin ekonomik ve siyasi sonuçlarını iyi düşünmemiz lazım. Bu iş Batı dünyası ile iplerin kopmasına neden olabilir. Çarpan etkisi yaparak diğer ilişkilerimizi de zehirler. Dikkat edelim bu iş bumerang gibi dönüp bizi vurmasın" ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)