10 Ekim’de kardeşini kaybeden Ben: Serdar’ı DNA testi ile bulduk

10 Ekim Katliamı’nda kardeşi Serdar Ben’i kaybeden Ali Haydar Ben, kardeşinin cesedini bulabilmek için onlarca cesede bakmak zorunda kaldığını, sonunda DNA testi ile bulduğunu söyledi.

Ali Haydar Ben
Google Haberlere Abone ol

Duygu Kıt

DERSİM - 400 kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı'nın üzerinden sekiz yıl geçti. Saldırıya tanık olan Ali Haydar Ben, patlamada hayatını kaybeden kardeşi Serdar Ben’i anlattı: "Acımız geçmiyor ama dik durmak zorundayız çünkü alacağımız bir adalet borcumuz var."

Serdar Ben

'60'TAN FAZLA CESEDE BAKTIM'

Serdar Ben 1982 Dersim Ovacık doğumluydu. Konfeksiyondan Tuzla tersanelerine kadar değişik sektörlerde çalıştı. Patlamada hayatını kaybettiği sırada İnşaat İşçileri Sendikası’nda örgütlenme uzmanı olarak görev yapıyordu.

Kardeşi Serdar'ı ararken onlarca hastane ve morg gezdiğini anlatan Ben, "Her sene patlamayı tekrardan yaşıyoruz, acı hala aynı acı, katliam hala o alanda duruyor" dedi. Ben patlamanın yaşandığı 10 Ekim’i şu şekilde anlattı: "Adli Tıp önünde yaşananlar, oradaki ailelerin çığlıkları, isyanları dayanılır gibi değildi. Ben robot gibiydim mesela, durgunlaşmıștım. Robot gibi Serdar'ı arıyordum. Serdar'ı bulabilmek için şehit düşen birçok arkadaşımızın cesedine baktım. Belki 60'tan fazla cesede baktım. Bu çok ağır bir yüktü."

‘ADLİ TIP'TA SORUN YAŞADIK’

Patlamadan dört gün sonra kalan iki kişi arasında DNA testi ile Serdar'ı bulabildiklerini söyleyen Ben, Adli Tıp'ta sorun yaşadıklarını belirtti: “Dördüncü gün olmuştu ama Serdar'ı hala bulamamıştık. Hastanede son iki ceset kalmıştı. Bir yandan savcı 'Bahçeyi boşaltın artık, 2 kişi kalmış, onlar için de bahçede beklemeyin' diyordu. Bir yandan polisler 'Cenazeleri kaçırabilirler, bunları canlı bomba diye gösterebilirler' diyordu. Sürekli tartışma ve gerginlik oluyordu. Emniyet, miting alanını koruması gerekirken orayı koruyordu, oraya yığılmıştı."

'DAVAMIZI ASLA BIRAKMAYACAĞIZ'

İnsanların o dönem yaşadıklarının anlatılmasının hala çok güç olduğunu söyleyen Ben, "Biz yakınlarımızı ararken güvenlik güçleri bize müdahale ediyordu. Tabii gitmedik, bırakmadık. Sonuna kadar bekledik. Kendi düşmanlarımıza inat dostlarımızla birlikte ayakta durmayı becerebildik, kendi şehitlerimize sahip çıkıp onları alıp kendi memleketlerine, kendi illerine, kendi topraklarına götürebildik" dedi.

Davada kimsenin yargılanmadığını, mahkemelerde de sıkıntı yaşadıklarını belirten Ben şunları dedi: “Katillerin hepsi sanki tatildeymiş gibi geliyordu mahkemeye. O kadar rahatlardı ki, pişkince ailelere hakaret etmeye çalışıyorlardı. Bizler sorumlularının ceza alması için mücadeleye devam edeceğiz. Azmettirenler hala yargılanmış değil. Davamızı asla bırakmayacağız."