YÖK 'üniversitesiz akademisyene' cevap verdi: Özvar'a açık mektup

DEÜ'de iş akdi feshedilen 'öğrencisiz akademisyen' Doç. Dr. Cengiz'in YÖK'e yazdığı dilekçeye cevap geldi. Artık 'akademik personel' olmadığını belirten Cengiz, YÖK Başkanı Özvar'a açık mektup yazdı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Mobbing ve yolsuzluk iddialarıyla sık sık gündeme gelen Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ) rektör Nükhet Hotar'ın sayısız geçici görevlendirmesiyle "öğrencisiz akademisyen" olarak tarihe geçen Doç. Dr. Çağdaş Cengiz, geçtiğimiz hafta iş akdi feshedilerek bu defa "üniversitesiz akademisyen" haline getirildi. Hukuki mücadelesini sürdüren ve YÖK'e defalarca dilekçe yazan Cengiz, 5 aydır cevap alamamıştı. Cengiz'in dilekçelerine iş akdi feshedildikten sonra cevap gelmeye başladı.

YÖK'ün Cengiz'in dilekçelerine yönelik cevabında, “Kurulumuz Başkanlığına gönderdiğiniz 11.11.2022 tarihli ve 12.11.2022 tarihli CİMER başvurusunda bahsettiğiniz dilekçelerde yer alan iddialarınızla ilgili olarak kurulumuz talimatı ile Yükseköğretim Denetleme Kurulunca başlatılan inceleme süreci devam etmektedir” denildi.

'BİLİMDE KADEME ATLATMAK KURUMDA MANAV AÇMAYA BENZEMEZ'

Kendisi ve benzer sorunları yaşayan akademisyenlerin durumunun Dokuz Eylül Üniversitesi'nin içine düşürüldüğü genel durumun özeti olduğunu söyleyen Cengiz, bunda YÖK'ün de payı olduğunu vurguladı. Cengiz, DEÜ'de yaşanan hukuksuzluklar, yalnızca bizler ve öğrenciler açısından değil, tüm İzmir halkı nezdinde artık bıkkınlık yaratan bir düzeydedir. Atanan ve getirilen idareciler, hakimlerin kararlarını dahi hiçe sayarken amir kurum YÖK buna sessiz kaldı. Koskoca DEÜ elimizden kayıp giderken, örneğin daha dün açıklanan şu verilere bir bakın isterim. Hepsi kamuya açık. Henüz 1 Nisan'da Bakanlık tarafından kamuya açıklanan TÜBİTAK'ın girişimci ve yenilikçi üniversite endeksine bir göz gezdirin. 2022 yılı üniversite sıralamalarına ilişkin endeks verilerindeki içler acısı hale bir bakın. DEÜ'nün önceki döneme göre Türkiye'de 7 (yedi) sıra birden düştüğünü, 23üncü hale geldiğini göreceksiniz. Bizi akademiden uzaklaştırmaya devam etsinler. Bilimde kademe atlamak, kurumda manav dükkanı açmaya benzemez” ifadelerini kullandı.

DOÇ. DR. CENGİZ'DEN YÖK BAŞKANI ÖZVAR'A AÇIK MEKTUP

Yaşananlar üzerine YÖK ile basın aracılığıyla daha çabuk haberleşebildiğini dile getiren akademisyen Cengiz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a yönelik açık mektup kaleme aldı. Akademiden çıkarıldıktan sonra YÖK'ün kendisine cevap verdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Cengiz'in açık mektubu şu şekilde:

“Sayın Prof. Dr. Erol Özvar,

11-12 Kasım 2022 tarihli başvurularıma 29 Mart 2023’te vermiş olduğunuz yanıtı 2 Nisan 2023'te teslim aldım. Öncelikle bilmenizi isterim, iş akdim ülke gereklerine, gerçeklerine ve hukuka aykırı olarak ‘rektörünüz’ Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar tarafından keyfi bir şekilde feshedildi. Yani başvurularıma cevap vermekte biraz geç kaldınız. Anlaşılan, maruz kaldığım yargı kararıyla ispatlı hukuksuzluklar hakkında basında çıkan haberler nedeniyle kamuoyu vicdanı zedelendiği için veya avukatlarım şüphelileri cezasız bırakan YÖK'ün bizzat bundan sorumlu olduğunu vurguladığı için Hukuk Müşavirliğinizce apar topar “ACELE” ibareli bir üst yazı çıkarttınız. Böylece Temmuz 2022’den bu yana peşinde olduğumuz adli/idari konularda, süreçlerini günü geldiğinde ayrıca inceleyeceğimiz üzere, nihayet bilgi edindik. Bu kadar ‘acele’ etmenize gerek yoktu. Yine de teşekkür ederim.

Başvurumla ilgili tarafıma 5 ay sonra yolladığınız yazı hakkında Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu tarafından zaten bir ara karar alınmıştı. Bu nedenle konu hakkında benimle birlikte sanıyorum BEDK’ya da ivedilikle bilgi vermeniz gerekmekte. Anlaşılan, bana ulaşan yazıdaki bilgileri onlara vermemişsiniz. Daha doğrusu başvurum ile ilgili olarak ‘’bizde böyle bir başvuru yok’’ demişsiniz. Bu bilginin kaynağı sağlam, dikkate alın isterim. Siz bu bilgiyi devletin bilgi ve belge temininden sorumlu en üst makamına vermediğiniz için onlar da bu hususta bir ara karar alıp bana gönderdiler. Dediğim gibi, dilerseniz ben size bu hususta detay bilgi verebilirim. Bununla birlikte şüpheliler hakkında Başkanlığınıza yollanan soruşturma açılması talepli başvurunun akıbeti nedir diye CİMER üzerinden yaptığımız bilgi edinme başvurusunu, gereği için, yine sistem üzerinden bizzat şüpheli olan şahıslara, yani bizzat Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar'a yolladınız mı, yollamadınız mı?

Gönderdiğiniz yazıda, DEÜ’de görevlendirileceğim birim hakkındaki bir diğer başvurunun da hala inceleme sürecinde olduğunu belirtmişsiniz. Oldu ya, süreç lehime sonuçlanırsa ne ve nasıl yapacaksınız? Zira siz, lehime çıkan yargı kararlarındaki sorumluları ve Savcılığın hakkında işlem başlattığı şüphelileri içeren o başvuruları beklettiğiniz için bizzat aynı şüpheliler tarafından işten atıldım. Şimdi hakkımda nasıl ve hangi dayanakla görevlendirme kararı alacaksınız? İşsizken beni nereye görevlendireceksiniz, bakkala mı? Geç gelen adalet, adalet değildir diye boşuna dememişler.

Mademki buradan dilekçeler ile olduğundan daha hızlı haberleşebiliyoruz, yeri gelmişken sürüncemede bıraktığınız başkaca dosyalar hakkında size hatırlatmada bulunayım. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, benim gibi mahkemelerde galip gelen, fakat hileli yollarla mağlup edilmeye çalışılan birçok bilim insanı var. Önceki demeçlerimde yer verdim onlara. Hatta onlardan bazıları, ki bilim dünyasının tanınmış yetkin hocaları idiler ve hak mücadeleleri sürerken düşüncem o ki, uğradıkları eziyete koşut sağlıklarını, derken yaşamlarını yitirdiler. İşte bu yüzden medyadaki haberler üzerinden hareket etmek yerine medyaya konu olmadan önce makamınıza gelen adli/idari evrakları bir okuyun derim. Benden ve onlardan gelen yazıları okumuş olsanız inanın medyada ben ve benim gibilerle ilgili çıkacak haberler bilim ve yükseköğretim alanında yüz güldüren türden olacaktır. Siz yine de o yazıları okuyun ve dileğim o ki, okumakla da kalmayın. Onlarca kişi tarafından yapılan başvurular neticesinde Cumhuriyet Savcılarından size sevk edilen şüphelilerin, adeta örgütlü bir yapı gibi neden hep aynı kişiler olduğu üzerine kafa yorun. Bunca dosyaya, yargı kararına ve kanıta rağmen sürüncemede bırakılan ya da kapatılan dosyalar ve sorumlular hakkındaki ihmali idari işlemlerin ceza hukukundaki karşılığı nedir, mevzuatı dikkatlice bir inceleyin derim.

Adalet beklentisine bir yanıt üretmeniz sorumluluğunuz ve ödevinizdir. Bunu fıkra gibi gerekçelerle, salt hakkını aramak için dava açtı diye veya yargı sürecini kazandı diye başka bilim emekçilerinin de işine son verilmeden önce yapmanızı öneririm.
Sağlıcakla,

Doç. Dr. Çağdaş Cengiz”