Yeni müfredatta ‘ahlak’ ve ‘değer’ vurgusu: 'AKP’nin programı'

Milli Eğitim Bakanlığı, yeni müfredatın taslağını açıkladı. Müfredatta ‘ahlak’ ve ‘değer’ kelimelerinin sıkça kullanılması eğitimcilerden tepki topladı.

Google Haberlere Abone ol

BURSA - Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredat taslağını bir hafta boyunca kamuoyunun görüşüne açtı. Konularda yüzde 35 oranında sadeleştirilme yapıldı. Biyoloji dersinde evrim teorisi sınırlandırıldı, Matematik'te integral kaldırıldı, kümeler konusu kısaltıldı. Müfredatta ilk kez ‘yetkin ve erdemli insan’ başlığı altında öğrenci profili tanımı yapıldı. Eğitim sendikaları müfredatta hazırlanma sürecinden itibaren sorun olduğunu belirtiyor. Yeni müfredatta ‘ahlak’ ve ‘değer’ kelimelerinin sıkça kullanılmasına dikkat çekiyor.

‘YÜZLERCE KEZ ‘DEĞER’ KELİMESİ KULLANILMIŞ’

Son 22 yılda dördüncü kez topyekün bir müfredat değişikliğine gidiliyor. Sınav sistemlerinde, eğitim programlarında defalarca kez değişiklik yapıldı. 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişti.

Bu duruma Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Bu ülkedeki çocuklar birilerinin kobayı değil” diyerek tepki gösteriyor. “Müfredatlar eğitimin anayasasıdır” diyen Özbay, müfredat hazırlanırken neden müfredatın değiştirilmesine ihtiyaç duyulduğunun açıklanması gerektiğini belirtti. Özbay, Türkiye’nin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) üye ülkeler arasında son sıralarda olmasının nereden kaynaklandığını, bundan önceki müfredattaki eksikliklerin ne olduğunun açıklanması ve geçmişin değerlendirilmesi, eğitimde neye ihtiyaç olduğunun belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Bu konulara değinilmediğini ifade eden Özbay, müfredatta tarif edilen bir öğrenci tipi olduğuna dikkat çekti:

“Ortak metin, müfredatın amacını anlatır. Ortak metni okuduğumuzda bir ilahiyat sözlüğüne ihtiyacımız var. 'Belagat sahibi', 'kâmil insan' tanımları var. 61 kez ‘ahlak’ geçiyor, yüzlerce kez ‘değer’ geçiyor. Demek ki müfredat yazılmasına ihtiyaç duyulmasının sebebi bundan öncekiyle ilgili ahlak ve değerde bir eksiklik görülmüş. Alt başlıkta ‘sabır telkini’ var. Kullanılan kelimelere baktığımızda şunu diyoruz; ‘Tekkeden mürit mi yetiştiriyorsunuz?’”

'Erdemli ve ahlaklı insanın tasarruf edeceği' ifadesine değinen Özbay, “Ülkede ekonomik kriz var. Birileri sarayda yaşıyor, milletvekilleri ceylan derisi koltuklarda oturuyor, maaşları 20 asgari ücret maaşına bedel ama halka sabır, tasarruf, şükür telkininde bulunanlar bunu eğitim aracılığıyla çocuk yaşta başlatmayı amaçlıyorlar. O nedenle 'AKP’nin programı' diyoruz” diye konuştu.

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay

‘DÜNYADAKİ EĞİTİM MODELLERİNDEN ÖRNEKLER OLMALIYDI’

Dünyadaki eğitim modellerinden örnekler olması gerektiğini belirten Özbay, öğretmenlerin fikirlerinin sürece dahil edilmemesinin de bir eksiklik olduğunu söyledi. Özbay, “Bakan, 700 tane öğretmenle çalışıldığını söylüyor. Kimler, neye göre seçildi? Biyoloji alanında kim vardı da 'Evrim teorisini çıkaralım' dedi. Matematik alanında kim vardı da Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında son sıralarda olmasını integral konusunda buldu. Komisyondan bir kişi diyor ki; ‘Müfredatın içeriğinde direkt bilgi aktarmaktansa beceri temelli insani özellikleri, ahlaki değerleri ön plana çıkarmak gerektiğini düşündük.’ Demek ki en çok ortaya çıkan sorunun erdem ve ahlak olduğunu itiraf ediyorlar” diye konuştu.

‘MÜFREDATTA SANAT, SPOR VAR AMA UYGULAMADA 1 SAAT DERS’

Özbay, evrim teorisinin çıkarılarak ‘evrensellik’ kelimesinin kullanılması, çocuklara bir öğün yemek verilmemesine rağmen müfredatta ‘sağlık’ ve ‘dengeli beslenme’den bahsedilmesini, okullarda laboratuvarların sınıflara dönüştürülmesine rağmen müfredatta uygulamalı eğitimden bahsedilmesinin çelişkili olduğunu ifade etti.

Laboratuvarlarda uygulamalı eğitimin artırılacağına ilişkin Özbay, “Sözler süslü ama içeriğinde ne olduğuna baktığımızda kaç tane okulda laboratuvar var? Üç tane raf koyup bunu kütüphane diye metne geçiren, laboratuvarları kapatıp kalabalık sınıflara dönüştüren bir anlayıştan bahsediyoruz. Spordan, fiziksel gelişimden bahsediyor. Ama bunu söyleyenler beden eğitimi, resmi, felsefeyi okulun dışına itmiş. Okullarda 1 saat görsel sanatlar dersi, 5 saat din kültürü dersi koyacaksın sonra müfredatta sanattan, spordan bahsedeceksin” ifadelerini kullandı.

‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK, DİNİ, AHLAKİ, MİLLİ İNSAN YETİŞTİRMEK VAR’

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da uygulamadaki durumlarla müfredattaki ifadelerin çelişkili olduğuna dikkat çekti. Irmak, “Biyolojide evrim müfredatı çok fazla sınırlandırılmış. ‘Evrensel değerler göz önüne alınarak’ dense de evrensel değerlerden tamamen uzaklaşmış bir eğitim modeli. Düşünce ve inanç özgürlüğü yok. Dini, ahlaki, milli insan yetiştirmek var. Oysa bir öğrenciye evrensel insan hakları, demokratik değerler öğretilmesi gerekir. 'Laboratuvarlarda uygulama yapılacak' deniyor. Benim çocuğum da 4 yıl fen lisesinde okudu, bir gün laboratuvara gitmediler. Dün İzmir’de yeni yapılan bir okuldaydık. İki laboratuvar var ama içerisi boş” diye konuştu.

‘MÜFREDAT TEK TİPLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Proje okullarının bir süre önce daraltıldığını hatırlatan Irmak, “Sadece fen ve imam hatip liseleri proje okul olarak kalacak. Proje okulları değiştirecekler ve bütün okulları imam hatip müfredatı biçiminde düzenlemek gibi bir dertleri var. Müfredat da tek tipleştirilmeye çalışılıyor. Talim ve Terbiye Kurulu’nun buna çok ciddi itirazlarının olduğunu biliyoruz. Önceden müfredat Talim ve Terbiye Kurulu’nun onayından geçerdi. Şimdi Talim ve Terbiye Kurulu’nu devre dışı bırakmışlar, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Programı Kurulu’nun onayından geçince yeterli görülüyor” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak