Yeni Akit yazarı Muhammet Kutlu ile Hande Fırat arasında tartışma: Kimse kimsenin insiyatifine geçemez

Yeni Akit yazarı Muhammet Kutlu ile Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat Meclis komisyonundaki sunumda tartıştı: Kimse kimsenin insiyatifine geçemez.

Google Haberlere Abone ol

Müzeyyen Yüce

ANKARA - Kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırıldığı meclis komisyonunda, kadın cinayetleri, taciz ve şiddet haberlerinin medyadaki dili, haberlerde kullanış biçimleri ve nasıl olması gerektiği hakkında gazete ve kanal temsilcileri sunum yaptı.

TRT Haber Kanal Koordinatörü Yahya Bostan, komisyonda yaptığı sunumda Dünyada kadına karşı şiddet haberlerinin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin, ‘evrensel anayasa’ denilebilecek belli etik kriterler olmadığını söyledi.

TRT Haber’in bu konuya ilişkin yayın politikasından da bahseden Bostan, “Biz bu konuda çok hassasız. Kadına karşı şiddeti, toplumu tehdit eden bir mesele olarak görüyoruz. Şiddeti özendirici, eşitlik ve adalet ilkelerini zedeleyici, insan onurunu küçültücü vurgulardan kaçınıyoruz, kaçınmaya çalışıyoruz. Sansasyondan sadece kadına karşı şiddet haberlerinde ya da şiddet haberlerinde değil, tüm haberlerde, konularda uzak duruyoruz. Mağdur ve yakınlarının kimliğini ortaya çıkaracak detaylara, özel hayatın gizliliğini ihlal edecek detaylara yer vermiyoruz. Suçlunun ya da saldırganın bakış açısını yansıtmıyoruz. Masumiyet karinesine özen gösteriyoruz." ifadelerine yer verdi.

'EN ÇOK KADIN KONUK ÇIKARAN İKİNCİ KANAL OLMUŞUZ'

TRT Haber’in çıkardığı konuklar arasında kadın oranlarına ilişkin de bilgi paylaşan Bostan,
“Geçtiğimiz aylarda bir kadın derneğimiz bir medya çalışması yapmış, konukların profilini çıkarmış kadın erkek olarak. Bize de bir uyarı mektubu gönderdi, benim şahsıma. Ben bu mektubu okudum, TRT Haber’in oradaki yerini aslında güzel gördüm. Yani en çok kadın konuk çıkaran 2’nci kanal olmuşuz. Bu, bizim için çok sevindirici ama bu rakam o kadar düşük ki bundan mutlu olamadık açıkçası” şeklinde konuştu.

'RTÜK’TE BİR TANE BİLE KADIN ÜYE YOK; ÇOK BÜYÜK EKSİKLİK'

NTV Ankara Haber Müdürü Uğur Şevkat da Gazeteciler Cemiyeti’nin hazırladığı etik ilkeler kılavuzuna dikkat çekti. Şevkat, “Saldırıya maruz kalan kadının adı ve görüntüsü -kendisi aksini talep etmediği sürece- kullanılmamalı. Cinsel saldırı eyleminin ayrıntıları belirtilmemeli, öykülenmemeli gibi neredeyse 20’ye yakın madde de burada var. Yani özetle, aslında bakarsanız elimizde her şer var, bir duyarlılık var, gerekli yasal düzenlemeler mevcut, etik kurallar da bence artık biliniyor” dedi.

Şevkat, medyada kadın temsiline ilişkin de şunları söyledi:

“RTÜK'te bir tane bile kadın üye yok, bence çok büyük bir eksiklik bu. Yani medyadaki erkek egemen bakışı eleştirirken işte, medyanın denetleyici kurullarında da bu hassasiyetin olması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şey İletişim Başkanlığı için de geçerli olabilir.”

'KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİ KAVRAMAM ÜNİVERSİTEYE DENK GELİYOR'

Türk Medya Ankara Temsilcisi Melik Yiğiter, medyada kadın erkek eşitliğine ve kadın haklarına ilişkin bilgilendirici yayınların yapılması gerektiğine işaret etti:

“Kendi adıma kadın-erkek eşitliğini kavramam üniversiteye denk geliyor. Çünkü ben, böyle ataerkil bir ailede, dört abladan sonra, erkek olsun diye babanın bastırmasıyla doğmuş biriyim ve sürekli erkeğin avantajları anlatıldı bana. Ben üniversiteye geldiğimde de ilk, arkadaşım uyardı “Ya, sen çok emir kipiyle konuşuyorsun.” dedi. 7/24 açın bir televizyon kanalı, 7/24 kadın hakları, eşitlik falan anlatın, izlenmez. Bu böyledir yani fakat hani siz böyle araya serpiştirseniz... Mesela, dizlerinin arasına serpiştirin, haberlerin arasına serpiştirin, tartışma programlarına serpiştirin çok daha doğru reel bir durum olacak, öbür türlü sıkıcı, izlenmiyor” diye konuştu.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat da Yiğiter’e katıldığını ifade ederek, “O gün Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi. “Tartışma programına bunu koyalım” dediğim an 'Koyamayız çünkü sıfır reytingi var' yanıtını alıyoruz” dedi.

'ŞULE ÇET HABERİNİ KISA GEÇTİK, HASSASİYET GÖSTERDİK'

Yeni Akit Ankara Haber Müdürü Muhammet Kutlu da gazetelerinin yayın politikasını ‘Şule Çet’ davası üzerinden şu sözlerle özetledi:

“O bacımız, Allah nur içinde yatırsın, Şule Çet kardeşimizin atıldığı iş hanında, plazada bulunuyor bizim temsilciliğimiz. Akit'te çok detaylı haber görmemişsinizdir. Niye görmemişsinizdir? Biz, düşündük, taşındık; çok kötü bir olay, hassasiyet göstermek istedik. Kısaca geçtik haberi. Yani ballandıra ballandıra ya da çok detaylı detaylı “İşte bizim binamızda, biz bunun en iyisini verelim, işte kapıcıyı da konuşturalım, bekçiyi de konuşturalım, ona girmedik, çok kısa geçtik bunu; bu da bir tür hassasiyettir zannediyorum. Yani telin ediyoruz bu tür şeyleri, keşke hiç olmasa, bundan sonra inşallah hiç olmaz bu tür şeyler.”

'KIZ EVLENİNCE ONLARIN İNSİYATİFİNE GİDİYOR'

Muhammet Kutlu’nun kadına yönelik şiddetten söz ederken, “Kadına şiddet ne demek? Ya, sen kızını bir başka biriyle evlendireceksin; kız senden çıkıyor, komple onların inisiyatifine giriyor” söylemi üzerine Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ile Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat tepki gösterdi. Müderrisoğlu, “Siz doğrudan onların inisiyatifine derken bile zaten cinsiyetçi ayrımı kabul ederek konuşmuş oluyorsunuz” derken, Hande Fırat, Kutlu’ya “Kimse kimsenin inisiyatifine geçemez yani öyle bir durum yok” dedi.

'KIZI İLE ANNESİ İŞ BİRLİĞİ YAPIP BABALARINI KARAKOLA ŞİKAYET EDİYORLAR...'

Kadına yönelik şiddete çözüm bulurken, Türkiye'nin toplumsal dokusuna uygun yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çeken Kutlu, erkeklerin uzaklaştırma almasına ilişkin de şunları söyledi:

“Kadına şiddete çözüm bulacaksınız, hemen Avrupa'ya bakıyorsunuz. Avrupa’da, Amerika’da olan şeyi buraya aynıyla getirirseniz bizim insanımızın dokusuna uymaz; uymuyor. Bizim Mustafa Karahasanoğlu Ağabeyimiz, patronumuz bir geldiğinde anlatmıştı, şu konuya o da çok hassasiyetle yaklaşır: “Ya, kadın şikâyet ediyor, polisler geliyor, işte yargı süreci başlıyor, hemen o adamcağıza uzaklaştırma veriliyor, kadına da polis koruma veriliyor. Adam diyor ki: ‘İşte yahu, benim karıma ben yaklaşamıyorum, elin adamı başında nöbet tutuyor.’ Daha da kuduruyor adam.” diyor. Uzaklaştırma konusunda çok telefon ve mail geliyor bize. Biz onları da haber yapmadık yani kötü şeyi sunmaya çalışıyoruz biz. Örneğin; bir de şuradan bakın, kız ile annesi iş birliği yapıp, iftira şeklinde babalarını karakola gidip şikâyet ediyorlar yani bu örneklerde var. Yani burada illa Amerika’dan, Avrupa’dan işte, Batılı ülkelerden geldi diye kötü demek de doğru değil. Ülkemiz kurulurken, cumhuriyetin ilk yıllarında Medeni Kanun alınmış. Hakikaten, uzman yoktur yani yeterli araştırıp yazabilecek. Ticaret Kanunu alınmış, buna benzer bir sürü kanunlar alınmış. Hani derler ya. “Ülkemizin yüzde 99’u Müslüman.” Ben, ona da katılmıyorum. Yani oran biraz düşmeye başlamış durumda, Müslüman gibi hissetmeyenler artmış durumda. En azından toplumsal dokumuza uygun yasal düzenlemeler için biraz daha niyet edilmesi, dikkat edilmesi, özen gösterilmesi gerekir diye düşünüyorum.”

AK PARTİ VE MHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ: ŞİDDET UYGULAYAN ERKEK EVDEN UZAKLAŞTIRILMALI

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Özal, Muhammet Kutlu’nun uzaklaştırma alan erkek hakkındaki sözlerine cevap verdi. Öçal, “Şiddet varsa o erkeği evde tutmamak gerekir. Yani şiddet oluyorsa, şiddet uygulamış ise o kadınla o erkeği aynı evde tutmanın bir gerekçesi olamaz. Ben bu noktada size karşıyım. Eğer şiddet uygulamışsa, zarar vermişse kesinlikle o erkeğin o evden uzaklaştırılması kanaatindeyim” dedi. MHP Konya Milletvekili Esin Kara da kadına şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Bu, sadece kadın için değil çocuklar için de çünkü sürekli olarak sözlü ve fiziksel olarak şiddetin olduğu bir ailenin içerisinde yaşayan çocukların da maalesef geleceklerini biz karartıyoruz” şeklinde konuştu.

'KADINA ŞİDDETİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE İNDİRGERSENİZ TÜRKİYE’YE HAKSIZLIK ETMİŞ OLURSUNUZ”

Komisyonda Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasına ilişkin de tartışıldı. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in “Kızım, 'Baba, artık erkekler bizi döverse ceza almayacaklar mı?' diye soruyor” sözleri üzerinde AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” gibi bir algıyla sürekli konuşulursa kızınızın bunu söylemesi çok normal” dedi. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal ise kadın haklarını bir anlaşmaya hapsetmenin sığ bir yaklaşım olduğunu söyledi. Komisyon Başkanı AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık da “Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi eğer İstanbul Sözleşmesi’ne indirgerseniz kadına, insana, Türkiye'ye haksızlık yapmış olursunuz” diye konuştu.

'KADIN HABERLERİNE ÜÇÜNCÜ SAYFADAN YER VERİLMEMELİ'

İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına ilişkin Hande Fırat ise şunları söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi tabii ki, tek başına cinayetleri önlemez, şiddeti önlemez. Bizim kanunlarımız da tek başına cinayetleri ve şiddeti önlemez. Yapılması gereken çok şey olduğunu sizler de bizler de biliyoruz. Bence, buradaki temel sorun ya da kız çocuklarımızın “Ne olacak şimdi baba, anne?” demelerinin nedeni kazandığımız bir şeyi geri vermemiz, o baskıyla, bu baskıyla. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasında bu konuyu en çok gündeme getirenlerin belki başka şeyleri daha açık da konuşması lazım. Cinsiyet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet bir insan hakkı ihlalidir, insan hakkı ihlali ciddi bir suçtur. Üçüncü sayfa haberi olarak tanımlanmaktan ve üçüncü sayfada yer verilmesinden vazgeçilmelidir.” (DUVAR)