Muhalefeti birleştiren 2. tur senaryosu

Meral Akşener liderliğinde kurulacak yeni parti için gün sayılıyor. Parti programı ve tüzüğü ile ilgili çalışmalar sürerken yeni partiyi destekleyen ve kurucular heyetinde yer alacak bazı isimler ilk kez İstanbul’da bir toplantıda Akşener’le poz verecek. 27 Eylül’de yapılacak toplantıda Akşener’in kuracağı partiyle ilgili bazı bilgileri de paylaşması bekleniyor.

Ekim ayı içinde siyaset sahnesine katılacak partinin kurucular kurulu, programı ve tüzüğü merak konusu. Bunları parça parça öğrenmeye başladık ama asıl önemli olan -eğer bir sürpriz yaşanmazsa- yeni partinin 2019 yılı Kasım ayında yapılacak seçimde alacağı tavır olacak.

Yeni parti sürecine sonradan dahil olan Koray Aydın, Akşener’in Cumhurbaşkanı adaylığını ilk ilan eden isim oldu, ama bunun resmileşmesi gerekiyor. Akşener’in yeni parti sürecinde yol arkadaşlarından Bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan kuruluş dilekçesi verildikten sonra yapacakları ilk işin bu adaylık sürecini resmileştirmek olacağını söyledi. Bu durumda yeni parti ilanı gerçekleştikten hemen sonra bir yandan hızla teşkilatlanma sürecine gidilirken diğer yandan da Akşener’in Cumhurbaşkanı adaylığı parti organlarında karara bağlanıp ilan edilecek.

Tüm siyasi partilerde 2019 seçimine dair çeşitli senaryolar konuşuluyor. En çok konuşulan senaryo tüm siyasi partilerin 1. turda kendi adayını göstermesi yönünde. Nuri Okutan’la yaptığımız sohbete dayanarak Akşener cephesinin de tüm gruplara bunu önerdiğini öğrendik. Hatta genel başkanların aday gösterilmesini isteyen Akşener cephesi 2. tura dair tüm soruların da 1. tur sonuçları ile kendiliğinden yanıtlanacağını düşünüyor. Nasıl olacak, biraz açalım.

Eğer tüm siyasi partiler ve oluşumlar kendi adayını çıkarırsa Cumhurbaşkanlığı 1. tur seçim sonucu iki soruya çok açık ve net yanıt vermiş olacak. Birincisi, iktidar partisinin adayı ile yarışacak isim “halk tarafından” belirlenmiş olacak. İkincisi -seçimi kazanmak için muhalefet partilerinin koalisyonu dışında şans bulunmadığı için- aday üzerindeki “ortaklık formülü” de matematiksel olarak ortaya çıkacak. Yani, ikinci tura gitmeden önce ortak adayın 7 Cumhurbaşkanı Yardımcısı ilan edilecekse oy dağılımına göre bunun 2’si CHP, 2’si Akşener cephesi, 2’si HDP, 1’i Saadet Partisi’den olacak ya da oy dağılımına göre başka formülasyonlar oluşacak. Kabine’de hangi partiden kaç bakan olacağı da aynı şekilde grupların ilk turda aldığı oy oranına göre belirlenecek.

Burada, HDP ile Akşener cephesinin nasıl ortaklaşacağı merak konusu. MHP kökenli milliyetçi kesimin HDP’ye dönük rezervleri biliniyor. Ancak Akşener cephesinde seçim sürecinde birlikte imza altına alınacak 5-10 maddelik bir bildirgenin bu sorunu çözebileceği konuşuluyor. Bu bildirgenin birinci maddesi her halükarda “parlamenter sisteme dönüş ve bunun tarihi” olacak. Diğer maddeler de bu belirlenen dönüş tarihine kadar acil olarak hayata geçirilecek başlıkları içerecek. OHAL devam ediyorsa OHAL’in kaldırılması, demokrasinin güçlendirilmesi, yargı bağımsızlığının sağlanması gibi tüm muhalefetin üzerinde ortaklaşacağı konular olacak.

Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için iktidar partisi dışındaki tüm siyasi parti ve oluşumların ilk turda ortak bir aday çıkarması gerektiği, böyle bir birlikteliğin yaratacağı sinerjinin matematiksel toplamdan fazlasına yol açacağı ifade ediliyordu. Akşener cephesinde konuşulan 2. tur senaryosu ise başka bir matematiksel hesap sunuyor. Hangi senaryo kabul görecek bilmiyoruz ama tüm denklemlerin, hesapların hedefi 50+1'i tutturmak.