YAZARLAR

Genç sanatçıların yeni üretimleri

Genç sanatçıların Türkiye güncel sanatında edindikleri alan gittikçe artıyor. Alt Sanat Mekanı ve Mixer'in yeni sergileri genç sanatçıların üretimlerini karşımıza çıkarıyor.

Genç sanatçıların Türkiye güncel sanatında edindikleri alan gittikçe artıyor. Farklı medyumlar, çalışma biçimleri ve düşünme yapılarıyla, tekrara düşen orta kuşak sanatçıları itekleyecek çalışmalar gerçekleştiriyor genç sanatçılar. Alt ve Mixer'in yeni sergileri genç sanatçıların üretimlerini görmek açısından heyecan verici.

Bomontiada'da yer alan Alt Sanat Mekanı'ndaki Hiçbir Şey Görememek sergisi altı sanatçıyı ağırlayarak kültürel ve siyasi gündemden yola çıkan olayları şahit olma kavramı üzerinden işliyor. Hito Steyerl'in yakın zamanda e-flux'ta yayınlanan makalesindeki “Anlaşılabilir hiçbir şey görememek, yeni normalimiz,” önermesine dokunan sergi görsel uyarıcılarla dolu yaşamımızda yeni gözlere ihtiyacımız olduğunu söyleyerek yola çıkıyor.

kk2 Özcan Saraç, equation .2^p-1 - prime software, enstalasyon, multimedia, 2017 (Mixer)

Luna Ece Bal, Özgür Atlagan, Berk Çakmakçı, Alexandra Howland, Burak Kabadayı ve Serra Tansel mültecilik, göçmenlik, mitolojik hikayeler, bilgisayar oyunları gibi farklı temalar etrafında geliştirdikleri birer işle sergide yer alıyor. Ancak Alt'ın sergisinde, metinlerinde iddia edilenin aksine yeni bir görme olanağı sunmak yerine halihazırda dolaşıma girmiş imgeler yeniden ve sorgulanmadan önümüze çıkıyor. İşlere özne olarak alınanlarla sanatçılar arasındaki bağlar kuvvetli şekilde kurulmuyor. Özellikle göçmenleri ve mültecileri ele alan çalışmalar yapılan işin samimiyetini sorgulatıyor.

Alt'ın sergisinde öne çıkan tek iş Burak Kabadayı'ya ait. Diyarbakır'daki bir binanın dışında yer alan kurşun izlerinin kalıbını çıkarıp yanlarına kurşunların duvara vurmasıyla oluşan seslerden bir enstalasyon ekleyen Kabadayı en temelde Kürt illerinin gerçekliğini ajitatif bir dile kapılmadan İstanbul'a getiriyor. Serginin geneline yansıyan olmamışlık hissini kırıyor Kabadayı, çünkü ele aldığı konuyla kurduğu derin bağı görebiliyoruz. Kabadayı 20'sinden Sonra isimli başka bir projeyle aynı zamanda Mixer'de yer alıyor. Mixer Açık Depo'da yer alan projesiyle sanatçı Kuzey Ormanları'ndaki bir köydeki biyolojik kömür üretim sürecini ele alıyor.

Desen çizmek için kullanılan füzen kalemlerin üretimine dair belgesel niteliğinde bir çalışma olan proje farklı medyumların bir araya gelmesiyle neredeyse küçük bir solo sergiye dönüşüyor. 20 yaşına geldiklerinde yeniden büyüyebildikleri için kesilip günler süren bir işlemle kömüre dönüşen ağaçların ve bu işle geçinen köylülerin hikayesiyle sanatçının oradan edindiği ham kömürlerle yaptığı ağaç desenleri sergiyi bütünlüklü bir sürece dönüştürüyor.

Mixer'in ana salonunda da beş sanatçının kişisel projelerinin yer aldığı Gözlemlenir Gerçekler sergisi yer alıyor. Gerçekliği algılama biçimlerimiz üzerinden ilerleyen sergide enstalasyon, video ve yeni medya gibi farklı medyumlara yayılan işler var. Mutlu Aksu'nun yerleştirmesi doğayı algılayış biçimimize bakıyor. Irmak Canevi'nin "taşıyıcı duvar"ı kişisel objelerle birlikte kurguladığı bir ayna işlevi görüyor seyirci için. Eren Bayrak medyadan bildiğimiz görselleri yeni biçimlerle karşımıza çıkarıyor.

Özcan Saraç'ın en büyük asal sayıyı yakalamaya çalışan bilgisayar programı bizde pek görmediğimiz bir yeni medya örneği olarak sergide yer alıyor. Ezgi Tok'un bir karıncanın duvar boyunca kat ettiği yolu kayıt altına alan video ve yerleştirmesi de serginin başlığının işaret ettiği gerçekliği algılama biçimimize sade bir dokunuş gerçekleştiriyor.

Mixer'in iki sergisi farklı medyumlar ve çalışma biçimleriyle hareket eden genç sanatçıları bir araya getiriş biçimiyle etkileyici bir küratörlük çalışması olarak görülebilir. Selin Turam'ın küratörlüğünde gerçekleşen sergiler Mixer'in genç sanatçılara alan açma misyonunun da hakkını veriyor.