Ülkü Ocakları'ndaki 'azmettirici' bulunamıyor

Mersin eski Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel'in kendisine yapılan saldırıda Emrullah Kaplan'ı öldürmesine ilişkin davada saldırı için kimlerin talimat verdiği ortaya çıkmadı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Mersin'de kendisine saldıran ülkücü gruptan Emrullah Kaplan'ı öldüren MHP Mersin eski Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel hakkında mahkeme kararının gerekçesi tamamlandı. Ünel'in, silahlı saldırı sonucu öldürülen Sinan Ateş'in Ülkü Ocakları Başkanı olduğu dönemde Mersin Ülkü Ocakları Başkanı olması ve saldırının Ateş cinayetinden yaklaşık sekiz ay önce yaşanması, dikkatleri Ülkü Ocakları içindeki tartışmalara çekti.

T24 yazarı Tolga Şardan, "Mersin'deki ülkücü cinayetinde karanlıkta kalan olay: Ünel'e saldırının azmettiricisi bulunamadı" başlıklı yazısında, Ünel'e saldıranları azmettirenin bulunamadığına dikkat çekti, "Ancak unutulmaması gereken bir durum daha var; o da bu olayın, Ateş suikastıyla birlikte değerlendirilmesi halinde ülkücü camiada hiç beklenmeyen tablonun ortaya çıkmasıdır" diye yazdı.

Şardan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Yargılama safhasında, Ünel'e saldıranların Osmaniye'nin Kadirli ilçesinden yola çıktıkları, ardından Adana'dan ikinci grupla buluştukları ve sonrasında Mersin'e gelerek bir otelde konakladıkları anlaşıldı.

Ünel'e saldıranlar; mahkemedeki savunmalarında 'Mersin'e gezmek için geldikleri' gerekçesini sıkça tekrar ettiler. Ünel'le kenti gezerken karşılaştıklarını söylediler.

Saldırganlardan Kaplan'ı öldüren Ünel, toplamda 10 yıllık hapis cezası alırken, Ünel'e saldırdıkları gerekçesiyle davanın sanıklarından olan diğer zanlılar ise faklı cezalara çarptırıldılar.

(...)

Olay sırasında yaşananları bu kez de gerekçeli kararda yer aldığı şekliyle aktarmam lazım, zira bu aşaması önemli:

'(...) Sanık Çağrı'nın önceden tanıdığı sanık Özgür Adar ile arasında sosyal medyadaki paylaşımlar nedeniyle tartışma yaşandığı, yaşanan tartışma nedeniyle taraflar arasında husumet oluştuğu, olay tarihinden bir gün önce Osmaniye Kadirli ilçesinde olan sanıklar Hüseyin Coşkun, Nurullah Saraç, maktul Emrullah Kaplan ile birlikte Adana ilinde bulunan sanık Selim Anlı'nın yanına geldikleri, bu kişi ile buluştukları sırada Adana'da sanıklar Alperen, Salih, Tuğcan, Ahmet, İlyas, Cenk ve Özgür Adar'ın da bu buluşmaya katıldığı, sanık Çağrı Ünel'in paylaşımlarından rahatsızlık duyarak onu kasten yaralamak, bu sırada eylemi görüntü altına almaya karar vermek için katılan sanık Çağrı'nın bulunduğu Mersin iline gitmeye karar verdikleri, suç tarihinden bir gün önce 14/03/2022 günü Mersin'e gelerek bir otelde kaldıkları, ertesi gün suç tarihi olan 15/03/2022 günü katılan sanık Çağrı'nın Mersin Toroslar ilçesi Tozkoparan Mahallesi Kuvayi Milliye Caddesi üzerinde bulunan Ziraat Bankası'na para çekmek için gittiği, sanık Çağrı'nın saat 12:30 sıralarında bu bankadan para çekerek ayrılmasının ardından sanıkların, sanık Çağrı'nın bankadan çıkmasını bekledikleri, bu nedenle bir kısım sanıkların aracın içinde bir kısmının sokak köşesinde bekledikleri, sanık Çağrı'nın bankadan çıkarak aracına doğru yürüdüğü sırada daha önceden sosyal medyadaki paylaşımlarından rahatsızlık duyan sanık Özgür'ün, sanık Çağrı'nın arkasından gelerek ensesine doğru yumrukla vurduğu, sanık Özgür'ün katılan Çağrı'nın üzerinde silah bulunduğunu görünce elinden silahı almaya çalıştığı sırada katılan sanık Çağrı'nın, Özgür'ün elini ısırdığı, Özgür'ün bağırınca katılan sanık Çağrı'nın ısırmayı bıraktığı, Özgür'ün silahı alamadığı, ardından köşe başında bekleyen sanıklar Tuğcan ve Ahmet'in gelerek kavgaya katıldığı, diğer sokağın köşesinde bekleyen maktul Emrullah ve katılan sanık Nurullah'ın koşarak kavganın bulunduğu yere gelerek Çağrı'ya yumrukla vurmaya başladıkları, dosyada isimleri geçen tüm sanıkların katılan sanık Çağrı'ya elle vurarak Toros Devlet Hastanesi'nden alınan 15/03/2022 tarihli raporuna göre yaşamsal tehlike geçirmeyerek basit tıbbi müdahale ile iyileşebilir nitelikle yaralanmasına neden oldukları (...)'

Bu değerlendirmeden anlaşıldığı üzere, Kadirli'den yola çıkan üç kişinin Adana'dan katılan sekiz kişiyle buluşmasıyla oluşan 11 kişilik grubun, 'gezmek amacıyla Mersin'e gelmelerin'in gerekçesi tam bulunamamış görünüyor.

Aslına bakılırsa grubun Mersin'e neden geldikleri ortada. Bir hesap görülme hali var. Ayrıca mahkemenin gerekçeli kararına göre; ülkücü grubun cep telefonları üzerinde yapılan HTS incelemesi sonucunda olay günü birlikte oldukları net.

(...)

Mahkemenin gerekçeli kararına bakıldığında dikkat çeken bir 'küçük ayrıntı' daha var:

Ünel'e yönelik saldırının gerçekleştirilmesi için kim ya da kimler talimat verdi? Yani olaya azmettirenler yine nedense ortaya çıkarıl(a)madı. Saldırı, sadece Ünel'in sosyal medyadaki bir paylaşımından doğan husumete indirgenmiş durumda. Oysa olayın perde arkasında yaşananları gerek Mersin'de gerekse Ankara'daki ülkücü camia içindeki hemen herkes biliyor."(HABER MERKEZİ)