Ukrayna’da bir gün: 'Rusya ordusu uzaklaştıkça hayat geri dönüyor'

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları 40'ıncı gününe girdi. Rus ve Ukraynalı yetkililer, anlaşma sağlamak için görüşmelerine devam ederken Ukrayna’da halk, hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Google Haberlere Abone ol

Murat Bay

DUVAR - Batı Ukrayna’nın en büyük kenti Lviv’den kalkan tren, Kiev’e girdiğinde görevli memur kompartımanları gezerek perdelerin kapatılmasını söylüyor ve kısa bir süre sonra da trenin bütün aydınlatmaları kapatılıyor. Birkaç kompartıman ötede yol boyunca yüksek sesle konuşan askeri kamuflajlı ikisi Kanadalı, biri Alman olmak üzere üç kişi, Kiev’deki “Bölgesel Savunma için Uluslararası Lejyon” adıyla kurulan birliğe katılmak için sabırsızlanıyorlar.

Bir diğer vagondaki Meksikalı gazeteci Lola ise elindeki haritayı ekip arkadaşlarına göstererek, batıdan ilerleyen Rus güçlerinin ilerleyen günlerde tren yoluna olası bir saldırısı durumunda alternatif çıkış yolları üzerinde tartışıyor. Tren, içindeki az sayıda Ukraynalıyla Pasazhyrskyi istasyonundaki peronuna yaklaşıyor ve artık gönüllüler dahil herkes gergin ve fısıltıyla konuşuyor. 

LVIV’DEN TIBBİ İLAÇ GETİREN 83 YAŞINDAKİ GÖNÜLLÜ

İstasyon memurları ellerindeki fenerlerle vagonlardan inenlere yol gösteriyor. Herkesin güvenli bir yere ulaşması için acelesi var, çünkü sokağa çıkma yasağının başlamasının üzerinden 40 dakika geçti. Yolcuların bir kısmı geceyi istasyonda geçirerek sabahı bekleyecek. Ben ve bir meslektaşımı karşılayan Ukraynalı arkadaşlarımız, tek başına iki valiz ve üç çanta ile karanlıkta bekleyen 83 yaşındaki Valentina’yı fark edip yardım ediyorlar. Kısa boylu, zayıf bir kadın olan Valentina, ayakta durmakta zorlansa da bu yorgunluk yüzüne yansımıyor. Bazen Rusça bazen de Ukraynaca konuşurken sürekli tebessüm ediyor. Subay olan eşini Afganistan Savaşı’nda (1979-1989), oğlunu da 18 Mart’ta Lviv Havalimanı’na yapılan saldırıda kaybetmiş. Emekli bir doktor olan Valentina, Lviv’den getirdiği tıbbi malzemeleri yaralı ve hastalara ulaştıracağını söylüyor ve sonra vedalaşıp kendisini eve götürecek askerlerin yanına gidiyor. Biz de her arama noktasında tren biletlerimizi ve akreditasyon kartlarımızı gösterip neden yasak saatinde dışarda olduğumuzu yetkililere anlatıp ardından kalacağımız evin yolunu tutuyoruz.

Kiev'de bombalamalar sonrası pek çok bina ağır hasar aldı. 

MARKETLERDE TEMEL İHTİYAÇLARI BULMAK ÇOK ZOR

Bomboş sokaklar, havlayan köpek sesleri, belirli aralıklarla aydınlanan gökyüzü ve art arda yaşanan patlamalar… Sokaklarda, telefonlarda çalan sirenler ve hemen sonrasında gökyüzünde yükselen hava savunma füzeleri… Kiev, Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan bu yana her gece aynı korkuyu yaşıyor.

Gecenin “rutini” gündüz de devam ediyor. Belki de “gündüzün şerri gecenin hayrından evladır” sözü tam da böyle bir atmosfere söylenmiştir. Sokağa çıkma yasağının sabah saat 07.00’de sona ermesiyle hayat normale dönmüyor elbette ama sokaklarda köpekleriyle dolaşan insanlar görmek gecenin gerginliğini az da olsa alıyor üzerimizden. Nüfusun büyük çoğunluğu şehri terk etmiş. Bazı marketler ve restoranlar dışında neredeyse bütün iş yerleri kapalı. Açık olan marketlerde ise temel ihtiyaçları karşılamak bile çok zor. Şehirdeki yardım çalışmalarına katılan bir gönüllü olan Sergey, insanların temel ihtiyaçlarını stokladığını ama marketlerin satılan ürünlerin yerine yenisini koyamadığını söylüyor: “Marketlerde sadece zenginlerin yedikleri lüks yiyecekler kaldı, geçen gün peynir bulamayınca normalde çok pahalı olan küflü peyniri kimse almadığı için dörtte bir fiyatına aldım.” 

TÜRKİYE PASAPORTUNA ‘BAYRAKTAR’ CEVABI

Şehrin neredeyse bütün sokaklarında çok sık aralıklarla beton ve demir bloklardan oluşan arama noktaları var. 20 dakika sürecek bir yolculuk için pasaportunuzu defalarca göstermek zorundasınız. Kent merkezinden biraz uzaklarda ya da ara sokaklardaki noktaların çoğunda ise Ukrayna ordusuna bağlı gönüllü birlikler bekliyor. Bazen bu noktalarda orta yaş üstü erkeklerin av tüfekleriyle beklediğini görmek de mümkün. Arama noktalarının bazılarında sadece pasaportunuzu göstermeniz yeterliyken bazen de telefonunuzdaki WhatsApp yazışmalarınızdan fotoğraf albümüne kadar birçok şeyi göstermek zorunda kalıyorsunuz. Bu noktalarda fotoğraf çekmemiz, kazılan mevzilerin konumlarını gösterebileceği gerekçesiyle engelleniyor.

Kiev’de son iki ayda yaşanan sabotaj girişimlerinden sonra sokaklarda elinde silah olan herkese “Rus ajanı” olmadığınızı kanıtlamak zorundasınız. Evraklarınız eksiksizse genellikle sorun yaşamadan yolunuza devam edebilirsiniz. Bazen de Türkiye pasaportunu gösterdikten sonra sadece “Bayraktar” kelimesini anladığım bir konuşmanın ardından kolayca geçiyoruz. Elbette ki, yolculuk yapmanızı zorlaştıran tek şey arama noktaları değil. Toplu taşıma araçları neredeyse çalışmıyor ve birkaç firma dışında araç kiralamak da mümkün değil. Bir de akaryakıt sıkıntısı var. Bazen açık akaryakıt istasyonu bulabilmek için uzun mesafeler gitmeniz gerekiyor ve bulduğunuz istasyonda eğer uzun bir araç kuyruğuna denk gelmediyseniz en fazla 20 litre yakıt alıp yolunuza devam edebilirsiniz.

HER GÜN YENİ HENDEKLER KAZILIYOR

Rusya ve Ukrayna heyetlerinin 29 Mart tarihinde İstanbul’da yaptığı görüşme sonrasında Rus güçleri Kiev’in kuzeybatısında bulunan İrpin bölgesinden, geride onlarca imha edilmiş askeri araç bırakarak çekiliyor. İrpin’in kuzeyindeki Bucha’dan ise sokaklarda infaz edilmiş insanların görüntüleri gelirken Kiev Valisi, bölgede 5 Nisan’a kadar sürekli sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu. Bu bölgede bugüne kadar en az beş gazeteci de yaşamını yitirdi ve en son 2 Nisan’da, 13 Mart’tan beri kayıp olan Ukraynalı fotoğrafçı Maksim Levin’in cansız bedeni bulundu. Levin’in şu sözleri ise sosyal medyada meslektaşları tarafından paylaşıldı: “Her Ukraynalı fotoğrafçı savaşı durduracak bir fotoğraf çekmeyi hayal eder.”

Retroville, 20 mart gecesi Rus ordusu tarafından bombalandı. 

Rusya ordusunun saldırdığı bölgelerden çekilmesi görece iyimser bir atmosfer yaratsa da şehir merkezi kendini olası sokak savaşlarına hazırlamaya devam ediyor. Her gün yeni hendekler kazılıyor, orduya bağlı gönüllü birlikler, yeni mevzilerde yerlerini alıyorlar. Çatışmaların kentin dış mahallelerinde yaşanması, şehir merkezinin çatışmalardan doğrudan etkilenmediği anlamına da gelmiyor. Rusya saldırılarında vurulan televizyon kulesi ve Retroville alışveriş merkezi tanık olduğum sivil hedeflerden sadece birkaçı. Şehir merkezine yapılan saldırılarda en büyük yıkımın ve can kaybının yaşandığı yer ise Retroville alışveriş merkezi. Kiev’in kuzeybatısında bulunan Retroville, 20 Mart gecesi Rus ordusu tarafından vurulmuş ve bina kullanılamaz hale gelmişti. Rus medyası saldırıdan sonra yayınladığı görüntülerde Ukrayna ordusuna ait araçların alışveriş merkezinde konuşlandığını iddia etmişti.

Natasha, Kiev’de arkadaşı Boris’le birlikte yaşıyor.
‘AVM’YE SALDIRABİLİYORLARSA HER YERE SALDIRABİLİRLER’

Natasha (21), Kiev’de arkadaşı Boris’le birlikte yaşıyor. Aşçı olarak çalıştığı Orangutan Restoran da bütün iş yerleri gibi savaşın başladığı 24 Şubat’ta kepenkleri indirdi. Natasha, Retroville saldırısının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Operasyonun ilk gününü ise şöyle anlatıyor: “Sabah 06.00’da Boris’in annesi arayıp savaşın başladığını söyleyince önce bir tepki veremedim, sonra Boris aceleyle camları bantladı. Ne yapacağımızı bilemedik, valizimizi toplayıp pencereden uzakta ara koridorda saatlerce oturduk, sonraki günlerde Kiev’den ayrıldık.”

Bir süre sonra Kiev’e geri dönen Natasha, Retroville saldırısı sonrasında hem çok korktuğunu hem de öfkelendiğini söylüyor. Retroville’in Kiev’in en yeni alışveriş merkezi olduğunu ve daha birkaç ay önce açıldığını hatırlatan Natasha, “Bu saldırıyla Rus ordusunun şehirdeki sivil yerleşim yerlerini de vurabileceklerini gördüm, eğer AVM’ye saldırabiliyorlarsa her yere saldırabilirler. Artık kendimi evimde de güvende hissetmiyorum” diyor. Natasha, sokakların iyi korunduğu konusunda bir şüphesi olmasa da hava saldırıları konusundaki korkusunu gizlemiyor.

Retroville’nin güvenliğini sağlayan Ukrayna ordusu mensubu Yuriy Didovest, AVM'nin bombalanmasına şaşkın.
AVM SALDIRISINDA ÖLEN 4 KİŞİNİN CESEDİNE ULAŞILAMIYOR

Konuştuğum Ukraynalılar, başkentteki bir AVM’nin balistik füzelerle vurulmasını bir milat olarak kabul ediyor. Enkaza dönen Retroville’nin güvenliğini sağlayan Ukrayna ordusu mensubu Yuriy Didovest, içeriye girerken infilak etmemiş patlayıcılar ve ceset parçaları konusunda uyarıda bulunduktan sonra yıkıntılara bakarak, “Retroville’nin inşası sekiz yıl sürdü ama her şeyi birkaç saniye içinde yok ettiler” diye konuşuyor. AVM’nin spor kompleksi saldırının hedef noktası idi ve tamamen yıkılmış durumda. Beş çocuk babası Yuriy, buraya ailesiyle birlikte geldiğini ve saldırıdan önce AVM’nin çevrede yaşayan insanların buluşma noktası olduğunu hatırlatıyor: “Burası Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezlerinden birisi. Rusya ordusu bir askeri nesne olmamasına rağmen burayı vurdu.” Az ileride bir moloz yığınının önünde durarak, “Burası da bir Türk firması olan English Home’a aitti” diyor.

Retroville çalışanlarından Dmitro Cherevko saldırı sırasında AVM’de olduğunu anlatıyor.

Üst kata çıktığımızda yüzümüze çarpan yanık kokusu, kırık camlar ve iş yerlerinden etrafa saçılmış eşyalarla karşılaşıyoruz. Binanın dışarıya bakan cephesi tamamen yok olmuş. Enkaz temizleme çalışmalarına katılan Retroville çalışanlarından Dmitro Cherevko saldırı sırasında AVM’de olduğunu söylüyor. Bulunduğu bölge az hasar aldığı için kurtulabilmiş. Zeminin tamamen çöktüğü yeri göstererek şöyle diyor: “Burada bulunan dört arkadaşımızın bedenine ulaşamıyoruz. Kameralara bakan bir kadın ve iki güvenlik görevlisi ve bir de mühendis vardı. Bütün zemin işçilerin üzerine çöktü ve kolonlar hasar gördüğü için cesetleri orada ve çıkaramıyoruz, mühendisler hala kurtarma çalışmaları üzerinde çalışıyorlar.”

‘RUSLAR UZAKLAŞTIKÇA HAYAT GERİ DÖNÜYOR’

Hemen önümüzde duran beton blokların altında ulaşılmayı bekleyen dört kişinin cesedinin olduğunu bilmek gergin olan havayı daha da ağırlaştırıyor. Yuriy, saldırıda tam olarak kaç kişinin hayatını kaybettiğini bilmediklerini belirtiyor: “Kamera görüntülerinde bir kişinin AVM’nin tuvaletini kullanmak için içeri girdiğini görüyoruz ama ondan da haber alınamıyor.” En çok zorlandığı anların ise her beş dakikada bir çalan telefonunda cenazelerinin çıkarılmasını bekleyen ailelere olumsuz yanıt vermek zorunda kalması olduğunu söylüyor ve ekliyor: “İnanıyorum ki, her şeyi yeniden inşa edeceğiz ve Ukrayna bir gün mutlaka kazanacak ama bu zafer kaç insanın hayatına mal olacak?”

Kiev’de yeni bir güne daha uyandığımızda Rusya ordusunun başkentin kuzeyindeki bölgelerden çekildikleri haberlerini okuyoruz. Sokaklar önceki günlere kıyasla daha kalabalık ve bazı iş yerleri yeniden açılıyor. Bir kafeteryanın önünde kahve içen gençleri görünce Ukraynalı arkadaşım Ivan’a dönüp, “Hayat sanki geri dönüyor” diyorum, o ise gülerek sözlerimi “Ruslar uzaklaştıkça hayat geri dönüyor” diye düzeltiyor. Tam da bilgisayar başında bu cümleyi yazdığım sırada sığınaklara inmemiz için sirenler çalıyor ve korku kendini bana yeniden hatırlatıyor. O sırada sesleri umursamayan Natasha, köpeği Mihrimanh’la oynarken fonda David Bowie’den Heroes çalıyor: But we could be safer, just for one day (Ama daha güvende olabiliriz, sadece bir günlüğüne)

Murat Bay Kimdir?

Murat Bay, 2010 yılından bu yana foto muhabir olarak çalışıyor. Türkiye, Irak, Suriye, Avrupa, Antarktika ve Ukrayna’da çalışan Bay, toplumsal hareketler, savaş, göç ve doğal afet konularını yerinde takip ediyor.

28 Şubat-21 Mart arası Ukrayna (Çernivtsi ve Ujgorod), Polonya, Macaristan, Slovakya ve Romanya’da mülteci krizini fotoğraflayan Bay, 21 Mart’tan bu yana Ukrayna’da bulunuyor.

Aynı zamanda Bay, Ai Weiwei’nin yönetmenliğini üstlendiği “Human Flow” filminin görüntü yönetmeni olarak görev aldı. 

 

 

Etiketler Ukrayna Kiev Retroville