Sosyal hizmet uzmanlarından çağrı: Kronik sorunların çözümünde öncü olabiliriz

Sosyal hizmet uzmanları 60’ı aşkın ülkenin eğitim sistemi içinde aktif rol üstlenirken Türkiye’de sevgi evleri, yurtlar da eklenirse 500 çocuğa ancak 1 uzman düşüyor. İstanbul’da '115 hamile çocuk skandalını’ ortaya çıkaran İclal Nergiz’in bir sosyal hizmet uzmanı olduğuna dikkat çeken SHU-DER Yönetim Kurulu Üyesi Mehmetcan Aktan, sosyal hizmet uzmanlarının okullarda istihdam edilmeleri durumunda madde bağımlığı, suça sürüklenme, aile içi şiddet ve istismar konusunda önleyici bir unsur olabileceklerini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm okullarda ‘sosyal hizmet alanı’ açılmasını talep eden sosyal hizmet uzmanları, Twitter üzerinden başlattığı #eğitimeshudesteği etiketi ile seslerini duyurmaya çalışıyor. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER)Yönetim Kurulu üyesi Mehmetcan Aktan, birçok ülkede devlet politikası olarak okullarda sosyal hizmet uzmanı görevlendirilirken Türkiye’de daha yeni görünür olmasına dikkat çekti. İstanbul’da geçen yıl bir hastanede yaşanan '115 hamile çocuk skandalını’ ortaya çıkaran İclal Nergiz’in sosyal hizmet uzmanı olduğunu hatırlatan Aktan, okullarda istihdam edilmeleri durumunda madde bağımlığı, suça sürüklenme, aile içi şiddet ve istismar gibi birçok kronik sorunun çözümünde öncü rol oynayabileceklerini söyledi. Aktan, yeni bir toplum inşasının mümkün olacağına dikkat çekti.

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Mehmetcan Aktan ile sorunları ve taleplerini konuştuk.

Twitter üzerinden başlattığınız #eğitimeshudesteği etiketi ile okullarda sosyal hizmetin önemine dikkat çekiyor, atama talep ediyorsunuz. Okullarda görev yapacak sosyal hizmet uzmanlarının nasıl bir görevi vardır? Nasıl bir önem taşıyor?

Ülkelerin çocuk politikaları kapsamında uluslararası düzeyde sosyal hizmet mesleğinin birincil alanı 'Çocuk Refahı'dır. Bu kapsamda okul sosyal hizmetinin temel amacı; çocuğu ve ailesini korumaktır. Okul, çocukların gençlerin ve ailelerinin durumlarının tespit edilmesi ve gerekli müdahalelerde bulunulması için doğal bir ortam. Yani çocuk üzerinden aileye ulaşmak ve aile içi sorunlara müdahale ederek doğacak daha ciddi sosyal sorunların önüne geçmek mümkün. Madde bağımlılığı, ayrımcılık ve dışlanma, suça sürüklenme, okul devamsızlığı, aile içi şiddet, çeteleşme, akran zorbalığı, toplumsal cinsiyet, çocuğa yönelik ihmal ve istismar gibi tehlikelerden korur. Günlük çözümlere değil köklü değişime ihtiyacımız var. Bu bakımdan uzun vadede yeni bir toplum inşası mümkün. Bu yüzden bize ‘değişim ajanları’ diyorlar.

'PDR İÇE AÇILAN PENCERE, SHU DIŞA AÇILAN BİR PENCERE'

Bu görevi okullarda bulunan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) servisleri yapmıyor mu? Sosyal Hizmet Uzmanı'nı PDR’den ayıran özellik ne?

Bu konuda bizim çok güzel bir tanımlamamız var: Rehberlik öğretmeni içe açılan pencere, okulda sosyal hizmet uzmanları dışa açılan penceredir. Yani biz öğrenci takibini sadece okulda değil, okul dışında da yapıyoruz. Çocuktan başlayarak aileye ulaşıyoruz. Bizim amacımız PDR’ye destek vermek, güç birliği sağlamak. Örneğin; okul aile birliklerini sadece aidat toplayan bir yapıdan çıkararak, çocuklar için üretim yapan, gerekse çocuk dernekleri ve vakıfları ile işbirliği içinde olarak iletişim kurabilen bir misyon kazandırmayı amaçlıyoruz.

OKULLARA ‘PSİKO-SOSYAL SERVİSLER’ ÖNERİSİ

Okulda sosyal hizmetin çocukları madde bağımlılığı, aile içi şiddet ve suça sürüklenme gibi tehlikelerden koruyacağını savunuyorsunuz. Nasıl yapacaksınız bunu?

Sosyal hizmet uzmanları olarak bunu tek başımıza yapmayacağız. En başta okul rehberlik servisleri, ‘Psiko-sosyal servisler’ haline getirilecek. Orada kurulan ekip ile çocuklara hem okul içinde hem de okul dışında psiko-sosyal destek sağlanacak. Okullarda rehberlik öğretmenlerinin eksik kaldığı yerlerde biz devreye gireceğiz. Okulda sosyal hizmet uzmanları öğrencinin sadece ders başarısına odaklanmaz. Ders başarısının önündeki engelleri saptar ve çözüm yolu sunar. Çocuğun sağlıklı ve bilinçli bir birey olarak yetişmesine katkı sunar. Çocuğun okul dışındaki durumu da sosyal hizmetlerin faaliyet alanına girdiği için aile ile teması, okula devam edip etmediği, aile içi şiddete maruz kalıp kalmadığı gibi olumsuzluklar anında tespit edilerek önlem alınması yoluna gidilir. Bu açıdan baktığımızda okulda sosyal hizmetin önleyici ve müdahale etme gibi bir misyonu var.

.

'115 HAMİLE ÇOCUK SKANDALI BİR ÖRNEKTİ'

Önleyici-müdahale misyonu var dediniz. İstanbul’da geçen yıl bir hastanede yaşanan '115 hamile çocuk skandalını’ ortaya çıkaran İclal Nergiz de sosyal hizmet uzmanıydı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Evet. İclal Nergiz bizim görev tanımımızın en somut örneği aslında. Sosyal hizmet uzmanlarının kamudaki etkisini temsil ediyor. Orada bir meslektaşımız olmasaydı bu olay belki de açığa çıkmayacaktı. Okullara atamamız yapılması durumunda bu gibi olaylara hastaneye taşınmadan müdahale edebiliriz. Ve birçok kronik sorunun çözümünde öncü güç olarak çalışabiliriz. Yine 2016 yılında 12 çocuğun öldüğü Aladağ yurt yangını hatırlarsınız. Konuyla ilgili TBMM Araştırma Komisyonu hazırladığı raporda yurtta bulunması gereken ama bulunmayan ‘Sosyal Hizmet Uzmanına’ dikkat çekildi.

Aladağ yangını çok korkunç bir olaydı. Bir Sosyal Hizmet Uzmanı olsaydı sonuçları farklı olur muydu?

Yurtta sosyal hizmet uzmanı olsaydı, en basitinden yangın çıkış kapısı kilitli olmaz, önlem alınırdı. Eğer yurt yönetiminden sonuç alınamıyorsa aileler ve üst merciler bilgilendirilirdi.

ALADAĞ YANGININDA SOSYAL HİZMET UZMANI DETAYI

TBMM Araştırma Komisyonu raporunda ne diyor?

Raporda, okulda sosyal hizmet uzmanının 60’ı aşkın ülkenin eğitim sistemi içerisinde aktif olarak faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Ulusal Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2013- 2017) hatırlatılıyor. Eylem Planı’nda “Okullarda çocuk, aile ve okul yönetimi arasında gerekli işbirliğini sağlamak ve şiddet öyküsü olan çocukları tespit ederek psiko-sosyal yönden desteklemek amacıyla, okul sosyal hizmet sistemi kurulacaktır” deniyor.

Mehmetcan Aktan

500 ÇOCUĞA 1 SOSYAL HİZMET UZMANI DÜŞÜYOR

Şu an kamudaki istihdam durumunuz nedir?       

Okulda sosyal hizmet uzmanının varlığı, çoğu ülkede bir devlet politikası. Sadece Amerika’da okullarda çalışan 317 bin sosyal hizmet uzmanı var. Ama bizim ülkemizde atama dahi yapılmıyor. 58 üniversitede sosyal hizmet uzmanlığı bölümü var. 2016’daki mezun sayısı lisansta 7 bin 432, 2017’deki mezun sayısı da 16 bin 156. Aradaki farkı açık öğretim fakülteleri oluşturuyor. Sosyal hizmetler alanında yıl içerisinde yapılan atama genellersek 500’ün çok altında. 2017 yılında 40 alım yapıldı. Yani sevgi evleri, yurtlar vs. sayarsak 500 çocuğa 1 sosyal hizmet uzmanı düşüyor. Atama yapılmadı durumunda da dikkat edilmesi gereken bir husus var.

 DEVLET 'FAYDALANACAKSAN SATIN ALMALISIN' DİYOR

Okullarda etkili olacakken neden atamanız yok? Bunu neye bağlıyorsunuz?

Devletin güvencesi altında olması gereken birçok kurumun özelleştirilmesi ve ticarete açılması sosyal hizmetleri ‘sosyallikten’ uzaklaştırıyor. Dediğiniz gibi bu alan bir ‘kamu hizmeti ve mesleği”. Türkiye’nin sosyal devlet rolünden uzaklaşıp piyasa ekonomisiyle kamusal hizmetleri sırtından atması ve bunun paralelinde sosyal hizmetlerin de ticarileşmesine neden oluyor. Devlet burada temel ihtiyaçları işaret ederek “faydalanacaksan satın almalısın” diyor ve yoksul kesime karşı kamusal görevini ikinci üçüncü plana atıyor.