Trakyalı çiftçi neden üretemiyor?

Trakyalı çiftçi, yıllardır tarımsal üretim yapamıyor. Başka bir şikayet konusu ise bölgedeki kanser sorunu! Bu sorunlar nasıl çözülecek? Trakyalı çiftçi neden üretemiyor, çözüm önerileri nedir? Konuyu yerinde inceleyen CHP'nin tarımdan sorumlu Orhan Sarıbal ile konuştuk...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Trakya'da güvenli gıda sorunu devam ederken toprağın giderek çoraklaşması ve çiftçilerin üretim yapamamaları bölge halkını tedirgin ediyor. CHP Kırklareli Çevre Komisyonu'nun eylül ayında hazırladığı raporda  'Trakya'nın yüzde 90'ının kanser riski altında olduğu' belirtilmişti.  Trakya bölgesinde incelemelerde bulunan CHP'nin tarımdan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ise bölgenin en büyük sorunu için çözüm önerilerinde bulunurken "Ergene Trakya'nın en büyük başının belası" diyor.

TOPRAK NEDEN KİRLİ?

Sanayi kirliliğine bağlı olarak toprağın kimyasal maddeler barındırması, suyun hiçbir amaç için kullanılamaması, toprağın giderek çoraklaşması, tohum ithalatı... Bu faktörler çiftçiyi artık üretim yapamaz hale getirdi. Geçtiğimiz haftalarda Trakya'ya giderek çiftçinin sorunlarını dinleyen Sarıbal, "Çiftçi neden üretemiyor?" sorusuna şöyle yanıt veriyor: "Toprağı kirleten temel neden sanayi atıklarının ağır metallerle oluşturduğu kirli sular ve arazinin bu su ile sulaması. Yapılan hiçbir arıtmada kimyasal arıtma söz konusu değil. Birçok yerde sadece biyolojik arıtma yapılıyor. Ama ne yazık ki Trakya'nın Ergene havzasında bu da yok. Bu da topraktaki canlı bakterileri götürüyor. Toprakta önemli bakteriler, amipler var. Toprağı var eden, toprağın verimliliğini artıran en önemli husus organik madde ve diğer besin maddeleri.”

'ÜRETİCİ KİRLİ SUYA MECBUR'

Kimyasal arıtmaların Türkiye'de yok denecek kadar az olduğunu belirten Sarıbal "Belirli illerde sanayilerden sonra büyük şehirler tarafından yapılan biyolojik ve fiziksel arıtmalar var” diyor ve şöyle devam ediyor: "Bazen fabrikaların bireysel olarak, tek tek yaptığı biyolojik ve fiziksel arıtmalar var. Bu fabrikaların işletilmesi ciddi enerji maliyeti ve ciddi yükler getirmekte. Dolayısıyla, kurulu olan bireysel arıtmalar ile sanayi arıtmalar yeterli ve dengeli çalışmamakta. Bunlardan dolayı arıtmadan akan suları, arıtıldığı düşünülen suların tümünü üst üste koyduğumuzda, özellikle Trakya bölgesinde Ergene havzası boyunca toprakta ciddi bir çoraklaşma sorunu doğuyor. Bu çoraklaşma sorununun temel nedeni de kullanılan kirli su. Üretici mecbur. Başka su yok. Kullanmadığında da ürün kaybına uğruyor. Kullandığında da birçok ağır metal ve kimyasalın orada olduğunu görüyoruz."

TRAKYA'DA KAÇ KİŞİ KANSERE YAKALANDI?

Peki, CHP Kırklareli Çevre Komisyonu'nun raporunda yer alan 'Trakya'nın yüzde 90'ı kanser riski altında' tespiti ne anlama geliyor? Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nin (CİMER), Gazete Duvar'ın "2016, 2017 ve 2018 yıllarında Trakya bölgesinde kaç kişiye kanser teşhisi konulmuştur? 2016, 2017, 2018 yıllarında Trakya bölgesinde kaç kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir?" sorularına verdiği yanıtta Trakya'da kanser kaynaklı ölümlerin Türkiye'nin diğer bölgelerine kıyasla çok daha yüksek olduğu görülüyor.

Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi Başkanlığı'nın TÜİK verilerine dayandırdığı yanıta göre, Trakya'da 2013 yılında 38 bin 309, 2014 yılında 32 bin 736, 2015 yılında ise 34 bin 607 kanser vakası görüldü. Bölgede 2015'te kanser nedeniyle 17 bin 350 kişi hayatını kaybederken, bu sayı 2016 'da 17 bin 334 oldu. 2017'de ise 17 bin 435'e yükseldi.

CHP raporu: Trakya'nın yüzde 90'ı kanser riski altındaCHP raporu: Trakya'nın yüzde 90'ı kanser riski altında

'ERGENE TRAKYA'NIN BAŞININ EN BÜYÜK BELASI'

"Türkiye'de şu anda ağırlıklı olarak kanser vakalarında Trakya bölgesi rekor kırmış" tespitini yapan Sarıbal, "Ergene Trakya'nın başının en büyük belası" diyerek şöyle devam etti: "Kanser sorununun temel nedeni de kirli suyun bitkiler ve toprak üzerindeki etkileri, o bölgede kurulan termik santraller ve sanayinin baca artıklarından kaynaklı kötü dumanlar, zararlı metaller, zirai ilaçlar. Yanlış gübre kullanımı da bunda çok etkili oluyor. Yani kimyasal gübrelerin doğru bir zamanda doğru bir miktarda kullanılmadığında da toprak çoraklaşıyor. Çünkü toprağı güçlü kılan organik maddelerdir. Kimyasal maddelerin büyük bir kısmında organik yapı hiç yok. Azot, fosfor, potasyum, nitrat formu gibi maddeler olduğu için toprağı çoraklaştırıyor. Bunları bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Ergene Trakya'nın başının en büyük belası. Toprak çoraklaşınca da her ürünün üretimi yapılamıyor, verim yükü yetersizliği meydana geliyor ve en önemlisi de insanlar gıda alırken de doğal olarak kirli bir gıda almış oluyor."

'TRAKYA'YA TEK BİR KİRLETİCİ SANAYİ GİRMEMELİ'

Sarıbal bu konudaki çalışmaları ise şöyle anlattı: "Şu an insanların yaşadığı bütün alanda öncelikle insan üzerindeki verileri topluyoruz. Hızlıca ciddi bir kimyasal arıtmaya gidilmesi gerekir. O bölgenin yerli kirletici bütün sanayilere kapatılması gerekiyor. Bundan sonra fazla bir tek kirletici sanayi kurulmaması gerekiyor. Tarıma dayalı çevre dostu, yerelle dostluk kurabilecek sanayilere hiçbir zaman itirazımız olmaz. Ama kirletici sanayi orada ham maddesi olmayan ağır sanayi, baca sanayi, metal sanayi, otomotiv sanayi gibi bunlara benzer sanayilerin Trakya'nın tek bir metre karesine girmemesi gerekir."

CHP'NİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NE?

Sarıbal, "Kimyasal arıtma mutlaka ve mutlaka acil bir şekilde olmalı. Kimyasal arıtma pahalı olabilir ama hiçbir şey insan sağlığından daha kıymetli olamaz. Parayı kazanmayı biliyorsak getirmiş olduğu çevre kirliliğini de minimize etmek zorundayız. Eğer bunu başaramazsak o bizi kirletecek ve bizi yok edecek” diyerek çözüm önerilerini sıraladı:

- Ömrünü tüketmiş sanayilerin mutlaka ve mutlaka çıkartılması lazım.

- Düzenli bir gübreleme politikası uygulanmalı.

- Tarım, sağlık ve gıda politikaları açısından devletin ciddi bir destekleme politikası ortaya koyması gerekir.

- Mesleki hastalıklarla ilgili bölgede sağlık ünitelerinin geliştirilmesi gerekiyor.

- Termik santraller kesinlikle yapılmamalı. Doğanın yapısıyla oynanmamalı.

- Yeşil, sürdürülebilir, çevre dostu yeni bir planlama yapmak gerek.