TÜGVA'nın taciz sırları

Gazeteci Timur Soykan, TÜGVA Iğdır il Temsilcisi Ebubekir Öztürk'ün konumunu kullanarak ve MİT mensubu olduğunu söyleyerek genç kadınları taciz ettiğini, olayın örtbas edildiğini yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurucusu olduğu TÜGVA Vakfı, bu kez bir taciz skandalıyla gündeme geldi. 22 Aralık 2016 yılında TÜGVA Iğdır İl Temsilciliği’ne getirilen Ebubekir Öztürk'ün, MİT’çi olduğunu söyleyerek İlahiyat Fakültesindeki çok sayıda kadın öğrenciyi kandırdığı ve taciz ettiği öne sürülüyor. Bir gurup öğrencinin Öztürk'ün taciz iddialarına karşılık belgelerle ve ses kayıtlarıyla  şikayette bulunduğu ancak hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. 

Birgün yazarı Timur Soykan, Ercüment Öztürk' hakkındaki iddiaları "TÜGVA’nın taciz sırları" başlıklı yazısında şöyle aktardı: 

"2017’de Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi 3 kadın öğrenci, üniversitede öğretim üyesi olan rektör danışmanı Yrd. Doç. Dr. Osman Bayraktutan’un kapısını çaldı ve yaşadıklarını anlattılar. Delil olarak ses kayıtları, Ebubekir Öztürk ile yazışmalarının ekran görüntülerini verdiler.

‘ERKEK ÖĞRENCİ HİÇ YOKTU’

Öğrenci B.Ç. o dönem şunları söyledi:

'Bizi TÜGVA’ya Iğdır Üniversitesindeki hocalarımız yönlendirdi… vakıfta sadece bayan arkadaşlar görev yapıyordu. Kâğıt üzerinde isimleri olan erkek arkadaşları biz hiç görmedik. Ebubekir Öztürk kendisinin MİT personeli olduğunu ve Iğdır’da gizli bir görevde olduğu, bekâr olduğunu, vakıfta sadece perde görev yaptığını, kızlarla iletişim kurarak bilgi topladığını anlatıyordu. Bu şahıs kod adlarıyla hesaplar açarak bizlerle konuştu. Bana karşı ilgisinin olduğunu söyledi. Birçok arkadaşımız bu kişinin korkusundan yatay geçiş yapıp il değiştirmek zorunda kaldı… Birçok kız hakkında ilişkide bulunduğunu bizlere söyledi.'

Kendilerini kimsenin dinlemediğini anlatan B.Ç. 'Bu kişi herkesin özel hayatıyla ilgili bilgilere sahip olduğu için kimse bize yardım etmedi. Osman Hoca’nın yanına gittik' dedi.

‘DOĞUŞTAN REİSÇİ AKADEMİSYEN’

Osman Bayraktutan, 2017’de öğrencilerle görüştükten sonra TÜGVA genel merkezine şikayet dilekçesi gönderdi. Dilekçede Osman Bayraktutan kendisini şöyle tanımlıyordu:

'Doğuştan reis destekçisi, AK Parti’ye olan ilgi ve alakamı da fakültemizdeki öğrencilerimizden ve öğretim elemanlarımızdan da gizlemeyen bir akademisyenim.'

Osman Bayraktutan yazısında TÜGVA Iğdır Temsilcisi Ebubekir Öztürk’ün ilahiyat fakültesindeki ve fakülte dışındaki ‘bayan öğrencileri’ nasıl istismar ettiğini bilgi ve belgelerle anlatacağını ifade ediyordu. İl temsilcisinin kendisini MİT elemanı olarak göstererek öğrenciler üzerinde etki ve korku yarattığını anlatarak öğrencileri taciz ederken kullandığı yöntemleri ise şöyle sıraladı:

1- TÜGVA’nın maddi gücünü kullanarak burs verme yoluyla,

2- Yazılım mühendisi olması nedeniyle üniversitedeki başarısız notlara uzaktan erişim sağlayarak değiştirebileceği vaadiyle,

3- İstihbarattan veya gizli görevde olduğunu belirterek karşısındakilere korku iklimi oluşturarak.

4- Ağına düşürmek istediği kişilerin arkadaşlarından öğrendiği sırları kullanarak şantaj yoluyla,

5- Psikolojik baskı ve yöntemleri kullanarak etkileme yoluna gidip, düşünme ve akletme yöntemlerini tıkama yoluyla ağına düşürüp, çıkmasını da engellemektedir.

‘VATAN MİLLET BAYRAK, CANIMFEDATÜRKİYEM’

Osman Bayraktutan öğrencilerden öğrendiği Ebubekir Öztürk’ün sosyal medyada kullandığı kod adlarını şöyle sıraladı:

‘Ensar Tunç, Yavuz Erdoğan, Koray Ak, Vatan Millet, Vatan Millet Bayrak, Canimfedatürkiyem.’ 

DIŞ GÖRÜNÜŞÜ GÜZELSE…

Öğrencilerden temin ettiği yazışmaların ekran görüntülerini de yazısına ekleyen Osman Bayraktutan şunları yazdı:

'Bu arkadaş evli ve iki çocuk babası olmasına rağmen kendisini bekar olarak göstermekte olduğunu ve her bir TÜGVA üyesi bayanı farklı açılardan kullandığını gördüm. Eğer dış görünüşü güzel bayansa bizzat kendisini kullanmakta.'

Osman Bayraktutan buna kanıt olarak ‘Koray Ak’ kod adını kullanan Ebubekir Öztürk ile B.Ç. isimli öğrencinin yazışmasının ekran görüntüsünü ekledi. İddiasına göre; bu mesajlarda Ebubekir Öztürk (Koray Ak adıyla), öğrenciye ‘Bak senden hoşlanıyorum’ yazıyor. ‘Uff abi dalga geçme’ diye yanıt alınca ‘Ne dalgası ya. Bunun dalgası mı olur. Seni gerçekten çok beğeniyorum. Aklımdasın hep’ yazarak ısrar ediyor. Bu öğrenci, daha sonra Ebubekir Öztürk’e gönderdiği mesajda evli ve çocuğu olduğunu öğrendiğini anlatıyor. ‘Seni tanıdığım, abi dediğim güne lanet ediyorum’ yazıyor.

Öğrenciler, Ebubekir Öztürk’ün taciz mesajlarını öğretim üyesine vermiş ve dilekçeye konulmuştu.

(...)

KANLI YALANLAR

Ebubekir Öztürk, ‘Dava Arkadaşı’ isimli Whatsapp grubunda yazdıkları öğrencileri nasıl etkisi altına aldığını ortaya koyuyor: 

'En sevdiğin arkadaşın başına bir kurşun ve kucağınızda son nefesini verirken ölüyor muyum la demesi ya da şahadet getirmeye çalışması ama ağzı kanla dolu olması… Size soruyorum ne yapardınız…'

Osman Bayraktutan şikayetinde kısa bir araştırmayla Ebubekir Öztürk’ün musallat olduğunu tespit ettiği 10 öğrencinin adını sıraladı. Bu öğrencilerden 3’ünün kendisine yazışmaları ve bilgileri verdiğini anlattı. Çok daha fazla mağdur olabileceğini ifade etti.

(...)

‘ENSAR VAKFI GİBİ OLMASIN’

Ancak bu görüşmelerin tutanakları skandalın nasıl örtbas edildiğini ve bir sır olarak kaldığını da ortaya koyuyor.

Öğrenci B.Ç. şöyle diyordu:

'Biz bu olayı, Ensar’daki gibi bir durum olmaması için sustuk ve bastırmaya çalıştık. Ancak, yeni gelen öğrencilere de aynı şekilde bir girişimde bulununca biz bunları anlatmaya başladık.'

İnceleme raporu için görüşme yapılan Erzurum İmam Hatipler Koordinatörü Tekin Pınar da skandaldan haberdardı ve özetle şunları söylemişti:

'Osman Bayraktutan’dan olayı öğrendim. Bu işin basına çıkması durumunda vakfın başındaki Bilal bey de zarar görür. Belgelere inanmayarak mağdur olan kişilerle konuştum. Bu kişi birçok kız öğrencimizi kullanmış ve flört etmiştir… Iğdır küçük bir yer mağdur kız çocukları korkularından kimseye durumu anlatamamışlar. Üniversite de görev yapan hocalar Ebubekir Öztürk’ten korktukları için çekiniyorlar.'

‘BASINA YANSIMADAN ÇÖZÜLSÜN’

Osman Bayraktutan da yazdığı şikayet dilekçesinin sonunda Ensar Vakfı olayını hatırlatarak yaşananların sır kalması gerektiğini şu sözlerle anlatıyordu:

"Endişemiz şu ki, ‘Ensar Vakfı’nın bir kendini bilmezi tarafından yapılan eylem’ neticesinde hem Vakfa hem de Cumhurbaşkanımıza söylenenler ortadayken, TÜGVA gibi, Cumhurbaşkanımızın bizzat oğlunun kurduğu ve kendisinin de azami derece önem verip desteklediği bu vakfın adının ahlaki zafiyet noktasında dibe vurmuş bir insan tarafından lekelenmesidir. Kısa vadede, bu konunun basına ve diğer art niyetli kişilerin bilgisine yansımadan çözüme kavuşturulması elzemdir.'

‘ARAZİMİZİ TÜGVA’YA VERİRİZ’

Osman Bayraktutan’ın dilekçesinin sonunda şoke eden bir teklif vardı. 

'Konu halledildikten sonra İlahiyat Fakültesi derneğimiz bünyesinde bulunan ve şuan Yurt yapması için Diyanetten yardım talebinde bulunduğumuz altı (6) dönüm arazimizi protokol çerçevesinde TÜGVA’ya vereceğimizi beyan eder saygılar sunarım.'

Ancak tüm bu bilgiler, belgeler, raporlar, yazışmalar yıllarca bir sır olarak kaldı ve üstü örtüldü. Bir dönem sonra Ebubekir Öztürk’ün yerine başkası atandı. Olay soruşturulmadı, yargıya intikal etmedi.

Bu dilekçeyle ilgili ulaştığımız Doç. Dr. Osman Bayraktutan’a Ebubebekir Öztürk hakkında dava açılıp açılmadığını sorduk. Bayraktutan “Sizi niye ilgilendiriyor. Gizli mahrem bir şeylerdi. Devlet, millet ne yapması gerekiyorsa yapsın. Oldubitti. Gereken yapıldığını biliyorum. Dava açılıp açılmadığını bilmiyorum. Ama oradan alındı” diye yanıt verdi. " (HABER MERKEZİ)